logo
07 HAZİRAN 2025

İstanbul ve Koç Üniversitesi izlenimleri

08.06.2022 00:00:00

Baştan söyleyeyim iki yıldır hayatımızın olağan akışını tersine çeviren Covid-19 pandemisinden hepimizin alacağı çok şey var.

Neyse ki virüs bu günlerde etkisini yitirdi de yaşam şartlarımız olağan hale geldi.

Böyle bir giriş yapmamın elbette bir sebebi var.

İki yıldır pandemi nedeniyle ertelenen oğlum Emre'nin beyaz önlük giyme töreni için ailece İstanbul'a gittik.

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından organize edilen törende her anne baba gibi biz de duygu dolu anlar yaşadık.

Bizlere bu günleri yaşatan rabbimize nihayetsiz şükürler olsun. İsteyen her anne babaya rabbim bu güzellikleri nasip etsin.

Tören izlenimlerini yazmadan önce İstanbul üzerine birkaç cümle yazmak istiyorum.

Bozüyük-Bilecik-Adapazarı-İzmit güzergâhından İstanbul'a doğru ilerlerken yolların diğer zamanlara oranla daha sakin ve araç yoğunluğunun az olduğu dikkatimizi çekti.

Özellikle İstanbul'a yaklaşırken tüm sürücülerin korkulu rüyası olan aşırı trafik neyse ki bu sefer yoktu.

"Gelen zamlar şehirlerin kronik trafik sorununu çözmüş" diye ironi yapalım.

Belli ki son yıllarda akaryakıta gelen fahiş zamlar sürücüleri canından bezdirmiş olacak ki, insanlar mecbur kalmadıkça araçlarına binmiyorlar artık.

Gün ağarırken vardık "taşı toprağı altın" dedikleri İstanbul'a…

Yedi tepe üstüne kurulan dillere destan şehrimiz İstanbul!

Şairin "Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar." sözleriyle tarif ettiği güzel kentimiz!

Sultanbeyli-Ataşehir bölgesinden geçerken çoğunun adı "yabancı" olan yüksek katlı gökdelenleri görünce yüreğim sızladı.

Zannettim ki İstanbul'a değil de; Dubai'ye, New York'a, Chicago'ya gelmiş gibi olduk.

Kentin kalbine saplanmış hançer gibi gözüme battı bu yüksek yapılar.

Sayın Cumhurbaşkanı'mızın birkaç yıl önce itiraf ettiği üzere "İstanbul'a ihanet ettik, ediyoruz. Ben de sorumluyum…"  sözleri geldi aklıma…

Yüksek katlı gökdelenlerin arasından geçip Bahçelievler'e ulaştık.

Her zaman misafirlerini gülen yüzüyle gönül hanesinde misafir eden anne yarısı Sevda teyzemin evine vardığımızda saatler 21.00'ı gösteriyordu.

Teyzeme her gittiğimde anılar, hatıralar depreşir zihnimde!

O kadar çok ki…

Hele ki evin kırmızı koltuklu odası yok mu! Alır götürür beni maziye.

Belki 30-40 yıl öncesine…

Rahmetli Şükrü dedemle birlikte geçirdiğim vakitler!

Sonrasında Gümüşhane'de çalışırken asfalt kursu için gittiğim bir haftalık sürede rahmetli Necati eniştenin her sabah namazı odanın kapısını tıklatıp o narin ses tonuyla "Hüseyin sabah namazı" sözleri hala kulağımda çınlar!

Sonrasında yine İstanbul'a annemle gittiğimde geçen vakitler…

Zaman tünelinde film şeridi gibi geçer gözümün önünden!

Öyle bir an olur ki kirpiklerimin arkasında titreyip duran damlacıkları daha fazla zapt edemem.

Elde değil!

Teyzem, çifte kavrulmuş yüreği ile beş ay önce kardeşini sonra ablasını kaybetmesinin derin üzüntüsü her halinden belli oluyordu.

Kardeş acısı işte…

Geçmiş hatıraları tazeledikçe onun da bizim de gözlerimiz nemlendi.

* * *

Bir gün sonra sabah saat 11.00.

Koç Üniversitesindeyiz.

Daha ilk girişte yemyeşil bitki örtüsü, ferah, rengârenk çiçek bahçeleri ve uzun boylu çam ağaçlarının gölgesinde, üniversitenin büyüleyen manzarasıyla girdik salona.

Program başlamıştı. Spor kıyafetli rahat tavır ve davranışlarıyla isminin Prof. Dr. Talat Kırış olduğunu sonradan öğrendiğim Beyin Cerrahı bir hoca slayt eşliğinde kürsüde konuşuyordu.

Ama ne konuşma!

Hayata ve insan sağlığına dair söyledikleri ilgi çekiciydi. 

Kendi yaşamından kesitler ve ara sırada yaptığı başarılı beyin ameliyatlardan bahsedip, anlattıklarını videolarla somutlaştırması ilginçti.

Konuşmasının bir yerinde yarı felçli halde gelen bir hastasını ameliyat ederek bir yıl sonra ip atlatır hale getirip videosunu bizlerle paylaşması alkışlarla karşılandı.

Çantamdan kalemi kâğıdı çıkarıp ilgimi çeken hocanın bazı cümlelerini not etmeye başladım.

"Hayata farklı bakış açılarıyla bakabilmek önemlidir. Mesela herkes Ayasofya'yı konuşur. Ama buranın astronomik ve matematik âlimi Ali Kuşçu'yu kimse konuşmaz."

