Kabus geri mi dönüyor!
11.01.2003 00:00:00
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Türkiye'de her yıl 50 bin kişinin verem hastalığına yakalandığına işaret ederek, gerekli önlemlerin alınmaması halinde hastalığın dünyada yeniden salgınlara neden olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Küçükusta, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada 1 milyar 900 bin kişinin verem mikrobu taşıdığını bildirdi.
Her yıl 50 bin kişi
Veremin dünyada en çok ölüme yol açan hastalıklar listesinde 5. sırada bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, "Türkiye'de her yıl 50 bin kişi hastalığa yakalanıyor" dedi. Tanıda gecikme, eksik, düzensiz ve kısa süreli tedaviler sebebiyle ilaçlara dirençli verem mikroplarının giderek yaygınlaştığını dile getiren Prof. Dr. Küçükusta, bu nedenle hastalığın son yıllarda yeniden gündeme geldiğini anlattı.
Erken teşhis önemli
Hastalığın tedavisinde erken teşhisin önemini vurgulayan Prof. Dr.Küçükusta, tedaviye geç başlanan hastalarda başarı şansının azaldığınıvurguladı. Tedavi öncesinde her hastada öncelikli olarak mikrobun hangi ilaçlara dirençli olduğunun belirlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Küçükusta, Türkiye'de verem mikroplarının birden fazla ilaca duyarlı olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
9 aylık tedavi süreci
Prof. Dr. Küçükusta, şunları söyledi: "Hastalar, tedavi boyunca toplumdan uzaklaştırılmalı; her hasta en az 4 ilaçla ve en kısa 9 ay boyunca tedavi edilmelidir. Hastalığın çabuk teşhis yöntemleri yaygınlaştırılmalı, tüberküloz için risk grubunda yer alan şeker, kanser, böbrek, AIDS hastaları ile kortizon kullananlar yakın takibe alınmalıdır. Tedavinin 9 aylık maliyeti 300 dolardır."
Her yıl 50 bin kişi
Veremin dünyada en çok ölüme yol açan hastalıklar listesinde 5. sırada bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, "Türkiye'de her yıl 50 bin kişi hastalığa yakalanıyor" dedi. Tanıda gecikme, eksik, düzensiz ve kısa süreli tedaviler sebebiyle ilaçlara dirençli verem mikroplarının giderek yaygınlaştığını dile getiren Prof. Dr. Küçükusta, bu nedenle hastalığın son yıllarda yeniden gündeme geldiğini anlattı.
Erken teşhis önemli
Hastalığın tedavisinde erken teşhisin önemini vurgulayan Prof. Dr.Küçükusta, tedaviye geç başlanan hastalarda başarı şansının azaldığınıvurguladı. Tedavi öncesinde her hastada öncelikli olarak mikrobun hangi ilaçlara dirençli olduğunun belirlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Küçükusta, Türkiye'de verem mikroplarının birden fazla ilaca duyarlı olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
9 aylık tedavi süreci
Prof. Dr. Küçükusta, şunları söyledi: "Hastalar, tedavi boyunca toplumdan uzaklaştırılmalı; her hasta en az 4 ilaçla ve en kısa 9 ay boyunca tedavi edilmelidir. Hastalığın çabuk teşhis yöntemleri yaygınlaştırılmalı, tüberküloz için risk grubunda yer alan şeker, kanser, böbrek, AIDS hastaları ile kortizon kullananlar yakın takibe alınmalıdır. Tedavinin 9 aylık maliyeti 300 dolardır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
