Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 09.03.2015 tarihli yayımlanan yazısıdır
İnsanoğlunu dünyaya getirme gibi mucizevi bir olayın kahramanı olan kadınlarımızı son dönemde sokaklarda dilenirken görüyoruz.
Sokak aralarında kurulan semt pazarları dağılırken, akşamın karanlığında çöplerin arasında evine sebze-meyve götürmek için utana sıkıla dolaşan kadınlarımız bunu hak etmiyor.
3. sayfa haberlerinin değişmez konusu haline gelen ve insanlık ayıbımız kadın cinayetleri de onların sonu olmamalı? Mor Çatılar çözüm olamadı, dayak yiyen kızlarımıza, eşlerimize...
Zaten çıkış kapısı da değiller. Genç Özgecan, tacizi hatırlattı. Ondan bir hafta sonra bir kocanın karısını parçalara ayırıp çöp kutularına atmasına ekranlardan şahit olduk.
Kadınlara ait bakanlığın adını bile değiştirerek Aile Bakanlığı'na dönüştüren Ak Partisi'yle halledilecek konular olarak da değerlendirilmemeli 'kadın'...
Mesele insandan ele alınmalı. İnsanı yetiştiren, ilk eğitimi veren analarımızın da birer insan olduğu hatırlanmalı önce.
Yaşam hakkının kutsallığından bahsedenler, önce onu dünyaya getiren kadına bu hakkı tanımalı.
Sonra, duyguları, istekleri olan bir birey olarak saygı duyulmalı ona ve en önemlisi evin direğiyiz diyen eşler, babalar, onlara hak ettikleri geçimi temin edebilmeliler.
2015'in ilk üç ayında 55 kadın cinayete kurban gitti. Ve bu rakamların çoğalması, başsağlığı dilemekten başka bir yaklaşımı olmayan siyasette kaçınılmaz.
Cinayetlerin hemen hemen tamamında ekonomik sebeplerden kaynaklanan cinnetlerin etkisi var.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, 1923 senesinde 'şuna inanmak lazım ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadın eseridir' demiştir.
Öyleyse sağlıklı nesiller için, kadına hak ettiği değeri vermeye mecburuz. Bizim dışımızda hiçbir siyasinin kadına yönelik kaynakları ile hazırlanmış bir projesi bulunmamaktadır.
Bağımsız Türkiye Partisi olarak bizler, en başta her kadınımıza Türk vatandaşı olmasından kaynaklanan bir ayrıcalıkla '500 TL vatandaşlık maaşı' vereceğiz.
Evin idaresi üzerinde olan annelerimiz, ömür boyu süren bu vazifelerinde 'işçi statüsünde' 1000 TL maaş alacaktır. Yani kadınlarımız, her ay 1500 TL maaşa kavuşacaklar.
Doğum yapan her anneye doğum ikramiyesi sunacağız. Onlara evlatlarının bakımı için 'çocuk maaşı' vereceğiz.
Bu parayı Avrupa ve ABD kapılarında dolaşanlar veremezler. Bunun kaynakları bizde hazırdır.
Rusya'nın Milli Ekonomi Modeli'ni Meclisinde kanunlaştırarak uygulamasından sonra, herhalde hiçbir kadın bunları verebilir mi demeyecektir.
Rusya bizim modelimizi uygulamaya başladığından bu yana doğum ikramiyesi vermeye başladı bile.
Bağımsız Türkiye Partisi olarak, evde malzemesi olmadığı için akşam ne yemek yapacağını düşünen kadınları görmek istemiyoruz. TV kanallarında kendilerine mikrofon uzatıldığında 'açız' diyen anneler artık olmasın diyoruz.
Bunun kaynakları yıllar evvel hazırlanmıştır ve bugün 150'yi aşkın ülkede hayata geçirilmektedir.
Yıllardır size anlattığımız uygulamayı, ilk seferinde inanarak iktidar etmiş olsaydınız şimdi bu paralar sizin elinizde olacaktı.
Lütfen bugün kendi adınıza, hepimizin yararına güzel bir iş yapın. Kapı kapı dolaşarak Bağımsız Türkiye Partisi'nin gönüllü çalışanı olalım. BTP iktidarında kazanan siz olacaksınız?
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Ortadoğu'da değişmeyen senaryolar / 06.12.2024
- Hangi saftayız? / 05.12.2024
- Başörtüsü cambaza bak mı oluyor? / 04.12.2024
- İnsanlığın kurtuluşu MEM / 03.12.2024
- Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı / 02.12.2024
- Kurtuluşun birinci şartı imandır / 01.12.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -2 / 30.11.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -1 / 29.11.2024
- Tiyatro / 28.11.2024
- İmam Ali'nin Ahidname'sinde adalet / 27.11.2024
- Hangi saftayız? / 05.12.2024
- Başörtüsü cambaza bak mı oluyor? / 04.12.2024
- İnsanlığın kurtuluşu MEM / 03.12.2024
- Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı / 02.12.2024
- Kurtuluşun birinci şartı imandır / 01.12.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -2 / 30.11.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -1 / 29.11.2024
- Tiyatro / 28.11.2024
- İmam Ali'nin Ahidname'sinde adalet / 27.11.2024