Çok ustaca gerçekleştirilen operasyonlara muhatabız!Bütün millet efsunlu veya hipnotize gibi, aydın geçinenlerimiz ise uyku mahmurluğunda! Yıllardır fısıltıyla başladıkları itibarsızlaştırma operasyonlarını artık açıkça ve pervasızca yapıyorlar!Yıllarca fısıltıyla Muhteşem Türk Atatürk'ü itibarsızlaştırmaya çalıştılar! Atatürk, ailesi ve özellikle Muhterem Anneleri Molla Zübeyde Hanım hakkında olmadık iftiralar ürettiler! Atatürk ve O'nun üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerine saldırdılar fısıltı iftiralarla!En son Çanakkale ve Başkomutanlık Meydan Muharebeleri ile "Vatanın müdafaâsı ve İslâm'ın muhafazâsı"nı başaran Mücahitlerden oluşan Gazi Ordu'yu, dinsiz ilan ettiler!Atatürk'ten, Cumhuriyet'ten, Türk Silahlı Kuvvetlerinden şikâyetlenerek ve mazlum rolüne yatarak iktidara geldiler. İktidar olmak yetmedi, muktedir olmalıydılar; tek hâkim güç olmalıydılar ve buna engel olan kurum ve kuruluşları yek tek yok etmeliydiler!En büyük engel, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran ve koruyup kollamakla görevli Türk Silahlı Kuvvetleri ydi! ABD'nin; "Bizim çocuklar" dediği NATO Generallerinin verdiği gediklerden dalarak taa Kozmik Oda'ya kadar girdiler!Yıllarca; "Devletin kılcal damarlarına sirâyet edinceye kadar gerekirse on milyon harcayın, bir lira kazanmayın! Hakim satın alın, Savcı satın alın." fetvası uyarınca davranıp Adâlet kurumlarına sızdılar, elde ettikleri makamları Hükümet'le ortak kullanarak Üniformalı, Apoletli Generalleri, tahkîr ve tâciz ederek gözaltına aldılar!Adâlet tamamdı, Kalkınma Partisi'nin ön adıydı artık! Ordu itibarsızlaştırılmıştı!AKP militanlarından ve ağırlığı Hizmet Grubu A.Ş. Ceosu'na bağlı "İmamlar" ve onların yönetimindeki personelden oluşan, alternatif bir Silahlı Kuvvet oluşturdular! Artık AKP'li olmayan vatandaşların, korktukları bir Kolluk Gücü oluşturulmuştu!Korku propagandasını da anlı-şanlı Dolma kalemler'e yaptırdılar!Cumhuriyetin kalelerini tek tek düşürdüler!Milli Eğitim, Milli Savunma, Milli İstihbarat kurumları artık AKP örgütlerine dönüştürüldü!Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarı nerdeyse sıfırlandı!Adâlet; bir adamın iki dudağı arasına hapsedildi!Dinlemeler, fişlemeler, yakın takipler; evleri en az elli polisle helikopter gözetiminde basarak; kitaplar, dergiler, not defterleri topladılar! Toplumun dikkatini çekmeyi başaran karakterli yazarları, gazetecileri, muharrirleri itibarsızlaştırdılar!Dördüncü Kuvvet Basın, pespâyeleştirildi!Bütün bu baskı ve zorbalıklara, her şeye rağmen direnen bir Adâlet Kurumu kaldı: Barolar!Direniyorlar, baş eğmiyorlar, geri çekilmiyorlar! Hukuk çerçevesinde savunma kutsiyetini temsîl ediyorlar!Makamında bir bakanı tekme tokat dövdüğü anlatılan, akredite uygulanmayan yandaş basın temsilcisi Dolma Kalemlere kameralar önünde fırça atmalar! "Alo Fatih!" talimatlarıyla basın mensuplarını işsiz-aşsız bırakmalar! Adliye önüne toplanan silahsız, molotofsuz, megafonsuz toplulukları, içlerinde Avukatlar olmasına rağmen TOMA'larla, tazyikli sularla, gaz bombalarıyla, coplarla yerlerde sürüklemelere rağmen BAROLAR ve Avukatlar teslîm olmuyorlardı!Barolar Birliği Genel Başkanı, devrin Başbakanı Uzun Adam'ın, protokol adâbını, kürsü kuralını ihlâl ederek müdahalesine yasalar ve ahlak ölçüleri içinde cevap verebiliyor, direniyordu!Siyâseten sorumsuz bir adam, yine siyaseten sorumsuz bir bürokratla girdiği ağız dalaşı ile dolara tarihi zirve yaptırıyordu!Türkiye Cumhuriyeti'nde artık Cumhurbaşkanlığı Makamı yok!Cumhurbaşkanlığı makamına seçilen ama hükümet eden siyasi partinin genel başkanlığından vazgeçmeyen bir zorba var!Türkiye'de Eş Başbakanlık var!Uzun Adam ve Kabinesi Kaç-AK Saray'da; Kısa Adam ve kukla kabinesi Konut'ta popülist partizanlık yapıyorlar!Barolar ve Avukatlardan başka direnen ne bir kurum, ne de STK yok!O yüzden şimdi hedefte Avukatlar var! Avukatların itibarsızlaştırılması operasyonu var!Tam da bugünlerde Romanya gazetecileri; Uzun Adam ve uygulamalarını Çavuşesku dönemine benzettiler!Biz de yıllardır; bu tavırlar Çavuşesku tavırları ve Uzun Adam'ı da Çavuşesku'nun sonu bekliyor diye seslenip durduk!Altı sefer gönderilip yedi sefer gelmeyi başaran duayen siyaset adamı, Demokrasi Savaşçısı Süleyman DEMİREL; "Millete kulak vermezseniz, millet sizi kulağınızdan yakalar!" diye defalarca uyardı ama duymadılar, duymuyorlar; uyarılara uymuyorlar! Kendi elleriyle sonlarını hazırlıyorlar!Biz de sadece izlemekle yetinmeyip; her şeye rağmen millî hasletimizle ayıktırmaya gayret ediyoruz!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017