İmralıya, PKK'ya, azınlıklara var; bu ülkenin sahiplerine yok

Başbakan Erdoğan, günlerce haftalarca reklamı yapılan "Demokratikleşme Paketi"ni sonunda açıkladı. Paketin içeriğini öğrenince, Başbakan'ın "Bu paket ilk değildir, bir son da olmayacaktır" sözünde ne kadar haklı olduğunu gördük!İlk değildi çünkü AKP hükümeti iktidara geldiğinden bu yana İmralı'ya, Kandil'e ve terör yandaşlarına açılım üstüne açılım yaptı.Son olmayacak çünkü İmralı'nın daha birçok talebi var, milletin taleplerinden ziyade İmralı'nın taleplerini öncelik listesine alan siyasiler bu taleplere "Hayır biz bunları yapmayacağız" demiyor. "Hazmede hazmede, hazmettire hazmettire?" diyor.Bakın İmralı'ya şirin gözükmek için pakette hangi adımlardan bahsedildi:Seçim barajının BDP'ye göre ayarlanması tartışmaya açıldı, genel seçimden, dar bölge seçim sistemine geçileceğinin sinyalleri verildi.Hazine'den seçim yardımı almak için siyasi partilerin en az yüzde 7 oy alması gerekiyordu, bundan sonra bu oran yüzde 3'e düşürüldü.Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanı getirildi.Türkçenin yanında farklı dil ve lehçelerin kullanılması imkanı getirildi.Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engel kaldırıldı.İl ve ilçeler için yasal düzenleme yapılacak.İlkokullarda bir Türk çocuğunun milli kimliğinin oluşmasını sağlayan "Andımız" kaldırıldı.Özel okullarda farklı dil ve lehçelerin kullanılmasının önü açıldı.Bu maddelerle İmralı'nın asıl taleplerine doğru bir adım daha atılmış oldu.Millet hazımsızlık yaşamasın diye de paketin içine başörtüsü de konuldu veya hazmedilmesi için taviz adımları, başörtüsünden yapılan bir bohçanın içinde sunuldu.Şu gerçeği de unutmamak lazım, AKP hükümeti asıl vereceği tavizleri böyle paketlerle, tezkerelerle, ya da Meclis onaylarıyla halletmiyor; "Ben yaptım oldu" diyor.Hatırlarsanız, 1 Mart tezkeresine TBMM "hayır" demesine rağmen ABD askerleri, savaş araçları, silahları sınırlarımızdan geçti ve ABD savaş uçakları İncirlik üssünden kalkıp hava sahamızı kullanarak binlerce defa Irak'a bomba yağdırdı.Görünen o ki, bu demokratikleşme paketi süreci de benzer olacak.Başörtüsü ile hazmedilmesi kolay hale getirilen ılımlı paket gösterilecek ama arkadan sular seller akacak. Asıl verilmesi gereken tavizler toz duman içinde geçirilecek.Bu arada hükümet azınlıkları da ihmal etmedi; Mor Gabriel manastırı arazisi, manastırın vakfına iade edilecek. Başbakan pakette olan bu maddeyi okurken bu şekilde 250 taşınmazın iade edildiğini ve bunun maddi değerinin 2,5 milyar lira olduğunu belirtti.  Peki, İmralı'ya bu kadar cömert davranan, taviz üstüne taviz vermeye çalışan, azınlıklara da milyarlarca liralık imkanlar sunan hükümet Alevi kardeşlerimiz için ne yaptı?Nevşehir Üniversitesinin ismi Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değişecek.Dinler bahçeleri ile cami, kilise, havraları aynı ortamda hazırlayıp Müslüman'ın Haçlı potasında eritilmesine kapı aralayan siyasi iradenin bu adımı sizce neyi ifade ediyor?Alevi kardeşlerimizin talebi, cemevlerinin yasal bir şekilde ibadethane olarak kabul edilmesidir. Bu, kabul edilmesi çok mu zor bir taleptir? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni parça parça etme arzusu taşıyanlara adım üstüne adım atılırken, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, birliğimizi temin eden Alevi kardeşlerimize bu tavır nedendir? Yoksa asıl rahatsız olunan nokta da burası mıdır?Bu açıdan da bakıldığında, tarih boyunca birliğin ve beraberliğin merkezi olmuş Ehli Beyt sevdalıları, bugün birlik ve beraberliğin bayrağını açmış olan Ehli Beyt sevdalısı Prof. Dr. Haydar Baş'la gerçek çözüme ulaşacaktır.