Dünyanın en değerli taşlarından yapılmış boncuklar, bir ipe dizilince gerdanlık v.s. adını alır. Aynı ipe dizilmiş boncukların tesbîh olabilmesi için; olmazsa olmaz argüman, imâmedir. Tesbîh; bir imâmenin iki eteğine dizilmiş boncuklardan oluşur. İmame olmadan boncuklar, ne kadar olursa olsun ve ne kadar kıymetli olursa olsun, boncuk olmaktan öteye geçemez...Eşref-i mahlûkat insanı, boncuğa benzetmek doğru mudur bilemem ama "Teşbîhte hatâ olmaz" darb-ı meseline sığınırım! Ayrı bölge ve yörelerden insanları, aynı fikir ipine dizen; ayrı karakterlerdeki insanları, aynı fikir ipinde tesbihleştirebilen insanlar, tarihin her döneminde çıkmıştır. Günümüzde de; "Hem sizden meydana gelmiş, önde giden, hayra davet eden, iyiliği ve güzelliği emredip kötülüğü ve çirkinliği yasaklayan bir topluluk olsun. İşte onlar, kurtuluşa erecek olanlardır" (Âl-i İmrân-104) âyeti hikmetince boncuğu tesbîh daneliğine terfi ettirmiş "Evliyaullah"la yarışırcasına; insanı sıradanlıktan çıkarıp, Allah adamı, Dâvâ Adamı, Millet Fedâisi, Kuvay-ı Milliyeci, Misâk-ı Millîci, Ehl-i Beyt Hâdimi, İcmâl Gençliği gibi övünülecek sıfatlara terfî ettiren, münevver yol göstericiler de var şükürler olsun...Sabahlara kadar; bilgisayar başında, yabancı menşe'li ve şuûraltını hedeflemiş Haçlı propogandisti oyunlarda vakit geçiren; tarihine, dînine, örfüne ve kültürüne yabancılaşmış bir gençlikten ve onların ebeveynlerinden, millî karakterlileri arayıp, bulup, aynı fikir teknesinde yoğurarak Ehl-i Beyt Gemisi'ne alıp kurtarmaya gayret eden Velî'ler, yani Allah Dostları var, şükürler olsun.Uygulandığı günden beri, dünyanın her yerinde, özellikle de İslâm ve Türk dünyasında, millî devletleri halklara ayrıştırıp bölüp parçalayıp, kolay lokma etmekte "araç" olarak, insafsızca kullanılan demokrasi, maalesef bizim de belâmız!Solcuların kırk yılda başaramadıklarını; mutaassıp sağcı, dinci Müslüman görünümlü, Milli Görüş Havuzu'ndan kaçan, gömlek değiştirerek dönüp gelişen Dinler Arası Diyalogcular ve Haçlı İşbirlikçisi Dinciler, on yılda başardılar!İlmek ilmek, dâne dâne ve yıllarca uğraşılarak dizilen Fikir Tesbihleri'nin imâmelerini kırıp, iplerini de kopararak boncuklarını etrâfa dağıttılar! Sonra toplayabildiklerini bir ipe dizerek "İleri Demokrasi Tramvayı" dedikleri bölücü "araç"a doldurdular! Şühedâ emâneti, Cennet memleketi öyle bir hâle getirdiler ki; kaçanın elinde 33'lük, kovalayanın bir elinde satır, diğerinde 99'luk tesbîh ve kaçan da "Allah!" diyor, kovalayan da!Tesbih çekmemiş acemilerin hoyratça sallamalarıyla tesbihlerin ipi, sık sık kopuyor! Çünkü kopması gerek! Çünkü bunların işi tesbîh çekmek-dizmek değil, imâmesiz tesbîhleri, koparıp dağıtmak! Her biri ayrı kıymetteki tesbih danelerini, bulanın elinde boncuklaştırmak!...Oysa; yıllar içinde, usta uğraşılar ve muhabbetli çekimlerle öyle birbirine benzemişti ki bu daneler! Hâlâ yanyana geldiklerinde öyle birbirine benziyorlar ki! Ama çok hazîndir ki; her biri kıymetli daneler, "İleri Demokrat" birileri tarafından sık sık darmadağın ediliyor! Ve tesbih danelerinin dağıtılmasıyla zikirler, fikirler kontrolden çıkıyor!Her dânenin kendine göre, her boncuksuz imâmenin kafasına göre çektiği zikirlere de itibar kalmıyor! Kimi jet skili cüppeli diye medyada şebekleştirilirken, kimileri de züppeleşiyor!Kıymetli dânelerin, bir araya düşmüş, bir kaç tanesinden; 550'yi tamamlayan, seçilip seçtirilmiş rengârenk boncuklarlardan da, ne tesbîh oluyor, ne de sallama!Fikir dâneleri, bir imamenin iki eteğine dizilseydi -elbette- tesbih olabilir; örfe, adetlere, teamüllere uymasa da, eksik olsa da noksan tesbîhten sayılabilirdi! Ama imâmeliği beceremeyen Fikir Tacirleri'nin acemilik veya işbirlikçilikleri yüzünden bir araya gelmiş bütün dâneler, boncuklaştırıldı! Bulanın elinde kalıyor!Her dâne bulan, boncuk bulmanın sevinciyle oyalanırken olan; tesbîh sahibi millete oluyor!Tarihle yaşıt Türk Milleti'nin yaşadığımız çağda temsilcisi olması gereken Ülkücüler ve Türk Milliyetçileri, olmaları gerekenden başka, her şekilde görülmeye başladı!...Onlarca yıl, fikir, ideâl ve inanç ipinin yokluğu yüzünden, ayaklar altında yuvarlanan bazı dâneler, ehîl tesbîh ustalarınca yavaş yavaş, tesbihleştirilmeğe başlandı şükürler olsun...Mesele milletin, bu yeni Fikir Tesbîhi Ustası'nı, bir an önce fark etmesine kaldı!Bu Fikir Tesbîhi Ustası Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca'nın, binlerce yıl önce Türk'çe; "Gök çadırım, güneş bayrağım" diyen Oğuz Kağan'ca; "Fakirliğin suç sayılacağı Kâinat Devleti'ni kurmak için Türk Yusufları kuyudan çıkarmak, hepsini Ehl-i Beyt Gemisi'ne bindirmek gerek!" diye anladığım -ve BOP Eş Başkanı'nca duyulup ödünü kopardığını fark ettiğim- imanlı, heyecanlı seslenişinin, tez zamanda duyulacağına inananlardanım...Çünkü, Görklü Güzel Çalabım'ın; bu özel millete, uzun zillet yaşatmayacağına îmanım tamdır!"VE TEVEKKEL A'LALLAH-Vekîl olarak Allah yeter." (Ahzâb, 3).Selam, sevgi, dua.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017