logo
28 MART 2024

İslam'ın estetik hayat tasavvuru

13.06.2012 00:00:00
Hemen hemen bütün dinlerin, felsefelerin, düşünürlerin, sanatçıların zihinsel ve toplumsal ilgi alanları şu dört ana konuda yoğunlaşır: 1- Varlık ve var oluş sorunları (ontoloji), 2- Bilginin kaynağı, değeri ve önemi (epistemoloji), 3- İnsanın kendi dışındaki unsurlarla ilişkisi (etik, ya da ahlak), 4- Güzellik, hoşluk, ahenk değeri (estetik).
İnsanın bu dünyada kâmil bir insan olma süreci de bu dört temel alanla ilgili en doğru, en iyi, en faydalı ve en güzel değer, yaklaşım, düşünce ve kabulleri bulmasına bağlıdır.
Bu bağlamda tek gerçek din ve tek gerçek anlayış, tek gerçek dünya ve hayat tasarımı olan İslam, insanlık için bu dört temel alanda en uygun olanı ortaya koymuştur.
Bu bağlamda ve bu meseleyle ilgili olarak son kılavuz, son peygamber, son hakikat habercisi kutlu nebi Hz. Muhammed'in bir hadisi ufuk açıcı bir içeriğe sahip. Hz. Muhammed der ki: "Dünyada Bana üç şey sevdirildi: "Güzel koku, helal kadın, gözümün nuru olan namaz."
İnsanın başlıca üç temel unsurla münasebeti vardır. Bu hadis, sembolik olarak bu üç unsuru zikreder. İnsanın varlıkla, insanın insanla ve insanın Yaratıcıyla kurduğu ilişki, insan hayatını ve meşguliyetlerini kapsayan üç temel alandır. İşte bu hadis, bu evrensel insanlık gerçeğini, insanın dünya hayatında nasıl bir faaliyet alanı içinde bulunduğunu ve işlevsel konumunu işaret ediyor.
Bu üç temel husus, aslında aynı zamanda yukarıda bahsettiğimiz evrensel insan gerçeğini veciz bir şekilde ortaya koyan simgesel bir söyleme sahiptir. Büyük düşünürler ve sanatkârlar, toplu dünya görüşlerini simgesel bir dile ve kavramsal bir tasnif sistemine dönüştürerek aktarırlar. Bu doğrultuda bu hadisi yukarıdaki kavramsal tasnifle şöyle eşleştirebiliriz.
1- Güzel koku: Epistemolojik ve estetik değere tekabül eder. Koku bir simgedir. Bütün varlığı, tabiatı, canlı cansız bütün kâinatı temsil eden simge bir kavramdır. Güzel kokuyu sevmek, ontolojik anlamda varlığa, nesnelere yüklenen bir anlamla ilgili bir durumdur. İnsan, kendi dışındaki varlığı, otu, böceği, kuşu, denizi, güneşi, bulutu; her şeyi, Allah'ın yarattığı mahlukat olduğu için, Allah'ın isimlerinin tecelli ettiği nesneler dünyası olduğu için, ilahi orkestrasyonun, ahengin, paralel ve simetrik yapıların dünyası olduğu için sever. İnsan varlıklarla dolu tabiat ve kâinat bütünlüğünü, hayatı derinden hissettiği, duyumsadığı, varlığa anlam yükleyebildiği oranda ontolojik sorunlarını çözmüş demektir. Kişi, dünyanın niçin yaratıldığını ve ne anlam ifade ettiğini, İslam imanının kılavuzluğuyla kalpten duyumsadığı ve anladığı oranda ontolojik anlamda tamamlanmış kâmil bir insan olur.
Koku, tabiatın bütün güzelliklerini, ilahî ahengi, ilahî musikiyi, görüntüyü, şekli, sesleri, tabiatın insana huzur veren atmosferini temsil eder. Koku sevmek demek, tabiatla, kâinatla, varlıkla en güzel bağı kurmak demektir.
Güzel kokuyu, güzellikleri, ahengi, armoniyi hisseden ve keşfeden insan, aynı zamanda sanatçı duyarlılığı derin olan insandır. İslam, insandan bunu bekliyor. Yani İslam insandan şair, ressam, müzisyen, mimar duyarlılığına sahip olmasını bekliyor. İslam, estetize edilmiş bir hayat tasavvurudur. Kâinatın bütününe, her zerresine sinmiş olan ilahî güzellikleri, ilahî kokuları, ilahî uyumu sezen insan, duygu üretmiş ve bu duyguları da sanatla ifadeye dönüştürmüş insan demektir.
