Tekel işçileri günlerdir eylem yapıyor. Ama seslerini kimselere duyuramıyorlar. Özellikle de işçilerin seslerini duyması gereken hükümet, hiç ama hiç durmuyor. 10 bin işçi oylama yaparak eyleme devam kararı aldı. Onları durmak istemeyen bir hükümet olduktan sonra istedikleri kadar eylem yapsınlar istediklerini alamayacaklardır. Nasıl alsınlar ki Türkiye ekonomisinde hangi adım atılıyorsa bilin ki o adımı hükümet IMF'nin talimatlarıyla atıyor. Bundan dolayı IMF talimatıyla ülkeyi yöneten hükümetin kulakları işçilerin isteklerine sağır.İşçilerin Türkiye'deki hali içler acısı ama başka ülkelerde çok mu iyi? Elbette değil. Çünkü aynı kapitalist anlayış hâkim bütün ülkelerde. Bu anlayış işçileri asgari ücrete mahkûm edilmesini zorunlu görüyor. Bu sayede toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan işçi, memur, emekli gibi kesimler dar gelirleriyle hayatta kalma mücadelesi verirlerken küçük bir azınlık ülkelerin kaynaklarını sömürmeye devam ediyorlar. Bütün dünyayı sömüren ve alın teri döken milyarlarca insanı bu vahim durumdan kurtaracak tek anlayış Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve sosyal Devlet - Milli Devlet tezleridir.Milli Ekonomi Modeli ülkelerin sahip oldukları tüm zenginlikleri devlet-millet ortaklığıyla devre koyulmasını öngörmektedir. Bu yapılabildiği takdirde asgari ücrete mahkûm dar gelirli kesimler bu durumdan kurtulacaklardır. Gurbetteki Türk işçileri bayram edecekÜlkemiz açısından düşündüğümüzde Türkiye'nin 3 katrilyon dolarlık yer altı kaynağı bulunuyor. Milli Ekonomi Modeli uygulandığı zaman bu kaynaklar devlet-millet ortaklığı ile devreye alınacaktır. Türk vatandaşları altın işletmecisi, bor işletmecisi ve toryum işletmecisi olacak. Yani, Türk milletinin fertleri işçi değil, patron olacak. Özellikle yurtdışında çalışmak zorunda kalan işçilerimiz, tasarruflarını Alman bankaları ya da başka ülkelerin bankaları yerine Türkiye'nin kaynaklarının işletilmesine yatırıp, çok daha fazla kazanabileceklerdir. Avrupa'daki Türk işçileri ezberleri bozduProf. Dr. Haydar Baş bir konuşmasında şunları söylemişti: "Kapitalist ülkelerde işçiler karın tokluğuna çalışır. Bu durum istisnalar dışında değişmez. Yani işçi her zaman işçi, patron her zaman patrondur. Yani bir insan fabrikada çalışacak, kazancını üst üste koyacak, on sene sonra iş yeri açacak; Batı kültüründe böyle bir olay yoktur.Bu, işçi sınıfı geleneğini Avrupa'da bozan Türklerdir. Onlar geleneklerinden kaynaklanan tasarruf etme özelliği ile kazandıkları paraları biriktirdiler, bir sermaye oluşturdular ve işçi olarak gittikleri yerde patron oldular." Kapitalist sistemde bile kendisine reva görülen asgari ücretle çalışma şartlarını tasarruf ederek kısa zamanda lehine çevirebilecek kadar çalışkan ve azimli Türk işçilerinin Milli Ekonomi Modeli uygulandığı dönemde neler başarabileceğini varın siz düşünün.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024