logo
06 MAYIS 2024

İşsizlik problemi, tüketim sorunu çözülmeden çözülemez

07.05.2009 00:00:00
Eğer üreticiler ürünlerine pazar bulabiliyorlarsa yeni yatırıma ve işçi alımına giderler. Aksi taktirde stokların oluştuğu bir ekonomide işsizliğin olması son derece normaldir.

 

Kapitalist modeller tüketimi daraltır Liberal-kapitalist modeller gerek para, gerekse makro politikaları ile gelir dağılımında dengesizliğe sebep oldukları gibi tüketimin de daralmasına neden olmaktadırlar. Milli Devlet'in Sosyal Devlet ayağı, tüketimi devreye koyarak, hem sosyal adaleti sağlamakta, hem de işsizlik problemini çözmektedir.

Talep darlığı deflasyona yol açarDeflasyon, fiyatlar genel seviyesindeki sürekli düşüşün adıdır. Bu durum toplam talebin yetersiz kalmasından kaynaklanır. Ancak tek sebep bu değildir. Bazen piyasalarda fazla para olmasına rağmen yine de deflasyon görülebilir. Zira gelir dağılımındaki dengesizlik, deflasyonu doğuran sebeplerden biridir. Dolayısıyla, tüketim kesimine yeniden tüketme kabiliyeti kazandırılmadan ekonomilerin deflâsyondan çıkması mümkün değildir.

Asrın ekonomik hastalığı deflasyondurDeflasyon son asrın hastalığıdır. Kaynakları sınırlı, ihtiyaçları sınırsız gören kapitalist düşünce, sürekli üretime odaklanmış; ama ilerleyen yıllarda elde edilen ürünleri satın alacak yeterli bir talep oluşturamadıkları için stoklar artmış, üretim fazlaları ekonomileri krize sokmuştur. Ekonomilerde stokların varlığı bile ihtiyaçların sınırsız olmadığını bize göstermektedir.

Deflasyonun tek ilacı Milli Devlet'tirMilli Devlet'in hayata geçirdiği Sosyal Devlet modeli sadece toplumda sosyal adaleti sağlamakla kalmamakta; aynı zamanda ekonomilerin deflasyona girmesine de engel olarak sürekli büyümenin temellerini atmaktadır. Türkiye için durumu değerlendirirsek; Milli Ekonomi Modeli'ne göre çözüm, bir taraftan "üretim maliyetlerini aşağıya çekecek bir maliye politikası"nın, diğer yandan da "tüketimi tetikleyecek bir para politikası"nın aynı anda devreye konmasıdır. Gelir dağılımındaki dengesizlik ise, Sosyal Devlet projeleri ile aşılmalıdır.

SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET  / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden

SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERDr. Birol Şensoy / KKTCEn büyük sermaye yetişmiş gençliktirMilli Devlette, hakların verilmesi değil, insan için doğuştan varolduğu kabul edilen hakların yine devlet eliyle yaşatılması ve korunmasından bahsedilir. Hak ve hürriyetleri yaşatacak uygulamaları hayata geçirecek bir yaşam telakkisi kazandırıldıktan sonra, ancak insan haklarının uygulamalarından bahsedilebilir. Milli Devlet, eğitim konusunu, günümüzde ihtiyaç duyulan ve özlenen insanın yetiştirilmesi bakımından önemle ele almaktadır. Bu bağlamda Kapitalizmin bencil ve egoist insan modelinin yerine, tüm insanlığa haklarını verecek ve onları koruyacak fertlerin yetiştirilmesi, milli eğitimin ana vazifelerindendir. Birlik ve beraberliği temin edecek, devlet ve milletine bağlı bireylerin yetiştirilmesi de vazgeçilemez esastır.İnsanın yetiştirilmesi bahsinde ele alınması gereken bir diğer husus ise, her milletin kendine ait değerleri özelde ise Türk Milletine ait değerleri gençliğimize kazandırmamızdır. Gençliğimizin yetiştirilmesinde ona örnek olarak sunulan bir Türk modeli malesef yoktur. Bu boşluk ister istemez globalizmin kültür anlayışı ile doldurulmaktadır. Milli Devletin en büyük sermayesi elbette ki yetişmiş gençliğidir. Bu gaye eğitim sistemimizin keyfiyetinin ve kalitesinin değişmesi ile Milli Devlet anlayışında gerçekleştirilecektir.
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek

Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı

Gazeteci Hakan Gülseven, sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafı yeniden paylaştığı için hapis cezası aldı. Daha önce de Berkin Elvan’ın adını açıkça yazdığı gerekçesi ile ceza alan Gülseven, tutuklanarak cezaevine girdi.
06.05.2024 18:51:00
Atakan Akbal
Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı
Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı
Independent Türkçe yazarı Gazeteci Hakan Gülseven, hakkındaki hapis cezası nedeniyle bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde teslim olduğu infaz savcılığı tarafından tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi.

