Ne garip değil mi gitmek için gelişimiz, bir bebeğe, acılar da yaşayacağımızı bildiğimiz halde "Hoşgeldin bebek" deyişimiz? Onları ne kadar özenle besliyoruz, giydiriyoruz. Ağladığında "Merak etme acıların yanında güzellikler de var" dercesine yanaklarından öpüyoruz. Onları ne kadar korumaya çalışsak, düşmelerine, bir yerlerini kanatmalarına engel olamıyoruz, insanoğlu düşe kalka büyüyor.İnsan her sıkıntıya düştüğünde içinde bir umudu yeşertiyor "Rabbim yardım eder" diye. Sonra düşünüyor; "Acaba bir yerde hata mı yaptım, nefsani mi davrandım, isyan mı ettim, ibadetlerimde bir eksiklik mi var, bazı şeyleri anlamam gerektiği gibi anlayamadım mı, düşünemedim mi, fark edemedim mi?".Ve işte yakinimizi arttıracak bir sürecin başlangıcı.İnsan bu soruları öylece yaşayıp giderken sormuyor ki kendisine, rüzgar esmeden dal sallanmıyor.Siz hayatınızı özetleyecek olsanız hangi kelimeleri kullanırdınız? Sevgi değil midir hayatınızda karşılaştığınız acılara da olgun bir renk veren. Yaşadığınız ana olması gereken değeri veren sizin Rabbinizle kurduğunuz bir gönül, O'ndan hoşnut olmanızdır. O'nun sevgisi olmadan gerçek kimliğini bulamaz insan. Yaratan yarattığında ayrı değildir ki? O'na yar olmayan kimselere yar olamaz ki?Evet insan düşe kalka büyür, küçükken düşer dizini dirseğini kanatır, büyür birileri gönlünü kırar yüreğini kanatır. Engel olamazsınız, yaşıyorsunuz, bu devranın içindesiniz. Eğer gönül gözümüze Rahmani bir bakış açısı kazandırabilirsek, affetmeyi, hoş görmeyi öğretebilirsek, incitmediğimiz gibi incinmemeyi de başarabilirsek, yani dünyaya sevgiyle bakabilirsek belki bazı şeyleri değiştirebileceğiz.İncinmemek ne kadar zordur değil mi? Ama şöyle düşünürsek; "Bunun bir nedeni mutlaka var ve benim yaptığım bir hata bu kırıcılığın bir nedeni olabilir. Bu kırıcı söz, bu kırıcı bakış bir günahıma kefaret olabilirNe dersiniz?Görmek için göz ister, duymak için kulak, anlamak için gönül ister hakikati. Hakikati bulan incitmeye ihtiyaç duymaz, onun derdi Allah'tır, nasıl incitsin? Neden incitsin?Ne güzel değil mi gitmek için gelişimiz, bebeğimizin bir gün Rabbi'ni tanıyacağını düşünüp coşkuyla "Hoşgeldin bebek!" deyişimiz.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022