17. Sorunlardan biri de Müslümanların mübarek ve mukaddes yerleri ziyaret etmeleridir. Bu tür türbelere önem vermenin, süslemenin bidat ve şeriata aykırı olduğunu peygamber döneminde bu teşrifatın bulunmadığını, ölülere ibadet yapılmadığını delilleriyle beraber ispat etmeliyiz. Yavaş yavaş binaların yıkılmasıyla ve bu türbelerin izlerini ortadan kaldırarak halk bu ziyaretlerden vazgeçmelidir. Bu planı uygulamanın bir yolu da yerlerin asaleti hususunda kuşku uyandırmaktır. Mesela Peygamber Mescid-i Nebi'de değil anasının mezarında metfundur denilebilir. Ebubekir, Ömer, Bâki Kabristanı'nda medfundur, Osman'ın mezarı belli değildir. Ali'nin türbesi Basra'dadır. Necef'de Müslümanların ziyaret ettiği kabir Mugire b. Şube'ye aittir. İmam Hüseyin'in kafası Hannane Camii'nde gömülüdür, nâşının gömüldüğü yer ise belli değildir. Kazımeyn'de İmam Musa Kazım ve İmam Cevad değil iki Abbasi halifesi gömülüdür. Meşhed'deki ise İmam Rıza'nın değil Harun Reşit'in mezarıdır. Samira'da da İmam Hâdi ve İmam Askerî değil Abbasi halifeleri gömülüdür gibi iddialar ileri sürerek zihinleri allak bullak etmeliyiz. Bâki Mezarlığı'nı yerle bir etmeye çalışmalı ve bu konuya önem vermeliyiz. Diğer İslam ülkelerinde türbelerin de aynı şekilde harabeye çevrilmesini sağlamalıyız.
18. Şiilerin Peygamber soyundan gelen ailelere gösterdikleri saygı ve bağlılık onların Peygamberin soyundan olup olmadıkları hususunda kuşku uyandırılarak ortadan kaldırılmalıdır. Bunu yapabilmek için bazı kişileri siyah veya yeşil sarık ile giyindirerek Peygamber soyundandır diye tanıtmalıyız. Böylece onları tanıyan halk yavaş yavaş gerçek seyitlerin kimliği konusunda şüpheye düşecek ve Peygamber evlatları hakkında suizana kapılacaktır. Diğer bir konu da hakiki seyyit ve din âlimlerinin kafasından ammameyi (sarık) kaldırmaktır. Böylece hem peygamberlerin, hem de âlimlerin halk arasındaki saygınlığı ortadan kalkacaktır.
19. İmam Hüseyin'e mâtem tutulan merkezler veya medreseler ortadan kaldırılmalı harabeye çevrilmelidir. Tüm gücümüzle halkın medreselere ve İmam Hüseyin'e mâtem merasimlerine gitmesini önlemeye çalışmalıyız. Yavaş yavaş bu işler de terkedilecektir. Bunun için de medrese yapımını, vaiz ve mersiye okuyanların şartlarını zorlaştırmalıyız.
20. Müslümanların zihinlerine, özgürce düşünme fikrini, niçin ve nedenleri yerleştirmeliyiz. Herkes özgürce düşünebilir. İstediği her işi yapabilir. İyiliklere sevk ve kötülüklerden alıkoymak vacip değildir. İslam ahlakını yaymak gerekmez. İranlıların meşhur bir sözü vardır: İsa kendi dininde, Musa kendi dininde. Hiç kimse öldükten sonra diğerinin kabrine konulmaz. Eğer iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak vâcip ise bunu padişahlar yapmalı, normal bir insanın buna hakkı yoktur.
21. Nesli kontrol etmek gerekir. Erkeklerin birden fazla kadın almalarına izin verilmemeli. Evlenme işleri mümkün olduğunca zorlaştırılmalı. Örneğin hiçbir Arap bir İranlı kadın ile ve bir İranlı erkek de bir Arap kadın ile evlenmemelidir.
22. İslam öğretilerinin evrensel olduğu kesinlikle reddedilmeli, İslam'ın aslında genel anlamda bir hidayet dini olmadığı, bir kabile dini olduğu vurgulanmalıdır.
23. Müslümanların elinde bulunan Kur'an'ın gerçek Kur'an olup olmadığı yolunda şüpheler uyandırılarak eksik veya fazlalığı bulunan yeni Kur'an'lar bastırıp halk arasında dağıtılmalı, şüphe ve kuşku uyandırılmalıdır. Özellikle Yahudi ve Hıristiyanların aleyhine olan ve iyiliği emredip kötülükten alıkoyan ayetler Kur'an'lardan çıkarılmalıdır. Böyle bir Kur'an Türkçe, Farsça, Hintçe gibi çeşitli dillere tercüme edilip, yayınlanmalıdır. Arap olmayan hükümetler, Kur'an, namaz, ezan gibi ibadetlerin Arapça okunmaması hususunda kışkırtılmalıdır. Diğer önemli bir konu da hadis ve rivayetler hususunda şüphe uyandırmaktır. Hadislerde de Kur'an ayetleri gibi tahrifatlar yapılmalıdır."
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler/ Prof. Dr. Haydar Baş