logo
15 MAYIS 2025

İmam Hasan ile İmam Hüseyin'in konjonktürel farklılığı-2

28.10.2017 00:00:00
(dünden devam?)
Bu iki kardeş İmam'ın içinde bulundukları dönemin farklı koşullarından ikincisi ise şuydu:
İmam Ali (a.s.)'ın şehadetinden sonra hilafet makamında İmam Hasan (a.s.) oturduktan sonra, o kısa süreç içerisinde etrafındaki insanlardan birçoğu İmam'a ihanet etti ve birçok münafık türedi. İmam Ali (a.s.)'ın hilafet merkezi olan Kûfe bozuk bir hal aldı. Fakat tüm bu olanlara rağmen İmam'ın ordusu bütünüyle yok olmadı. Yani Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Mekke'yi kolay bir şekilde fethettiği gibi, Muaviye'nin de elini kolunu sallayarak gelip Kûfe'yi ele geçirmesi kolay bir iş değildi.
Kûfe bir taraftan dış düşmanların (Muaviye ve taraftarlarının) tehdidine maruz kalırken, diğer taraftan da Kûfe'de yaşayan ve Muaviye taraftarı olanlar ile Haricilerin tehdidi altındaydı. Hariciler Muaviye'ye satılmış ve Muaviye taraftarı insanlar değillerdi. Onlar, hak ile bâtılı ayırt edemeyecek derecedeki cahil insanlardı. Diğer bir ifadeyle; bâtılı hak zannedip onu savunan ve bu inançta olan bugünkü IŞİD gibi ebleh insanlardı. Nitekim İmam Ali (a.s.) da onların ortaya çıkışlarını, hesapsız ve anlamsız yapılan fetihlere bağlamıştır. Bundan dolayı da bir sözünde, Haricilik sorununun nereden kaynaklandığını dillendirirken, İnsanların talim ve terbiyeye tâbi tutulmadan ve yine insanların İslam ahlakı ve dinin ruhuyla aşina olmadan, belli prensipler doğrultusunda genişletilmesi gereken İslam coğrafyası sınırlarının bu ahlaki ilkelere paralel olarak genişletilmediğini ve fitnenin kökünün de bu sorundan kaynaklandığına işaret etmiş ve Nehcü'l-Belağa'da şöyle buyurmuştur: "Eğitim almayan, öğrenmeyen, İslam'ı tanımayan ve İslam'ın talimatlarının derinliklerine aşina olmayan kişiler Müslümanların arasına girip diğerlerinden daha fazla Müslümanlık iddiasında bulundular."
Konumuza yeniden dönersek şunu söyleyebiliriz; evet, İmam Hasan (a.s.) döneminde büyük bir ölçüde Kûfe'de halk içerisinde bölünme ve gruplaşmalar meydana geldi. İlkesiz insanların sayıları ilkeli insanların sayısından daha fazla oldu. Muaviye, Kûfe'de para ile satın aldığı insanlardan büyük bir güç oluşturdu. Sürekli olarak Kûfe'ye gönderdiği casusları bir taraftan bol bol miktarda paralar dağıtıp insanları satın alıyor, diğer taraftan da çıkardıkları kara propagandalar ile halkın moralini bozuyorlardı. Bu şartlar altında şayet İmam Hasan (a.s.) direnmiş olsaydı, Muaviye'nin yüz elli bin kişilik ordusuna karşı koyabilecek yaklaşık otuz-kırk bin kişilik bir ordu veya en fazla yüz bin kişilik bir ordu oluşturabilirdi. Fakat tüm bu çabaların boşuna olduğu malumdu. Zira babası İmam Ali (a.s.) da Sıffin savaşında kendi ordusunun sayısal gücünün ve durumunun Muaviye ordusundan çok daha iyi olmasına rağmen, onunla on sekiz ay savaşıp ve neredeyse ona yenilgiyi tattıracağı bir sona yaklaşılmışken, Muaviye'nin o bildik hileleri sayesinde İmam Ali (a.s.)'ın ordusunu durdurmayı hatta parçalamayı başarmıştı.
Şayet İmam Hasan (a.s.) direnmiş olsaydı, Irak ile Şam Müslümanlarından oluşan iki büyük ordu yıllarca sürecek bir savaş başlatacaktı. Her iki ordudan da on binlerce insan ölecek, binlerce kadın dul kalacak ve çocuklar ise yetim olacaktı. Ayrıca o günkü şartlarda Muaviye kesinlikle yenilmeyecekti, İmam Hasan (a.s.)'ın yenilgiye uğrama ihtimali daha çoktu. En iyi ihtimal ile her iki taraf da yenilgiye uğramayacak fakat on binlerce insan öldükten sonra her iki taraf da geri çekilecekti. Muhtemelen de İmam Hasan (a.s.) hilafet makamında iken öldürülecekti. Şimdi bu olacaklar, âlemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin torunu için bir iftihar vesilesi mi olacaktı? Ama İmam Hüseyin (a.s.) için böyle değildi. İmam Hüseyin (a.s.)'ın yetmiş iki kişilik bir grubu vardı ve hatta onları da yanından göndermek istiyordu. İmam, "İsterseniz gidin, beni yalnız bırakın, bunların sizinle işleri yoktur, bunların işleri benimle" diyordu. Fakat etrafındakiler İmam'ı yalnız bırakmadılar ve direnen tümü öldürüldü. Bu ise iftihar edilecek bir iştir.
