İsrail'in asıl endişesi İran değil, Türkiye

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'tan bir yere not almamız gereken önemli bir açıklama geldi. Barak, ""İran nükleer silahlara sahip olursa, Suudilerin de nükleer silah üretmemesi mümkün değildir. Türklerin de nükleer silah üretimine başlamasını önleyemezsiniz. Bu çok tehlikeli bir nükleer yarış olur" dedi.Yani Büyük Ortadoğu Projesi'nin mimarı İsrail'e göre asıl problem İran'ın nükleer güce sahip olması değil, Türklerin de İran'ın yolunu takip ederek nükleer silah üretimine sahip olması?Barak'ın cümlelerinden bu anlaşılıyor.Ehud Barak İsrail'de herhangi bir isim değil, İsrail'in en üst düzey askeri yetkilisi?Bu söyledikleri elbette ki sadece kendi şahsi düşünceleri değil.Dost ve müttefik kabul ettiğimiz hatta kendisini İran'ın füzelerinden canımız pahasına korumak için füze kalkanı sistemlerini ülkemize kabul ettiğimiz İsrail, Türkiye hakkında böyle düşünüyor. 9 insanımızı uluslar arası sularda, bütün dünyanın gözleri önünde, göstere göstere katletmesine rağmen hala özür bile dilemediği halde AKP hükümeti, İsrail'e göstermelik tiyatrolar dışında hiçbir yaptırım uygulamadı.İsrail'e verilen ihaleler geri çekilmedi. İsrail şirketleri ticari faaliyetlerine aynen devam ediyor. İsrail ile yapılan anlaşmaların bir tanesi bile askıya alınmadı.Hatta bu zaman zarfında İsrail ile ilişkiler daha da arttı.Dedik ya, amacı sadece İsrail'i korumak olan füze kalkanının beyninin Türkiye'ye, Malatya Kürecik'e yerleştirilmesi kabul edildi.Türkiye'nin son zamanlarda Suriye'ye yönelik tavırlarını da bu kapsamda değerlendirmek lazım?Suriye Türkiye'ye her zaman dost ve müttefikti. Ne Suriye'den Türkiye'ye bir zarar vardı ne de Türkiye'den Suriye'ye? Suriye'nin bölgede tek düşmanı vardı o da İsrail?Ve Suriye üzerinde hesabı olan, işgal planları olan gerçekte tek bir ülke vardır o da İsrail'dir. Eğer kalkıp da bir ülke - bu ABD olur, İngiltere ya da Fransa olur- Suriye'yi bölmeye, Esad rejimini devirmeye ve de Suriye'yi işgal etmeye yeltenirse, emin olun ki bu İsrail'in bölgedeki çıkarları içindir.Ne hikmetse, Suriye'ye yaptırım ve işgal konusunda ABD geri duruyor, AB ülkeleri çekimser kalıyor, NATO adım atmıyor, BM hiçbir yaptırım kararı alamıyor ama Türkiye'yi yöneten siyasi irade sözde İsrail'e tavırlı gibi gözükmesine rağmen tek başına Suriye ve Esad rejimi düşmanı kesiliyor.İsrail'in Türkiye ile ilgili açıklamalarına bakın, Türkiye'nin İsrail için yaptıklarına bakın.Kişi babasının oğluna bile bu kadar iyilik yapmaz.Nedir bu körü körüne sevda?Nedir bu tek taraflı aşk?Adamlar seni İran'dan daha fazla tehdit olarak görüyor, sen ise ilan-ı aşk yaparcasına onun hamiliğine soyunursun.Adamlar kendileri için asıl endişe kaynağının Türkiye olduğunu asla gizlemiyorlar.Bu tür açıklamalar ne ilk ne de son?Türk milleti olarak artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu görmeliyiz.Görelim ki bizi tehdit olarak ilan edenlerin safına geçip gerçek dostlarımıza namlu doğrultmayalım.