Amerika'nın adamı Şah Rıza Pehlevi'nin İran'da alaşağı edilmesinden sonra etkinlik kazanan 1979 İran Devrimi, Humeyni'yle özüne dönmeye çalıştı.
Bu öze dönüş, daha yoğun bir İslam ve daha yoğun milliyetçilik olarak yorumlandı. İran artık ne Amerika'nın piyonu olacaktı ne de Rusya'nın.
Öyle de oldu. Amerika "Büyük Şeytan'' olarak tanımlanırken Ruslar'ın Komünist ideolojisine karşı set çekildi.
Irak'la tutuşulan savaş esnasında Irak'a destek veren Amerika'ya karşı İran yönetimi Rusya ile silah ticareti başlattı. Afganistan'ın işgali ile gergin ilişkilere rağmen bu ticaret on yıla yakın bir süre gizli kapaklı sürdü.
Bölgedeki güvenlik kaygısı bu süreçte en etkili faktör oldu.
Dış güvenlik kaygısı sürerken içeride de yeni kurumlaşmalara gidildi.
Kendi içerisinde Cumhuriyet sistemini içselleştirmeye çalışan Humeyni yönetimi din adamlarına ayrı bir önem atfederek aynı Cumhuriyet sisteminin yargısal sürecini de tırpanlamaya başladı.
Yürütmeye ve onun devamı niteliğindeki dini ağırlıklı Konsey'e ayrı bir önem verildi ve yasamanın aldığı kararlar karşısında ele güçlendirildi.
Anayasayı Koruma Konseyi her geçen gün ağırlığını hissettirmeye başladı.
Şubat ayında yapılması planlanan İran seçimleri için başvuruda bulunan adayların yine bu Konsey'e takılması ülkede büyük bir infial meydana getirdi.
Sekizbinden fazla başvurunun değerlendirildiği müracaatta üçbinden fazla başvurunun geçersizliğine karar verildi.
Başvuranların çoğunluğu reformcu olduğu için bu tarz bir karar alındı.
Ve devamında ülkede reformcuların başını çekmesiyle gösteriler patladı ve sessiz içten bir başkaldırı patlak verdi.
Potansiyel isyan karşısında açıklama yapmak zorunda kalan Reformcuların Adamı konumundaki Cumhurbaşkanı Hatemi bazı değerlendirmeler yaptı. Dengeleri sarsmamak için Konsey'e dolaylı sitemde bulundu ve haksızlığın giderilmesi talebinde bulundu.
Reformcu kanattan aday olan milletvekili pozisyonundaki seksen kadar kişinin İran meclisinde oturma eylemine başvurması sorgulamanın boyutunu daha da artırdı.
"İran rejimine aykırı hareketleri ve anayasal kurumlara ters tutum ve örtüşmeyen görüşlerde bulundukları " gerekçesiyle reddedilen reform yanlıları karşısında Anayasayı Koruyucular Konseyi geri adım atmak istemiyor.
İran Devrimi'nin yapı taşlarından olan ve din adamlarının etkin ağırlığı bulunan Konsey'in geri adım atacak olması Konsey'in elini zayıflatabilir.
Konsey üyelerine göre ülkenin bütünlüğü, siyasal sistemin devamlılığı için taviz verilmemesi gerekiyor.
Konsey'de etkin ağırlığı bulunan Hamaney ise durumun vehametini ve karşı karşıya gelişi görerek yumuşak mesajlar vermeye başladı.
Dini lider Ayetullah Ali Hamaney, reformcu milletvekili adaylarının seçime katılmasını engelleyen Anayasayı Koruyucuları Konseyi'nden, kararını gözden geçirmesini de isteyerek ilke imza attı.
Beklenenler temin edilmediğinde istifa edebileceğini söyleyen Hatemi ise halk arasında popüleritesini yitirmiş bulunuyor.
Reformistler ve halkın büyük bir kesimi Hatemi'nin bu krizde daha etkin olmasını bekliyorlardı. Beklenen olmadı. Hatemi hassas dengelerin zorlanabileceği öngörüsüyle sorunu diğer organlara havale etmeye yeltendi.
Özellikle gençler ve kadınlar tarafından büyük sempati ve umut beslenen Cumhurbaşkanı Hatemi'nin çekilecek olması durumunda ise halkın büyük bölümü İran'ın eskisinden daha geri bir süreçle yüzleşeceği tahminlerinde bulunuyor.
Irak'ta Sünniler ile Şiiler arasında yaşanan siyasal gerilimler ortada iken Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'da yeniden filizlenen Amerikan askeri ağırlığı İran'ı tedirgin ediyor. İşte tam bu sırada patlak veren İran krizi başta İranlıları ve komşularını da endişeye sevkediyor.
Hele hele Türkiye kanalıyla binlerce Amerikan askerinin hemen yanıbaşına konuşlanacak olması İranlı siyasileri korkutuyor.
İran'da darbe için fırsat kollayan Amerika'nın ince hesapları bir yana Türkiye'nin de bu bağlamda atacağı adımlara ve alacağı kararlara tekrardan bakması ve gözden geçirmesi gerekiyor.