Hakaretten beraat, gizlilikten ceza

Hakan Gülseven, Hakan Gülseven, 2022 yılında, Kız Kulesi'ni restore eden firmanın sahibi olduğu söylenen kişinin fotoğrafını "Kız Kulesi'nin restorasyonunu bu yapıyormuş. Estetik harikası" notu ile yeniden paylaştı.


Fotoğrafın sahibi olan Trabzon Ortahisar'da yaşayan Halil Bülbül, Gülseven hakkında 'hakaret' suçlaması ile dava açtı. Dava beraat ile sonuçlanınca bu kez "Kişisel Verileri, Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirmek veya Yaymak" suçlaması ile dava açıldı.

Hakan Gülseven, Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yaptığı savunmada "Kendisinin fotoğrafları sosyal medyada dolaşımdaydı, ben müştekinin fotoğrafını özel olarak elde edip paylaşmış değilim, zaten sosyal medyada dolaşımda olan bir fotoğrafını paylaştım, bu nedenle bunun özel hayata ilişkin bir görüntü olmadığını düşünüyorum" dedi.
Davacı Bülbül ise, Gültekin'in cezalandırılmasını istedi.

Sosyal medyada yapılan paylaşımı ve ifadeleri yeterli bulan mahkeme, Hakan Gülseven hakkında iki yıl hapis cezası verdi. Takdir hakkını kullanan mahkeme cezayı 1 yıl 8 aya düşürdü.

İstinaf da kararı onadı

Gazeteci Hakan Gülseven ve avukatı, mahkemeden çıkan kararı istinafa götürdü. İstinaf olarak görevlendirilen Trabzon Bölge Adliyesi 3. Ceza Dairesi ise yargılamayı uygun bularak başvuruyu esastan reddetti.

Berkin Elvan'ın adını yazdığı için aldığı cezanın infazı yandı

Yurt Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu 2013 yılında Gezi eylemleri sırasında polisin gaz kapsülü ile vurulan 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın adı, o dönem Yurt gazetesinde açık olarak yazıldı.

18 yaşından küçük kişinin kimliğini açıkça yazdıkları gerekçesi ile Yurt gazetesine ve Sorumlu Haber Müdürü Hakan Gülseven'e dava açıldı. Gülseven, Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ve annesi Gülsüm Elvan'ın "biz davası değiliz" diye ifade vermelerine rağmen kamu davası devam etti ve 'kişisel verilerin ihlali' suçlaması ile hapis cezası aldı.

Gülseven, ertelenen o ceza maddesi ile ilgili yeni bir ceza daha aldığı için cezanın infazı için cezaevine girmek durumunda kaldı.



DHA muhabirine patrondan gelen 'Eylem Tok' telefonunu muhabir de doğruladı: Baskıya maruz kaldım

DHA muhabiri Rojda Altıntaş, sosyal medyada yaptığı açıklamada olayı doğruladı ve "Yayın kuruluşunun patronajı tarafından baskıya maruz kaldım" dedi.
06.05.2024 17:12:00 / Güncelleme: 06.05.2024 20:37:08
Haber Merkezi
DHA muhabirine patrondan gelen 'Eylem Tok' telefonunu muhabir de doğruladı: Baskıya maruz kaldım
DHA muhabirine patrondan gelen 'Eylem Tok' telefonunu muhabir de doğruladı: Baskıya maruz kaldım
Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur C.'nin karıştığı ve Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine neden olduğu kazanın haber olmaması için Demirören Ailesi'nin devreye girdiği ortaya çıktı. Sosyal medyaya sızan bir telefon görüşmesinde, Revna Demirören'in şoförü olduğunu söyleyen İlker isimli kişi, Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri Rojda Altıntaş'ı arıyor ve Timur C.'nin Yıldırım Demirören'in en küçük oğlu ile çocukluk arkadaşı olduğunu söyleyerek kazanın haber olmamasını istiyor. DHA muhabiri Altıntaş, sosyal medyada yaptığı açıklamada olayı doğruladı ve "Yayın kuruluşunun patronajı tarafından baskıya maruz kaldım" dedi.

