IMF şahdamarımızı kesiyor
21.10.2001 00:00:00
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, kamu bankalarının kötü yönetilmesinin tasfiye için yeterli bir neden olmadığını belirterek, "Kamu bankalarının infaz gerekçesi yerinde değildir. Bu bir linç girişimi, yargısız infaz ve cinayettir" dedi.
Aygün, reel ekonominin çıkmaza girmesinde de kötü yönetilmiş kamu bankalarının kredi veremez duruma gelmesinin büyük önemi olduğuna işaret etti. Kobi'lerin Halk Bankası kredilerinin ancak yüzde 4'ünü kullanabildiğini anlatan Aygün, kredilerin yüzde 70'inin ise 80 büyük firma tarafından kullanıldığını savundu. Gelişmiş tüm ülkelerde kamu bankalarının bankacılık sistemi içindealdığı payın yüksek olmasına rağmen Türkiye'de tüm kamu bankaların tasfiye edilmesinin gerçek olmadığını kaydeden Aygün, "IMF koşulları fırsat bilerek Türkiye'nin şah damarlarını kesmek istemektedir" diye konuştu. Kamu bankalarının içinde bulunduğunu duruma gelmesinde siyasi iradenin ve Hazine yönetimin rolü olduğunu savunan Aygün, Şubat krizinin gerçek nedeninin ise kamu bankalarının durumu değil IMF politikaları olduğunu söyledi. Kamu Bankalarının tasfiye edilmesi durumunda yerine konulacak sistemin de belli olmadığına dikkat çeken Aygün, şunları kaydetti: "Kamu bankaların özelleştirilmesinde iş dünyasının, çiftçinin, halkıngörüşü alınmamıştır. Telefonla ABD'den gelen talimatlarla 3 milyar dolar için Türkiye dizlerinin üzerine çökertilmiştir. İşin bir başka sosyal boyutu daha vardır. Kamu bankalarında çalışan personele sözleşme dayatılmaktadır. Dışarıdan tümü batmış fon bankalarından gelen kişilerin 3-7 milyar aralığında ve 3 yıl garantilisözleşme ile istihdam edilmelerine karşın, mevcut banka emekçilerine devlet memuru maaşından bile az ücretle sözleşme imzalatılmaya çalışılmaktadır." Türkiye'nin krizden çıkabilmesi için Kuva-i Milliye ruhunun tekrar diriltilmesi gerektiğini belirten Aygün, "Biz IMF'ye oy vermedik. Bu ülkenin partilerine oy verdik. Bu politikalara devam edilirse Türkiye daha büyük krizlere girecek ve önümüzdeki yıl çiftçi üretemeyeceği için kıtlık olacak" dedi.
Aygün, reel ekonominin çıkmaza girmesinde de kötü yönetilmiş kamu bankalarının kredi veremez duruma gelmesinin büyük önemi olduğuna işaret etti. Kobi'lerin Halk Bankası kredilerinin ancak yüzde 4'ünü kullanabildiğini anlatan Aygün, kredilerin yüzde 70'inin ise 80 büyük firma tarafından kullanıldığını savundu. Gelişmiş tüm ülkelerde kamu bankalarının bankacılık sistemi içindealdığı payın yüksek olmasına rağmen Türkiye'de tüm kamu bankaların tasfiye edilmesinin gerçek olmadığını kaydeden Aygün, "IMF koşulları fırsat bilerek Türkiye'nin şah damarlarını kesmek istemektedir" diye konuştu. Kamu bankalarının içinde bulunduğunu duruma gelmesinde siyasi iradenin ve Hazine yönetimin rolü olduğunu savunan Aygün, Şubat krizinin gerçek nedeninin ise kamu bankalarının durumu değil IMF politikaları olduğunu söyledi. Kamu Bankalarının tasfiye edilmesi durumunda yerine konulacak sistemin de belli olmadığına dikkat çeken Aygün, şunları kaydetti: "Kamu bankaların özelleştirilmesinde iş dünyasının, çiftçinin, halkıngörüşü alınmamıştır. Telefonla ABD'den gelen talimatlarla 3 milyar dolar için Türkiye dizlerinin üzerine çökertilmiştir. İşin bir başka sosyal boyutu daha vardır. Kamu bankalarında çalışan personele sözleşme dayatılmaktadır. Dışarıdan tümü batmış fon bankalarından gelen kişilerin 3-7 milyar aralığında ve 3 yıl garantilisözleşme ile istihdam edilmelerine karşın, mevcut banka emekçilerine devlet memuru maaşından bile az ücretle sözleşme imzalatılmaya çalışılmaktadır." Türkiye'nin krizden çıkabilmesi için Kuva-i Milliye ruhunun tekrar diriltilmesi gerektiğini belirten Aygün, "Biz IMF'ye oy vermedik. Bu ülkenin partilerine oy verdik. Bu politikalara devam edilirse Türkiye daha büyük krizlere girecek ve önümüzdeki yıl çiftçi üretemeyeceği için kıtlık olacak" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