Kendi yerel seçimine angaje olan Türkiye'nin komşunun seçimini gözden uzak tutması beklenemez.
Bu öze dönüş, daha yoğun bir İslam ve daha yoğun milliyetçilik olarak yorumlandı. İran artık ne Amerika'nın piyonu olacaktı ne de Rusya'nın.
Öyle de oldu. Amerika "Büyük Şeytan'' olarak tanımlanırken Ruslar'ın Komünist ideolojisine karşı set çekildi.
Irak'la tutuşulan savaş esnasında Irak'a destek veren Amerika'ya karşı İran yönetimi Rusya ile silah ticareti başlattı. Afganistan'ın işgali ile gergin ilişkilere rağmen bu ticaret on yıla yakın bir süre gizli kapaklı sürdü.
Bölgedeki güvenlik kaygısı bu süreçte en etkili faktör oldu.
Dış güvenlik kaygısı sürerken içeride de yeni kurumlaşmalara gidildi.
Kendi içerisinde Cumhuriyet sistemini içselleştirmeye çalışan Humeyni yönetimi din adamlarına ayrı bir önem atfederek aynı Cumhuriyet sisteminin yargısal sürecini de tırpanlamaya başladı.
Yürütmeye ve onun devamı niteliğindeki dini ağırlıklı Konsey'e ayrı bir önem verildi ve yasamanın aldığı kararlar karşısında ele güçlendirildi.
Anayasayı Koruma Konseyi her geçen gün ağırlığını hissettirmeye başladı.
Şubat ayında yapılması planlanan İran seçimleri için başvuruda bulunan adayların yine bu Konsey'e takılması ülkede büyük bir infial meydana getirdi.
Sekizbinden fazla başvurunun değerlendirildiği müracaatta üçbinden fazla başvurunun geçersizliğine karar verildi.
Başvuranların çoğunluğu reformcu olduğu için bu tarz bir karar alındı.
Ve devamında ülkede reformcuların başını çekmesiyle gösteriler patladı ve sessiz içten bir başkaldırı patlak verdi.
Potansiyel isyan karşısında açıklama yapmak zorunda kalan Reformcuların Adamı konumundaki Cumhurbaşkanı Hatemi bazı değerlendirmeler yaptı. Dengeleri sarsmamak için Konsey'e dolaylı sitemde bulundu ve haksızlığın giderilmesi talebinde bulundu.
Reformcu kanattan aday olan milletvekili pozisyonundaki seksen kadar kişinin İran meclisinde oturma eylemine başvurması sorgulamanın boyutunu daha da artırdı.
"İran rejimine aykırı hareketleri ve anayasal kurumlara ters tutum ve örtüşmeyen görüşlerde bulundukları " gerekçesiyle reddedilen reform yanlıları karşısında Anayasayı Koruyucular Konseyi geri adım atmak istemiyor.
İran Devrimi'nin yapı taşlarından olan ve din adamlarının etkin ağırlığı bulunan Konsey'in geri adım atacak olması Konsey'in elini zayıflatabilir.
Konsey üyelerine göre ülkenin bütünlüğü, siyasal sistemin devamlılığı için taviz verilmemesi gerekiyor.
Konsey'de etkin ağırlığı bulunan Hamaney ise durumun vehametini ve karşı karşıya gelişi görerek yumuşak mesajlar vermeye başladı.
Dini lider Ayetullah Ali Hamaney, reformcu milletvekili adaylarının seçime katılmasını engelleyen Anayasayı Koruyucuları Konseyi'nden, kararını gözden geçirmesini de isteyerek ilke imza attı.
Beklenenler temin edilmediğinde istifa edebileceğini söyleyen Hatemi ise halk arasında popüleritesini yitirmiş bulunuyor.
Reformistler ve halkın büyük bir kesimi Hatemi'nin bu krizde daha etkin olmasını bekliyorlardı. Beklenen olmadı. Hatemi hassas dengelerin zorlanabileceği öngörüsüyle sorunu diğer organlara havale etmeye yeltendi.
Özellikle gençler ve kadınlar tarafından büyük sempati ve umut beslenen Cumhurbaşkanı Hatemi'nin çekilecek olması durumunda ise halkın büyük bölümü İran'ın eskisinden daha geri bir süreçle yüzleşeceği tahminlerinde bulunuyor.
Irak'ta Sünniler ile Şiiler arasında yaşanan siyasal gerilimler ortada iken Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'da yeniden filizlenen Amerikan askeri ağırlığı İran'ı tedirgin ediyor. İşte tam bu sırada patlak veren İran krizi başta İranlıları ve komşularını da endişeye sevkediyor.
Hele hele Türkiye kanalıyla binlerce Amerikan askerinin hemen yanıbaşına konuşlanacak olması İranlı siyasileri korkutuyor.
İran'da darbe için fırsat kollayan Amerika'nın ince hesapları bir yana Türkiye'nin de bu bağlamda atacağı adımlara ve alacağı kararlara tekrardan bakması ve gözden geçirmesi gerekiyor.
Kendi yerel seçimine angaje olan Türkiye'nin komşunun seçimini gözden uzak tutması beklenemez.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005