Konuşmasının devamında: "Bir film incelemesinde örneğin beyinde bir bulgu yakaladınız. Siz tümörde ısrar ederseniz olmaz. Bu apsede olabilir. O sebeple biz hekimlerin farklı bakış açısına sahip olması gerekiyor."

Ve şu cümlesi ilginçti: "Dünyayı, farklı bakabilenler ileriye götürüyor."

Talat hoca biraz sonra önlük giyip yemin edecek hekim adaylarına söylediği şu sözler ve yaptığı müthiş benzetme bana göre konuşmasının en can alıcı yeriydi.

"İyi bir hekim olmak için gençler; Merak edeceksiniz, okuyacaksınız, önce hastaya zarar vermemelisiniz, Bizim işimiz mekanik bir iş değil. Malzememiz insan. İnsanlar size severek gelmezler. Mecbur kaldıkları için gelirler. O yüzden ben hekimi şuna benzetirim. Her gün sırtımızda bir insan var. Bunu sırat köprüsünden karşı tarafa düşürmeden geçirmek görevimiz. Eğer hastayı geçirirken düşürürsek çok ağır vebal altına gireriz. Mesleğinizi bu sorumlulukta yapacaksınız!"

Prof. Dr. Talat Kırış hoca, konuşmasını şu özlerle tamamlayıp alkışlar altında kürsüden indi: "Mesleğinizi kibirle değil, şefkatle yapın. Hastayla aranıza mesafe koymayın"

Program akışına göre sıra, yüzleri kadar beyaz yüreği gibi temiz Tıp Fakültesi 2. sınıfta okuyan öğrencilerin önlüklerini giymeye geldi.

Harf sırasına göre isimleri okunan gençler, kürsüye tek tek çağrılarak hocaları tarafından önlükleri giydirildi.

* * *

İnsan hayatında öyle anlar vardır ki birkaç saniye sürer ama etkisi ömür boyu devam eder. Biz de ailece o anlardan birini yaşadık.

Törenin kapanış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Şükrü Dilege son olarak gençlere seslenerek, "Sevgili gençler, mesleğinizde ne kadar yukarı çıkarsanız çıkın ama halkınızdan asla kopmayın!" 

Dekan beyin bu sözleri esasında sadece hekimler için değil tüm meslek mensupları için geçerliydi!

Gururdan, kibirden uzak, halkını, hastasını kendi anne babası gibi gören ve seven insanlar meslek yaşamında başarılı oluyorlar.

Tören sonunda Emre'nin arkadaşlarıyla ayaküstü sohbetlerimizde gençlerin yüzündeki aydınlık ve gözlerindeki o ışıltıyı görünce Ata'mızın "Beni Türk hekimlerine emanet edin" sözlerinin boşa söylenmediğini bir kez daha anladım.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
Kuzey Kore'de internet kesintisi
Sebep siber saldırı mı?
Macron'dan Trump'a mesaj!
Grönland'ı ziyaret edecek
MHP geçmişi mi telafi etmeye çalışıyor?
MHP ve DEM Parti ikinci kez bayramlaştı
İslam dünyasında kanlı bayram
İsrail, bayramın ilk gününde en az 42 kişiyi öldürdü
İlk günün kurban kesim bilançosu
14 bin 372 kişi yaralandı
Gaziantep'te anne ve kızı ölü bulundu
Kilitli odada şüpheli ölüm!
Manisa Belediye Başkanı hastaneye kaldırıldı
Elektrik akımına kapıldı
Siirt'te dehşet!
Düğün salonuna silahlı saldırı: 1 ölü, 3 yaralı
Trump: 'Musk aklını kaçırmış'
Musk: 'Trump'ın kasetleri var'
Elif Azra hayatını kaybetti
Binlerce balon bırakılmıştı
Soykırım sürüyor
İnsan kasapları bayramda da durmadı
Sadece 'Arefe' günü 863 trafik kazası meydana geldi
10 kişi hayatını kaybetti, bin 319 kişi yaralandı
Sayı 226'ya çıktı
Vahşi tayfası meslektaşlarımızı da katlediyor
Trump'tan Musk'a şok!
Araları daha da açılmış durumda
'Kanıma dokundu. Canım acıdı'
Özel'den sevk görüntülerine tepki
Kuzey Kore'de internet kesintisi
Sebep siber saldırı mı?
Macron'dan Trump'a mesaj!
Grönland'ı ziyaret edecek
MHP geçmişi mi telafi etmeye çalışıyor?
MHP ve DEM Parti ikinci kez bayramlaştı
İslam dünyasında kanlı bayram
İsrail, bayramın ilk gününde en az 42 kişiyi öldürdü
İlk günün kurban kesim bilançosu
14 bin 372 kişi yaralandı
Gaziantep'te anne ve kızı ölü bulundu
Kilitli odada şüpheli ölüm!
Manisa Belediye Başkanı hastaneye kaldırıldı
Elektrik akımına kapıldı
Siirt'te dehşet!
Düğün salonuna silahlı saldırı: 1 ölü, 3 yaralı
Trump: 'Musk aklını kaçırmış'
Musk: 'Trump'ın kasetleri var'
Elif Azra hayatını kaybetti
Binlerce balon bırakılmıştı
Soykırım sürüyor
İnsan kasapları bayramda da durmadı
Sadece 'Arefe' günü 863 trafik kazası meydana geldi
10 kişi hayatını kaybetti, bin 319 kişi yaralandı
Sayı 226'ya çıktı
Vahşi tayfası meslektaşlarımızı da katlediyor
Trump'tan Musk'a şok!
Araları daha da açılmış durumda
'Kanıma dokundu. Canım acıdı'
Özel'den sevk görüntülerine tepki
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.