Mazide yaşanan İslam, bir hayat olarak günümüze mezhep ve meşrep ölçüleriyle taşınmıştır Şüphesiz İslam'da akidenin ve düsturların safiyeti kadar, bu hakikatlerin nesilden nesile, çağdan çağa yaşanan bir hayat olarak devak edegelmesi, İslam'ın kitabî boyutu kadar yaşanan bir hayat olarak pratik boyutunun da korunması mezhepler ve meşrepler vasıtasıyla olmuştur. Böylece İslam hem kitaptan kitaba, hem de gönülden gönüle yaşanan bir hayat olarak kesintiye uğramadan, özünden hiçbir şey kaybetmeden yeni nesillere ulaşmıştır. Bu meyanda mezhep ve meşreplerin zarureti kendiliğinden ortaya çıkar.Mezhepler, insanın dış tabiatını kontrol ve disiplin altına alan İslam'ın zahiri yönünü; meşrepler ise, zahiri cepheyi de koruyarak İslam'ın kalbi-ruhî-manevî boyutunu ele alır. Meşrepler özde İslam'ın insan için gaye olarak ortaya koyduğu Hakk'a vuslatın ölçüleri, metodları fiil ve hal olarak uygulamalarıyla ilgilidir.Mazide yaşanan İslam, bir hayat olarak günümüze mezhep ve meşrep ölçüleriyle taşınır. Mezhepler, edille-i şeriyye denilen düsturları (Kitap, Sünnet, İcma-i ümmet ve Kıyas-ı fukaha) esas alır ve bu perspektifle çözülmüş meseleleri halde müminin önüne getirir. Elbette ki bu bir rahmettir.Keza, meşrepler ve tasavvufi mekteplerin de her biri bir nefs terbiye okulu olarak İslam maneviyatının laboratuvarı hükmündedir. Günümüzde müslümanın, fikri ve ilmi plandaki meselelerden ziyade kalbi, ruhi, manevi ve pratik bazda ciddi zaafiyet ve problemlerle karşı karşıya olduğu bir vakıadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.