Sosyal medya platformu X'te paylaşılan bir ses kaydı, yazar Eylem Tok ile Bülent Cihantimur'un oğlu Timur C.'nin karıştığı kazanın haberleşme sürecinde Demirören Ailesi'nin yaptığı müdahaleyi gün yüzüne çıkardı.


Yazar Eylem Tok ile Op. Dr. Bülent Cihantimur'un 17 yaşındaki oğlu Timur C., geçen Mart ayında kullandığı lüks araçla İstanbul Eyüpsultan'da bir kazaya neden olmuş, kazada 29 yaşındaki evli ve bir çocuk babası Oğuz Murat Aci ölmüş, 4 kişi de yaralanmıştı. Timur C., kazayı sağlık görevlilerine haber vermeden olay yerinden başka bir araçla uzaklaşmıştı. Kazanın ardından Eylem Tok, yargılanmaması için oğlunu yurtdışına kaçırmıştı. Eylem Tok ve oğlu Timur C., halen yurt dışında bulunuyor.

X'te "Kevîn" isimli hesap tarafından yayınlanan ve 12 saatte yaklaşık 4 milyon kez görüntülenen paylaşım, bir telefon konuşmasını konu alıyor. Buna göre, Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören'in şoförü olduğunu söyleyen İlker isimli şahıs, DHA muhabirini arayarak, kazanın haber olarak servis edilmemesini istiyor.

'REVNA HANIM YA DA YILDIRIM BEY SİZE DÖNER'

DHA muhabirine bu telefon, Timur C.'nin babası Bülent Cihantimur'a ulaşma çabası sonrasında geliyor.

DHA muhabiri Rojda Altıntaş, Bülent Cihantimur'u arıyor ve Dursun isimli danışmanı ile görüşüyor. Muhabir, o gün bilgisayar mühendisi Oğuz Murat Aci'nin cenazesine katıldığını, ailesinin, Bülent Cihantimur'un oğlunun Aci'ye vurup kaçtığını söylediğini aktarıyor. Dursun isimli danışman ise "Böyle bir şey yaşanmış ama nasıl yaşandığını bilmiyorum" ifadelerini kullanıyor.

Bu konuşmanın ardından DHA muhabirine, Revna Demirören'in şoförü olduğunu söyleyen İlker isimli şahıs ulaşıyor. İlker, DHA muhabiri Altıntaş'a, Demirörenlerin en küçük oğlunun, Eylem Tok'un oğlu Timur C. ile çocukluk arkadaşı olduğunu aktarıyor:

"Merhaba, İlker ben. Demirören'den, Revna Hanım'ın şoförü. Bu Timur'un haberi vardı, 'Basıcam' demişsiniz. Onunla Yıldırım Bey'in en küçük oğlu Cemal, çocukluk arkadaşı. Onu yayınlamasanız. Ben bir konuşacağım, Murat Bey ya da Sinan Bey ile… Bilginiz olsun. Bugün yayınlamayın, yarın Revna Hanım ya da Yıldırım Bey size döner."

İKİNCİ KONUŞMA: KAÇMIŞLAR ZATEN...

İkinci telefon görüşmesinde ise muhabir, bu kez İlker'i arıyor ve kendisinin Revna Demirören'in şoförü olup olmadığından nasıl emin olacağını soruyor.

İlker ise 30 senedir Demirörenlerle çalıştığını söyleyerek, "Sen onu yapma da [haberi], ben yarın Revna Hanım'la beraberim zaten, olmadı sizi konuşturacağım. Kaçmışlar zaten, konuyu öbür taraftan öğrendim. Ben sizi arattıracağım zaten, ya beni telefonla konuştururlar. Funda Hanım var asistanı, Murat Bey var, Sinan Bey var, Erdoğan Demirören var… Yabancı değilim ben, Mehmet Üstündağ da benim çocukluk arkadaşım zaten. Siz lütfen Revna Hanım'dan ya da Yıldırım Bey'den haber bekleyin" diyor.

DHA HABERİNDE FAİL YOKTU

DHA bu haberi, 3 Mart tarihinde normal bir kaza haberi olarak yayınlıyor.

"Eyüpsultan'da lüks cip emniyet şeridinde bekleyenlere çarptı: 1 ölü, 4 yaralı" başlıklı haberde, "Cip sürücüsü ise kendi aracını bırakarak, arkadan gelen ve içerisinde arkadaşlarının olduğu başka bir araca binerek olay yerinden kaçtı. Kaza sonrası ise çevredekilerin cep telefonu kamerasıyla kaydedildi" ifadeleri yer alıyor ancak cipi kimin sürdüğünden söz edilmiyor.


