logo
19 MART 2024

İslam’da arayış gerçeği

13.08.2022 00:00:00
İslâm'ın fıtrat dini olduğu bilinen büyük bir gerçektir. İnsan fıtratı nedir, neyi aramaktadır? Bu bilinmeden; ne insanın mutluluk yolu, ne de İslâm'ın hedefi anlaşılabilir. 
 
"Her doğan İslâm fıtratı üzere doğar" buyuran Resûl-i Ekrem (s.a.v), insan fıtratının İslâm'a müsait ve Allah'a meyil üzere yaratıldığını haber vermektedir. (Tecrîd-i Sarih, c. IV, Hn: 664).
 
Her insan fıtrî olarak Allah'ı arar. Bu arayış zamanla Bezm-i Elest'teki ilahi hitapla da irtibatlı olarak, bir kara sevda haline dönüşür. İnsanın mutlu olması da esasen Cenâb-ı Hakk'ı bilmesine ve O'nu sevmesine bağlıdır.
 
Bu gerçek bize, İslâm'ı anlama ve Cenâb-ı Hakkı tanımanın nazari yolla değil, sevgi yoluyla olduğunu öğretmektedir.
 
Yeryüzünde mutluluk aramayan hiçbir insan olamayacağına göre, bütün insanların Allah'a yönelmeye ve O'nu sevmeye ihtiyacı var demektir. O halde her insan Allah'a, O'nun sevgisinde (Muhabbetullah'ta) bütünleşmeye çağırılmalıdır.
 
İşte İslâm, bu fıtrî arayı ihtiyacına cevap vermekte ve insanları Allah'a ulaştırmaktadır. 
 
Bu arayı gerçeğini en iyi yakalayan ve insanlara bu konuda yardımcı olanlar ise hep arifler, Allah (c.c.) dostları ve insân-ı kâmiller olmuştur. 
 
Nitekim tarihimize bakıldığında görülecektir ki: Mevlânâ Celâleddin Rûmi, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Alp Erenler, Horasan Erenleri gibi, bu arayı ihtiyacına cevap veren ve "ârif-i billâh" olan Hak dostları hemen hemen hiç eksik olmamıştır. Gelecekte de eksik olamayacaktır.
 
Günümüzde fıtrat gerçeğini gözardı eden insanlık, arayı ıstırabını dindirememekte ve bu da İslâm'a itiraz hastalığının sebeplerinden birini tekil etmektedir. 
 
Öyleyse günümüzde insanlığı düştüğü kısır döngüden kurtarıp vuslat caddesine çıkaracak günümüz Yunus'larına, Mevlana'larına her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.
 
İslâm'ı anlama ve Allah'ı tanımadaki yol 
 
İslâm'ı anlama ve Cenâb-ı Hakkı tanımada tarihi gelişi içerisinde iki yol ortaya çıkmıştır:
 
1-Nazarî Deliller Yolu (Akıl yolu),
2-Zikir ve Tecellî Yolu (İbadet ve nefis tezkiyesi yolu).
 
Evveliyatla şunu belirtelim ki; İslâm'ı algılama akılla mümkün olur, İslâm da, akıllı varlık olan insanı muhatap almakla birlikte Allah Teâlâ'yı tanımak bir nasip, bir hidayet, bir idrak işidir. Burada asıl olan kalbin idrakidir; aklın idraki ise kalbe bağlıdır. Diğer bir ifade ile asıl göz kalp gözü, asıl idrak kalbin idrakidir.
 
Günümüzdeki itiraz ve sapmaların sebebi, kalbin ihmal edilmesidir. O halde, kalbin idraki nasıl genişler, kalp gözü nasıl açılır? Bunun yolu bilinirse, İslâm'ı anlama ve Cenâb-ı Hakk'ı tanımada büyük bir nasip başlamış, hakikat yolu açılmış demektir.
 
Bu noktada kalbî idrakin yolu, ibadetler ve nefis tezkiyesidir. Nefsin tezkiyesi ise zikir ve tecelli ile olur ki bilhassa zikir kalbi parlatır, temizler ve kalbin idrak boyutunu genişletir. Neticede kalp nuru ile hakikat görülür. Akıl bile selim olma vasfını bu nurla kazanır.
 
İslâm'ı anlama ve Cenâb-ı Hakk'ı tanımada diğer yol, nazari yol yani akıl yoludur. Akıl yolu bir nevi felsefi yoldur. 
 
Dolayısıyla, hudutları belli ve bilgi kaynakları nâkıs olan aklın kâmil olan Allah'ı kavraması ve tanıması da mümkün olmaz. İşte burada ibadetlerle arınmış gönül devreye girmektedir. İlm-i kelâm Kur'ân'ı esas almakla birlikte, bu nazari yola dâhildir.
 
Görülüyor ki, tarih boyunca; zikir ve tecelli yolunu meşreb-i sûfiyye esas almış ve meşreb-i sûfiyye bu metotla birçok insanın hidayetine vesile olmuştur. 
 
Meselâ meşreb-i sûfiyye'nin önderlerinden zikir ve tecelli yolunun kurucularından Abdülkadir Geylani (k.s.) döneminde beş bin Hıristiyan ve Yahudi İslâm'la şereflenmiş, yetmiş bin şaki de günahtan dönerek Allah'a yönelmiştir.
 
Bu örnekten hareketle diyebiliriz ki; Günümüzde de insanlığın itiraz sebeplerinden birisi belki de en önemlisi kalbin ihmal edilmesi, kalpte ilahi zevkin yaşanamamasıdır. O halde zikir ve tecelli yolu ile insanı salt aklın bataklığından çıkaran ve zevk-i ilahi'nin fezasına yükselten meşreb-i sufiyye yoluna azami derecede bugün de ihtiyaç duyulmaktadır.
 
İslâm'da tebliğ metodu
 
Tarih boyunca İslâm, başlıca iki ana tarz ve metotla tebliğ edilmiştir.
 
Birincisi Ehl-i Beyt tarzıdır ki bu yol; ikaz, irşad ve iknayı esas almıştır. "Dinde zorlama yoktur" prensibinin en kâmil anlamıyla ifadesini bulduğu bu metod tarihi süreç içerisinde meşreb-i sûfiyye ile yaşatılmış ve bugün de bu yolla yaşatılmaktadır.
 
Bu yolda tebliğ, bir iç oluş olayıdır; sözle, amelle, hal ve ihlasla insanlara hidayet yolunun gösterilmesidir.
 
İkinci tebliğ tarzı ise kuralcı ve müeyyideci tarzdır. Bu tarza göre İslâm, bir nevi sistem ve ideoloji gibi telakki edilmekte; tebliğ koyu bir akılcılığa yahut bir takım kuru nazari izahatlara indirgenmektedir. 
 
Bu tarzda insan kazanmak çok zor olduğu gibi; "korkutmayın, müjdeleyin, sevdirin, nefret ettirmeyin" prensibi de gözardı edilmektedir. Tarihteki haricilik akımı ve benzerleri buna misaldir.
 
Günümüzde İslâm'a itirazların bir kısmı da tebliğ tarzının yanlışlığından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bugün Ehl-i Beyt tarzına, onun ikaz, irşad ve ikna yoluna ve tabiatıyla bu tarzı esas alan meşreb-i sûfiyye yaklaşımına büyük ihtiyaç vardır. (Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi)
 
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.