logo
24 KASIM 2025


İntihar edilen tohum, idam edilen tarım

01.01.2004 00:00:00
Sömürücü güçler bağımlı hale getirdikleri ülkeleri şimdi de aç bırakmanın peşinde. Bunu başarabilmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bilmiyorlar ki, aç kalan insanlara her istediğini yaptırmak mümkün olur. Bundan dolayıdır ki, ekonominin temeli olan ve insanların en hayati bu hedeflerine ulaşmak üzereler. Büyük bir mesafe de aldıkları inkar edilemez.

ABD eski dışişleri bakanlarından Heny Kissinger, 1970'li yıllarda petrol ambargosu gündeme gelindiğinde Arapları şu sözlerle tehdit etmişti:

ABD'nin gıda silahı Arap petrolleriyle boy ölçecek durumdadır. Zira o yıllarda ABD Dünya tahıl ticaretinin yüzde 80 in elinden tutuyordu. Tabii olarak bu rakam her yıl artmıştır. Bu gün 1970'li yıllarda tahıl ihraç eden ülkeler bile ABD'den tahıl ithal eder duruma düştüler. Bu konuda örnek çok, bunlardan biride Türkiye.

ABD bununla da yetinmiyor. Tohuma da el atarak tarım sektörünü can damarından yakalamak istiyor. Yakaladı da diyebiliriz. ABD'li bilim adamları tarımda kullanılan belli başlı ürünlerin tohumlarının hücre sırasını değiştirerek doğal yapısını bozuyor. Bir başka deyişle ABD'liler biyoteknoloji yoluyla intihar eden tohum icat ettiler. Bu çeşit tohumlar bir kez kullanılıyor. O tohumun ürününden tohum olmuyor. ABD ve İsrail'in başı çektiği bu tarım tuzağına tutulan ülkelerin birkaç yıl sonra tohumsuz kalmaları kaçınılmazdır. Böyle bir bağımlılığa nasıl boyun bükülür? Buna boyun bükenlere ne demeli ? Takdir sizlerin.

Avrupa'da yapılan bir araştırma intihar eden tohumların hem toprağı hem de o tohumun ürünlerini kullanan insanların sağlığını bozduğunu ortaya koymuştur. Onun için Avrupalı halklar bu tohumların yasaklanmasına rağmen çevre bakanlığının bu konu ile ilgili yaptığı araştırmayı gizleyemedi. Nihayet intihar eden tohum üreten ABD şirketlerinin en büyüğü olan Mosanto şirketi İngiltere, Fransa ve Almanya'daki tesislerini kapatacağını ve Avrapa pazarlarından çekileceğini ilan etmek zorunda kaldı. Avrupalılar tarım ürünlerinde çok hassastırlar. Özellikle organik tarım ürünlerini tercih ediyorlar. Onları bulamazlarsa aldıkları ürünlerin tohumunu yani intihar eden tohumdan üretilip üretilmediğini soruyorlar. Satıcı firmalarda son günlerde tarım ürünü paketlerinin üzerine bunu yazma gereği duyuyorlar.

Avrupa'da bu gelişmeler olurken Türk halkı ne yapıyor? Bu konunun Türk halkını ilgilendiren bir tarafı yok mu? Elbette var, ama ilgilenen kim? Mosanto şirketinin Türkiye'de tesisleri var. Türkiye'ye de intihar eden tohum satıyorlar. Tohumculuk enstitüsü Derneğinin verilerine göre Türkiye, mısır, ayçiçeği, şekerpancarında yüzde yüz, diğer tarım ürünlerinde belli oranlarda intihar eden tohum kullanılıyor. Kullanılıyor da ne oluyor?

Hiç bir şey. Halk da yetkililer de sessiz sedasız, olup bitenlerden habersiz gidiyor. Tabiri caizse, alan da satan da memnun.

Her konudaki vurdumduymazlığımız milli ruh ve milli anlayış eksikliğimiz burada da kendini gösteriyor. Halbu ki, Atatürk, ta 1930 lu yıllarda Nazilli'de Araştırma Enstitüsü kurmuş ve orada tohum ıslahı çalışmalarını başlatmıştır. Daha sonra tohum geliştirme ve yetiştirme işini Devlet Üretme çiftliklerine devretmiştir. Bu gün o kurumlar ne durumda ne yapıyorlar? Bilen de soran da yok.

İşte bu anlayış ülkeyi sadece IMF'ye değil, Mosanto gibi intihar eden tohum üretip satan şirketlere de bağımlı hale getirmiştir. İntihar eden tohumla tarımımızı idam etmek istemiyorsak, Atatürk'ün 1 Mart 1922'de TBMM'de söylediği şu sözleri tekrar hatırlamamız ve gereği yapmamız şarttır: "Köylünün bilgisini artırmak, teknik araçlar kullanılmasını sağlamak ve emeğinin karşılığını vermek, ekonomi politikalarımızın ruhu olacaktır. Tarım ürünlerimiz dış rekabetten korunacak ve çiftçiye tohumluk verilecektir". Hey gidi çiftçi, tohumun da, efendiliğinde gitti. Ama bunu geri alma imkanın hala var. Bu imkan da giderse yalnız çiftçi değil, bütün bir millet ağlayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
Öğretmenler yoksul, umutsuz ve korunmasız
Öğretmenlerin sorunları saymakla bitmiyor
Erdoğan gazetecilere açıklamalarda bulundu
'Ateşkesin eksiksiz uygulanması şarttır'
'Bahis operasyonu devam edecek'
'Interpol de UEFA da devrede'
Şap hastalığı hayvancılığı vurdu, Tarım Bakanı sessiz
Şapın etkisi 6 Şubat depremi gibi olacak, fiyatlar yükselecek
Sözde Barış Kurulu'nda yer alan Blair sahnede
Tepkilerin odağında olan Tony Blair Filistinli yetkili ile görüştü
Netanyahu'dan Lübnan'a yeni saldırı tehdidi
İsrail'in Beyrut'a saldırısında 5 kişi öldü, 28 kişi yaralandı
Bir müthiş geri dönüş daha
Fenerbahçe Rize'yi 5 golle geçti
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
Öğretmenler yoksul, umutsuz ve korunmasız
Öğretmenlerin sorunları saymakla bitmiyor
Erdoğan gazetecilere açıklamalarda bulundu
'Ateşkesin eksiksiz uygulanması şarttır'
'Bahis operasyonu devam edecek'
'Interpol de UEFA da devrede'
Şap hastalığı hayvancılığı vurdu, Tarım Bakanı sessiz
Şapın etkisi 6 Şubat depremi gibi olacak, fiyatlar yükselecek
Sözde Barış Kurulu'nda yer alan Blair sahnede
Tepkilerin odağında olan Tony Blair Filistinli yetkili ile görüştü
Netanyahu'dan Lübnan'a yeni saldırı tehdidi
İsrail'in Beyrut'a saldırısında 5 kişi öldü, 28 kişi yaralandı
Bir müthiş geri dönüş daha
Fenerbahçe Rize'yi 5 golle geçti
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.