DHA MUHABİRİ ALTINTAŞ'TAN AÇIKLAMA

Olayın merkezindeki DHA muhabiri Rojda Altıntaş, bugün saat 15.49'da X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada iddiaları doğruladı.

Altıntaş, "Kamuoyunu yakınen ilgilendiren 'Eylem Tok' olayıyla ilgili yeni bilgilere ulaşmam ve yayınlamam girişimleri kapsamında bağlı bulunduğum yayın kuruluşunun patronajı ve sair çevreler tarafından çeşitli baskılara maruz kaldım" dedi. Ailesine yönelik endişelerinden dolayı 8 hafta boyunca sessiz kaldığının altını çizen Altıntaş, "Görüntüleri ses kayıtları dün gece bizzat kendim paylaştım. Bu noktadan sonra işsiz kalmayı göze alarak vicdanen rahat olsam da geç kaldığım için özür dilerim. Genç bir kadın gazeteci olarak korkmadığımı ve gazetecilik faaliyetlerini alternatif yollarla muhakkak devam ettireceğimin altını çiziyorum" ifadelerini kullandı.

BABA ACİ: DAVAYA MÜDAHALE EDİLDİ

Ses kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından Oğuz Murat Acı'nin babası Özer Aci, MedyaRadar'a yaptığı açıklamada "Başından beri bu davaya müdahale edildiğini söylüyordum. Bu bazılarına abartılı gelebilir ama biz görüyorduk" dedi.

Özer Aci, DHA muhabiri ve kameramanının cenazeye geldiğini, kendileriyle röportaj yaptığını ancak bu haberin Demirören Medya'da kullanılmadığını söyledi. Aci "Bütün medya işin üzerine düşünce Demirören Grubu da bu rüzgara kapıldı. Mecburen bu işin üzerine düştüler. CNN Türk'e yayınlara çıktım. Kanal D evimize geldi. Onlara ne söylediysek yayınladılar. Dediğim gibi bu kazayı görmezden gelemediler" ifadesini kullandı.

Özer Aci şunları söyledi:

"Yıldırım Demirören'in oğlunun da arabada olduğu söylendi. Demirören ailesi yalanladı. Çocuklarının yurtdışında olduğunu söyledi. Ancak bu kayıtlardan sonra her şeyin mümkün olabileceğini gördük. Dosyaya bilinçli mi koyulmadı ismi? Aklımıza artık her şey geliyor. Bu davaya başından beri müdahale var. Gizli el veya eller hep bu dosyanın üzerinde tepiniyor. Bir arpa boyu yol alamıyoruz. Daha kimler tarafından ne telefonlar açıldı bilemiyoruz."

DEMİRÖRENLERİN OĞLU ARAÇTA MIYDI?

İddiaya göre Demirören ailesinin bu olayla ilgilenmesinin sebebi, küçük oğulları Emre Cemal'in de Timur C. ile birlikte lüks aracın içinde bulunması.

Geçen aylarda Demirören ailesinden üst düzey bir isim Halk TV'ye iddialarla ilgili açıklamalar yapıp şunları söylemişti:

"Cemal Demirören, yurt dışında okuyor 2-3 aydır Türkiye'ye gelmiş değil. Kazayı yapı firar eden gençle ilgili tek ortak yanları, ortaokulda aynı okulda okumuş olmaları. Hiçbir bağları yok. HTS kayıtları her şeyi ortaya koyacak."

DHA GENEL MÜDÜRÜ KORKUT'TAN AÇIKLAMA

DHA Genel Müdürü Celal Korkut da konuya dair bir açıklama yaptı.

Rojda Altıntaş'ın halen DHA muhabiri olduğunu ve işine son verilmediğini kaydeden Korkut, olayı ilk günden itibaren Demirören Medya Grubu'nun tüm medya organlarında takip ettiklerini ve gelişmeleri aktardıklarını savundu.

Açıklama şöyle:

""Kemerburgaz'da Oğuz Murat Aci'nin vefatıyla sonuçlanan ve hepimizi derinden üzen kazayla ilgili DHA muhabiri Rojda Altıntaş'ın iddiaları gündeme gelmiştir.

Öncelikle şunu belirteyim muhabirimiz Rojda Altıntaş'ın açıklamaları nedeniyle büyük bir şaşkınlık yaşamaktayım. Kendisi dünden beri telefonlara çıkmamaktadır. Altıntaş, halen bir DHA çalışanıdır ve kendisiyle ilgili herhangi hiçbir işlem yapılmamıştır, yapılmayacaktır.

