Kafayı kuma gömenlere...

Son dalgalanmanın neden kaynaklandığını açıklamaya çalışanlar, piyasada dalga boyu her büyüdüğünde yeni bir teoriyle ortaya çıkıyorlar 1- Uluslararası konjonktürel yapı bozuldu, gelişmekte olan piyasalardan para çıkıyor... 2- Yaşananlar Türkiye'ye özel değil, aynı dalga Hindistan'da da var (son duyduğum teori). 3- FED, parayı kendisine çağırdığı için çıkan para sorun yaratıyor... 4- Yatırımcılar, hisse senedi piyasasından çıkıp 'elle tutulabilir' mallar almaya başladılar... Bazıları 'oluşan dinamiği' sadece dışarıdan kaynaklı açıklamaya çalışırsa çalışsın, dalganın diğer ülkelerden daha yüksek boyutlu olmasının tek bir sebebi var: Türkiye'de iç dinamik bugün için 'riskli', Eylül 2006-Mayıs 2007 arası için 'aşırı riskli' olmaya aday... Yukarıda sayılanlar da etkili ama tamamı açıklamada yetersiz. Bu noktada yukarıdaki tezleri ortaya atıp 'dalga tamamen dış kaynaklı' diyenlere bazı sorularım var: 1- Madem dalga sadece dışarıdan hayat buluyor o zaman neden Türkiye 28 Şubat-Mart arası 'en' noktasını görüp kırılırken, Brezilya'da trend mayıs başına kadar kırılmadan devam etti? 2- Ne oldu da son bir ay içinde Brezilya 42 binleri test ederken, 'AB ve IMF' beklentisi olan Türkiye'de borsa bu süreçte 8 bin puan geri çekildi? 3- Brezilya'da kur sadece iki ay öncesi seviyesine dönerken, ne oldu da Türkiye'de iki yıl öncesine yani 1.50'li seviyelere döndü? 4- ABD 10 yıllık bono getirisi 5'lere doğru geri çekilirken, petrol ve altın destek bölgelerini test ederken, Bovespa geçen cuma sadece 74 puan düşerken, ne oldu da Türkiye'de endeks haftaya 2 bin puan düşerek başladı? Ne olduğu çok açık; evet, konjonktürel bir realizasyon dalgası var ama bu dalganın niteliği ve gücü, içerideki dalga boyunu yaratmaya yeterli değil. Peki ne oluyor? Kendimizi kandırmayalım, 2002'nin 10. ayı sonrası pozisyon açanlar, 27 Ocak-3 Mart arasında 'en'lerin görüldüğü noktadan itibaren kârlarını realize ediyorlar, son dönemde realizasyon iç dinamikler yüzünden biraz daha sert... Haksız da değiller; içeride 'siyasi hesaplaşmaya dönüşebilecek cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi' kârda oldukları pozisyonlarını paraya tahvil etme derdindeler. Peki bu risk algılaması nasıl aşılabilir? Yiğit Bulut/ Radikal