Mesela Orhan Veli bir şiirinde diyor ki:
"Deli eder insanı bu dünya
Bu gece, bu yıldızlar, bu koku
Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç..."
Orhan Veli işte burada Hz. Muhammed'in sevdiği kokuyu derinden hisseden bir şairdir.
2- Helâl kadın: Etik değere tekabül eder. Kadın bir insandır. Bütün insanları temsil eder. En yakın ve en somut toplumsal ilişki yapılarının başında karşı cinsler arası ilişkiler ve evlilik kurumu gelir. Aile, en küçük toplumsal birimdir. Hz. Muhammed erkek olduğu için kadın dedi, kadın olsaydı helal koca derdi. Neyse mesele bu değil. Burada kadın bir semboldür ve etik yani ahlakla ilgili alana tekabül eder. İnsan, tek başına kâmil bir insan olamaz. İnsan, ancak başka insanlarla ticari, siyasi, kültürel vs anlamda münasebete girerse ve bu münasebetlerde en uygun, en insanî davranışları, tavır ve tutumları fiiliyata geçirebilirse kâmil bir insan olur. İnsan, insanla sınanır. Dağ başında tek başına yaşayan insan, sosyalleşmeden, kâmil bir insan olmaz, ahlakî değeri de ortaya çıkmamış olur. Ahlak, ancak toplumsal ilişkiler ağı içinde ortaya çıkan bir insanlık değeridir. Dürüstlük, güvenirlilik, insan sevgisi, hak, adalet, yardımlaşma, dayanışma, fedakârlık, faydalı olma gibi durum ve değerler, ahlak alanını işaret eder ve toplumsal bir süreçle ortaya çıkar.
Helal kadını yani İslam'ın sınırları içinde münasebete girilebilen kadını sevmek, insanı sevmektir. Kadın, insanlığın anasıdır, kaynağıdır. İslam, bizden toplumsal ilişkilerimizi de estetize edilen bir yapı içinde yaşamamızı ister. Zarif, güzel, saygıya sevgiye, hakka hukuka dayalı bir toplumsal hayat, estetize edilmiş bir hayattır.
3. Göz nuru namaz: Ontolojik değere tekabül eder. Namaz burada insanın Yaratıcıyla kurduğu organik, vecd ve istiğrak içindeki bir ilişkidir. Namaz, bütün imanın ve onun somutlaşmış, fiiliyata geçmiş hali olan ibadetlerin sembolüdür. İnsan tabiatla, insan insanla ve insan yaratıcıyla en sağlıklı münasebetleri kurduğu zaman mükemmel insan olabilir. İşte namazın temsilciliğinde insanın yaratıcıyla kurduğu ilişki, sağlam ve tam olursa insan, bu dünyadaki varoluş gayesine uygun bir hayat yaşamış olur.
Her peygamberin öne çıkan belirgin bir mucizesi vardır. Hz. Muhammed'in en büyük mucizesi de belagattir. Yani estetiktir, sanattır, uyumdur, ahenktir, duruma uygun güzel, hoş konuşmak ve davranmaktır. İslam, insanların hayatlarını ahenkli, derinlikli, estetik bir değer içinde yaşamasını ister. Belagat, konuşmanın, sözün, davranışların, tavırların, yapıp etmelerin, yani bir bütün olarak hayatın güzel, hoş, etkili, anlamlı, faydalı ve doğru olmasıdır. Bir belagat dini olan İslam'ın bu evrensel ve bütünlüklü yapısını işte Hz. Muhammed, yukarıdaki hadisle veciz bir şekilde ortaya koydu.
Bütün bunlardan niye bahsettik? Günümüz müslümanlarının bir kısmının maalesef kaba saba davranışları, sanattan, edebiyattan, musikiden, resimden, duygudan, zarafetten, ontolojik, estetik, etik, epistemolojik yapılardan uzaklıkları çok çirkin bir görüntü arz ediyor. Necip Fazıl'ın deyimiyle ham yobazlık ve kaba softalık Müslümana hiç yakışmıyor. Belagat dininin çocukları, zarif olun! 
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.