DHA olarak Kemerburgaz'daki kazayı ilk andan itibaren takip ettik ve haber yaptık. Söz konusu olay CNN TÜRK, Kanal D, Hürriyet, Milliyet ve Posta'da da sürekli gündemde tutuldu. Kanal D, anne Eylem Tok'un kafedeki özel görüntülerine ulaşarak ilk yayınlayan medya kurumu oldu. CNN TÜRK ise defalarca baba Özer Aci'yi yayına aldı. Yıllarca benim de mensubu olduğum Hürriyet konuyu günlerce manşetten verdi. Hatta Kanal D'nin Taş Kağıt Makas dizisinin bir bölümünde söz konusu olay işlendi. Olayın bu denli kamuoyunda etki oluşturmasının en önemli sebeplerinden biri Demirören Medya'nın konunun üzerine kararlılıkla gitmesi ve fikri takip yapmasıdır.

Meslektaşım Rojda Altıntaş'ın kayda aldığı telefon görüşmelerinde tam olarak ne yaşadığını ve eğer varsa baskıyı benimle açıkça paylaşmasını beklerdim. Kendisine üzüleceği veya baskı altında hissedeceği bir durum olmadığını, bilakis haberi tüm yönleriyle takip edip yayınlamaya devam edeceğimizi söylerdim. Bir meslek büyüğü olarak kendisine ulaşamadığım için buradan sesleniyorum. Bir an önce iş başı yapıp kaldığı yerden görevine devam etmesini bekliyorum.
Rojda Altıntaş'a ve kamuoyuna duyurulur."


Van'da 94 kilo kaçak altın ele geçirildi

Van'da polis ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucunda 94 kilogram gümrük kaçağı altın ele geçirildi
06.05.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Van'da 94 kilo kaçak altın ele geçirildi
Van'da 94 kilo kaçak altın ele geçirildi
Van'da polis ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucunda 94 kilogram gümrük kaçağı altın ele geçirildi.

Van Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, il genelinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yürütülen çalışmaların devam ettiği belirtildi.

Açıklamada, 'Yapılan çalışmalar neticesinde; 94 kilogram gümrük kaçağı altın (94 adet külçe altın), 2 bin 190 adet gümrük kaçağı sigara, 72 adet gümrük kaçağı elektronik sigara, 26 adet gümrük kaçağı elektronik sigara likidi, 85 adet şarj aleti, 21 adet kulaklık ele geçirilmiştir. Nitelikli dolandırıcılık suçundan da 4 adet cep telefonu, 4 adet sim kart, 1 adet hafıza kartı ele geçirilmiştir.

Resmi Belgede Sahtecilik suçundan ise 2 adet sahte pasaport ele geçirilmiştir. Ele geçirilen suç unsurları ve toplam 5 olay kapsamında 34 şahıs hakkında gerekli yasal işlemler yapılmıştır' denildi.

Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı

Adana'nın Kozan ilçesinde 112 sağlık ekibi çalışanlarına hasta yakınları kürekle saldırdı
06.05.2024 10:41:00
İhlas Haber Ajansı
Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı
Sağlık çalışanlarına kürekli saldırı
Adana'nın Kozan ilçesinde 112 sağlık ekibi çalışanlarına hasta yakınları kürekle saldırdı. Hamile sağlık çalışanının korkudan düşük riski yaşadığı öğrenilirken, bir sağlık çalışanı da gözünü cam parçası gelmesi sonucu yaralandı.

Edinilen bilgiye göre olay Kozan'da gece 02.30 sularında Karacaoğlan Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre kalp krizi ihbarına giden sağlık ekipleriyle hastanın oğlu Y.A. "geç geldiniz" iddiasıyla tartışmaya başladı. Sağlık çalışanları vakaya 5 dakika içinde geldiklerini söyledi.

Ancak babası kalp krizi geçiren Y.A. isimli şahıs ambulansla evin önüne gelen sağlık çalışanlarına kürekle saldırarak ambulansın ön camını ardından sağlık çalışanlarının bulunduğu kapıdaki camı kırdı.

Araçta bulunan 21 haftalık hamile sağlık çalışanı D.K. yaşadığı korkuyla düşük tehlikesi nedeniyle tedavi altına alınırken diğer kadın sağlık çalışanı H.Ö. saldırı esnasında kırılan camın parçalarının gözüne gelmesi nedeniyle tedavi altına alındı. Saldırgan Y.A. olay yerinden kaçarken polisler her yerde saldırganı arıyor. Kalp krizi geçiren baba ise hayatın kaybetti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.