Beyaz Enerji soruşturması kapsamında tartışılan konulara, soruşturmayı yürüten Savcı Talat Şalk açıklık getirdi. Savcı Şalk "Bir takım çevreler beni bitirmek istiyorlar. Korkutup kaçırmak istiyorlar. Ancak ben kaçmayacağım" dedi.
Beyaz Enerji Savcısı Talat Şalk son günlerde bazı basın organlarında kendisi hakkında yeralan çeşitli iddialara ilişkin NTV Kanalı'na açıklamalarda bulundu. İddiaları reddeden Şalk, dün Hürriyet'te yeralan Demirel-Arabul telefon konuşmasının dinlenmesi ve iddianamede yeralması konusunda "Şüphe üzerine dinlenmiş. Ben takipsizlik verdim. İddianamede yok, dosyadan çıkarıp koymuşlar" dedi. Şalk "Kılıçlar çekildi. Bana hayasızca saldırıyorlar. Benim işimi bitirmek istiyorlar. Ama ben de kılıçları çektim, savaşacağım" diye konuştu.
İddialara hayır
Ancak Şalk tüm bu iddiaları reddediyor ve yapılan hiçbir uygulamanın usulü aykırı olmadığını belirtiyor. Talak Şalk ANAP'a 50 milyon dolar rüşvet iddiasını bilerek iddianamede kullandığını söylüyor:
"Bakanlığa yaptığım özel konuşmada bu konuya değindim. Bu bir sanığın ifadesiydi. Soruşturmada ANAP'a yönelik blok suçlamalar var. Tüm ANAP'lılar sıkıntı duyabilirler düşüncesiyle iddianameden çıkarılabiliceğini de düşünüyordum. Ama daha sonra çıkarmadım. Bakan herhalde bu durumu Yılmaz'a söyledi. Bu benim yaptığım özel bir görüşmeydi. Özel bir görüşmenin bu şekilde kullanılması siyasi ahlaka sığmaz."
Peki ya bilirkişi tartışması? Şalk bu konuda da kendinden emin: "Bilirkişi, tek kişiden oluşmuyor. Bu grup arasında Maliye'den de TEAŞ'tan da yetkililer var. Toplam dokuz kişilik bir ekip. Bu konuda, tartışmayı sadece bir kişi üzerine yıkarak hedef saptırmak, soruşturmanın etkisini düşürmek istiyorlar."
Demirel'i dinleme
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı ve Barmek Holding'in sahibi Hüseyin Arabul'un telefonlarının dinlenmesi ve bugün bir günlük gazetede 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile yaptığı görüşmenin basına yansıması konusunda da Şalk şunları söyledi:
"Ben sayın Cumhurbaşkanı'nın dinlemedim. Arabul, şüphe üzerine dinlenmişti. Zaten o konuda takipsizlik kararı verdim. Üstelik bu konu da iddianamede yer lmıyor. Dosyada vardı. Buradan çıkarıp kullanmışlar. Bu şekilde beni yıpratmak istiyorlar."
Savcı Şalk, Hürriyet gazetesinde telefon dinleme metninin "iddianamenin ekinde" yeraldığı şeklindeki ibaresi üzerine de şunları söyledi: "İddianamenin eki yok, isterseniz size göndereyim. Bu konu sadece dosyada vardır. Üstelik takipsizlik verdiğim bir konuyu neden iddianameye koyayım? Beni yıpratmak istiyorlar."
Savcı Şalk, bakanlığının medyada konuşmasını hoş karşılamadığını, bu nedenle kendisini ifade edemediğini söylüyor. Konuşmasından Şalk'ın ne denli sıkıntılı olduğu anlaşılıyor. Tüm iddiaları, kendisini yok etmek isteyenlerin çabası olarak değerlendiriyor ve devam ediyor:
"Bir takım çevreler beni yıprıtmak, korkutup kaçırmak itiyorlar. Amaçları bu. Ancak ben korkup kaçmayacağım ve tüm bu olayların üzerine gitmeye devam edeceğim."
Beyaz Enerji Savcısı Talat Şalk son günlerde bazı basın organlarında kendisi hakkında yeralan çeşitli iddialara ilişkin NTV Kanalı'na açıklamalarda bulundu. İddiaları reddeden Şalk, dün Hürriyet'te yeralan Demirel-Arabul telefon konuşmasının dinlenmesi ve iddianamede yeralması konusunda "Şüphe üzerine dinlenmiş. Ben takipsizlik verdim. İddianamede yok, dosyadan çıkarıp koymuşlar" dedi. Şalk "Kılıçlar çekildi. Bana hayasızca saldırıyorlar. Benim işimi bitirmek istiyorlar. Ama ben de kılıçları çektim, savaşacağım" diye konuştu.
İddialara hayır
Ancak Şalk tüm bu iddiaları reddediyor ve yapılan hiçbir uygulamanın usulü aykırı olmadığını belirtiyor. Talak Şalk ANAP'a 50 milyon dolar rüşvet iddiasını bilerek iddianamede kullandığını söylüyor:
"Bakanlığa yaptığım özel konuşmada bu konuya değindim. Bu bir sanığın ifadesiydi. Soruşturmada ANAP'a yönelik blok suçlamalar var. Tüm ANAP'lılar sıkıntı duyabilirler düşüncesiyle iddianameden çıkarılabiliceğini de düşünüyordum. Ama daha sonra çıkarmadım. Bakan herhalde bu durumu Yılmaz'a söyledi. Bu benim yaptığım özel bir görüşmeydi. Özel bir görüşmenin bu şekilde kullanılması siyasi ahlaka sığmaz."
Peki ya bilirkişi tartışması? Şalk bu konuda da kendinden emin: "Bilirkişi, tek kişiden oluşmuyor. Bu grup arasında Maliye'den de TEAŞ'tan da yetkililer var. Toplam dokuz kişilik bir ekip. Bu konuda, tartışmayı sadece bir kişi üzerine yıkarak hedef saptırmak, soruşturmanın etkisini düşürmek istiyorlar."
Demirel'i dinleme
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı ve Barmek Holding'in sahibi Hüseyin Arabul'un telefonlarının dinlenmesi ve bugün bir günlük gazetede 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile yaptığı görüşmenin basına yansıması konusunda da Şalk şunları söyledi:
"Ben sayın Cumhurbaşkanı'nın dinlemedim. Arabul, şüphe üzerine dinlenmişti. Zaten o konuda takipsizlik kararı verdim. Üstelik bu konu da iddianamede yer lmıyor. Dosyada vardı. Buradan çıkarıp kullanmışlar. Bu şekilde beni yıpratmak istiyorlar."
Savcı Şalk, Hürriyet gazetesinde telefon dinleme metninin "iddianamenin ekinde" yeraldığı şeklindeki ibaresi üzerine de şunları söyledi: "İddianamenin eki yok, isterseniz size göndereyim. Bu konu sadece dosyada vardır. Üstelik takipsizlik verdiğim bir konuyu neden iddianameye koyayım? Beni yıpratmak istiyorlar."
Savcı Şalk, bakanlığının medyada konuşmasını hoş karşılamadığını, bu nedenle kendisini ifade edemediğini söylüyor. Konuşmasından Şalk'ın ne denli sıkıntılı olduğu anlaşılıyor. Tüm iddiaları, kendisini yok etmek isteyenlerin çabası olarak değerlendiriyor ve devam ediyor:
"Bir takım çevreler beni yıprıtmak, korkutup kaçırmak itiyorlar. Amaçları bu. Ancak ben korkup kaçmayacağım ve tüm bu olayların üzerine gitmeye devam edeceğim."