İsrail vahşeti 91'ici gününde

İsrail'in 7 Ekim'de Gazze'ye yönelik başlattığı saldırılar devam sürerken bölgeden acı haberler gelmeye devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik tam 91 gündür sürdürdüğü saldırılarda yaklaşık 10 bin çocuk ile 7 bin kadın öldürüldü. Saldırılarda hastanelere ulaşan cenazelerin sayısının 22 bin 600'e ulaştığı, 57 bin 910 da yaralı bulunduğu kaydedildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saatte ailelere yönelik 15 "katliam" gerçekleştirdiği kaydedildi. İsrail'in sağlık sektörünü hedef alan saldırılanda ise 326 sağlık çalışanı ile 42 sivil savunma görevlisi öldürüldü. Saldırılarda 106 gazeteci de hayatını kaybetti. 2.3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 1.9 milyon kişi yerinden edilmiş durumda. İsrail ordusunun 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye 65 bin tondan fazla bombayla saldırı düzenlediği ifade ediliyor.

İsrail savaş sonrasını planlıyor

Gazze'de katliamlarını sürdüren İsrail yönetimi bir taraftan da savaştan sonra kentin nasıl yönetileceğinin planlamasını yapıyor. Bu kapsamda açıklamalarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze'de çatışmaların sona ermesinin ardından Filistin topraklarını ne İsrail'in ne de Hamas'ın yöneteceğini söyleyerek Gazze'ye yönelik savaş sonrası plana ilişkin ilk kez detay verdi. Gazze'nin sivil yönetiminin Filistinlilere bırakılacağını söyleyen Galant, bunun için "İsrail'e düşman olmamaları ve aleyhte faaliyette bulunmamaları" şartını öne sürdü. Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından hazırlanan ve ülkenin savaş kabinesine sunulmadan önce basınla paylaşılan savaş sonrası planın ana hatlarında, "İsrail Gazze'deki sivilleri yönetmeyecek ama Hamas da Gazze'yi yönetmeyecek" kısmı dikkat çekiyor. Raporda "Gazze'nin sakinleri Filistinlilerdir, dolayısıyla İsrail devletine karşı düşmanca eylemler ya da tehdit olmaması koşuluyla Filistinliler yönetimde olacaktır" denildi. Hamas dışında herhangi bir grubun yönetim adayı olabileceğini söyleyen İsrail Savunma Bakanı Galant, savaş sonrası döneme ilişkin şu üç güvenlik ilkesine dikkat çekti: "Hamas'ın Gazze'de kontrolü sağlamaması ve İsrail vatandaşları için bir güvenlik tehdidi oluşturmaması. İsrail'in Gazze'de askeri faaliyet özgürlüğünü muhafaza etmesi. Gazze'de İsrail askeri güçlerine herhangi bir kısıtlama getirilmemesi." Henüz kabul edilmemiş olan plana göre İsrail'in bölgedeki savaşı, 7 Ekim'de kaçırılan rehinelerin iadesi sağlanana ve Hamas'ın "askeri ve yönetim kabiliyetleri" ortadan kaldırılana kadar devam edecek. Plana göre bundan sonra bölgenin yönetimini Filistinli yerel organların üstleneceği yeni bir aşama başlayacak. İsrail Savunma Bakanı'nın "savaş sonrası döneme" ilişkin açıklamaları, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in bölgeye başlattığı ziyaretin arifesinde açıklanması dikkatlerden kaçmadı.

İsrail'den kuzeyde savaş hazırlığı

Gazze ve Batı Şeria'da Filistinli Müslümanları hedef alan vahşi saldırılarını sürdüren İsrail, bir taraftan da Lübnan'daki Hizbullah ile çatışmaların devam ettiği Lübnan sınırında savaş ihtimaline karşı askeri hazırlıklarını artırdı. Hizbullah yetkililerinden daha önce yapılan açıklamalarda İsrail Lübnan'a saldırmadığı müddetçe savaşa müdahil olmayacaklarını ve savaşı ilk başlatanın Hizbullah olmayacağını belirtmişlerdi. Bu açıklamalara rağmen İsrail tarafı pek rahat duracak gibi görünmüyor. Bu hafta Lübnan sınırını ziyaret eden İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, üst düzey askeri yetkililerle bölgedeki duruma ilişkin değerlendirmede bulundu. Halevi, Hizbullah ile çatışmaların devam ettiği Lübnan sınırındaki duruma ilişkin, "Kuzeyde askeri hazırlık seviyesinin zirvede olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Halevi, savaşa yol açan zorlu koşullara rağmen bunun aslında ülkenin kuzeyinde ve güneyindeki durumu çok önemli şekilde değiştirecek bir fırsat olduğunu söyledi. İsrail'in rutin "savunma" uygulamalarında değişiklik yapacağını askeri yetkililere aktaran Halevi, "En azından önümüzde dönemde sınırlara çok daha fazla güç yerleştireceğiz" dedi.