Sonucu şöyle özetleyebiliriz; İmam Hasan (a.s.) ile İmam Hüseyin (a.s.)'ın konjonktürel olarak iki farkı vardı. Onlardan birisi İmam Hasan (a.s.)'ın hilafet makamında olmasıdır. Şayet İmam Hasan (a.s.) öldürülecek olsaydı, o takdirde bir halife hilafet makamında öldürülmüş olacaktı. Diğer bir farklılık ise, farz edelim ki İmam Hasan (a.s.) Muaviye'nin gücüne karşı koyabilecek bir güçteydi fakat bu sonucun da bir zafer getirmeyeceği belliydi ve yine bu savaşın devam etmesi halinde, her iki taraftan da on binlerce Müslümanın ölümüne ve ülkenin zayıf düşmesine sebep olacağı kaçınılmazdı. Bu olay ise, Bizans gibi İslam'ı ve Müslümanları yok etmek için pusuda bekleyen düşmanın güç kazanmasına vesile olacaktı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
Dolmabahçe'de kritik zirve
Rusya heyeti İstanbul'da
Rusya'ya zehir zemberek sözler
Zelenskiy Ankara'da konuştu
Antalya'da Suriye zirvesi
Görüşmenin gündeminde ne vardı?
Pezeşkiyan'dan Trump'a sert tepki!
'Trump ancak rüyasında görür'
MİT takip edecek
Fesih ve silah bırakma açıklaması
Deprem Ankara'dan da hissedildi
Konya'da 5.2 büyüklüğünde deprem
Dışişleri'nden Rusya-Ukrayna görüşmesi ile ilgili açıklama
"Bir erteleme söz konusu değil"
MSB'den ilk değerlendirme
PKK'nın fesih açıklamasına ne dendi?
Bakan Fidan'dan ilginç teklif!
'Teksas'tan Ankara'ya bir ağ kuralım'
'ABD ile nükleer anlaşmaya hazırız'
İran'dan ABD Başkanı Trump'a cevap
885 milyar 531 milyon lira
İşte bütçenin 4 aylık açığı
'Cuma günü İstanbul'a gidebilirim'
Trump'tan Ukrayna zirvesi mesajı
'Öcalan'a 'özgürlük' diyenler Hüseyin Baş'a 'hapis' diyor!'
'İktidarın şirazesi kaymış, ölçüsü şaşmıştır'
Ticaret iyimserliği ve fed beklentileri etkili oluyor
Altın fiyatlarında sert düşüş sürüyor
Londra'da para arayışı
Şimşek görüşmelerine devam ediyor
Dolmabahçe'de kritik zirve
Rusya heyeti İstanbul'da
Rusya'ya zehir zemberek sözler
Zelenskiy Ankara'da konuştu
123456789101112131415
Dolmabahçe'de kritik zirve
Rusya heyeti İstanbul'da
Rusya'ya zehir zemberek sözler
Zelenskiy Ankara'da konuştu
Antalya'da Suriye zirvesi
Görüşmenin gündeminde ne vardı?
Pezeşkiyan'dan Trump'a sert tepki!
'Trump ancak rüyasında görür'
MİT takip edecek
Fesih ve silah bırakma açıklaması
Deprem Ankara'dan da hissedildi
Konya'da 5.2 büyüklüğünde deprem
Dışişleri'nden Rusya-Ukrayna görüşmesi ile ilgili açıklama
"Bir erteleme söz konusu değil"
MSB'den ilk değerlendirme
PKK'nın fesih açıklamasına ne dendi?
Bakan Fidan'dan ilginç teklif!
'Teksas'tan Ankara'ya bir ağ kuralım'
'ABD ile nükleer anlaşmaya hazırız'
İran'dan ABD Başkanı Trump'a cevap
885 milyar 531 milyon lira
İşte bütçenin 4 aylık açığı
'Cuma günü İstanbul'a gidebilirim'
Trump'tan Ukrayna zirvesi mesajı
'Öcalan'a 'özgürlük' diyenler Hüseyin Baş'a 'hapis' diyor!'
'İktidarın şirazesi kaymış, ölçüsü şaşmıştır'
Ticaret iyimserliği ve fed beklentileri etkili oluyor
Altın fiyatlarında sert düşüş sürüyor
Londra'da para arayışı
Şimşek görüşmelerine devam ediyor
Dolmabahçe'de kritik zirve
Rusya heyeti İstanbul'da
Rusya'ya zehir zemberek sözler
Zelenskiy Ankara'da konuştu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.