Günlerdir; ağız dolusu, çıldırtasıya küfredesim var, olmuyor!
"Hay şeyinin şeyini şey ettiğimin şeyleri!" desem, kesmiyor!
Gönlümün aklıma isyanı, susmuyor!
Ve yazamıyorum, gönlümce yazamadım!
Yazdıklarımı, gönlüm bence bulmadığı ve vicdanıma hakaret saydığı için sildim!
Erzurumlular bilirler; Tebrizkapı'dan, Matbaa'dan Tosya'ya doğru giderken yolun sağında,
Bakkal Mehrali Emi vardı. Sağsa ömrüne bereket, ölmüşse Allah rahmet eylesin...
Benim "Kurt Bey" diye bir kurt köpeğim, Mehrali Emi'nin de çok süslü bir zağarı vardı...
Ben her gün akşam saatlerinde Kurt Bey'i dolaştırmaya çıkarırdım. Tosya'dan Mahallebaşı'na geçer, Kurt bey'in nafakası bir takım akciğer alır dönerdim.
Yine bir gün Kurt bey'le sokağa çıktık.
Mehrali Emi'nin zağarı, Kurt beyi görünce, bir velvele kopararak hücuma geçti!
Kurt bey, saymaz yana şöyle bir baktı sadece!
Zağar, saldırdığına gücünün yetmeyeceğini anlayınca çöktü ve arka bacağını ağzına alarak hem hırlayıp, hem kendi ayağını kemirmeye başladı!
Mehrali Emi ile benim kahkahamı, tarife imkân yok!
Günlerdir Mehrali Emi'nin zağarı gibi öfkeyle kendi arka ayaklarını kemiren zağarlara baktıkça; küfür icad edemiyorum, icad ettiğim küfrü edemiyorum...
Dolayısıyla yazamıyorum!
Aslında bugünlerdeki suskunluğum, diğer günlerdeki kalabalığımdan daha etkili sayılmalı...
Ama bilenlerce tabi...
***
Karslıya;
- Karslı olmasan ne olurdun? Diye sormuşlar;
- Mahcup olurdum!
Demiş yüzü kızararak...
***
Fıkra bu ya:
Hoca'ya;
- İlçede bir zampara dolaşıyor! Demişler;
- Benim mahalleden uzak... Demiş.
- Senin mahallede dolaşıyor! Demişler;
- Benim sokaktan uzak... Demiş.
- Senin sokakta dolaşıyor! Demişler;
- Benim bahçemden uzak... Demiş.
- Senin bahçenden çıkarken görülmüş! Demişler;
- Bana ne? Kendimden uzak... Demiş...
Aymazlığın, korkaklığın ilm-i siyaset diye belletildiği zalim bir zaman da, Biden'e gidecek bi dene herif çıkmamış!
Tedbîr var olsun diye Biden'in davetini reddedenler de varmış!
"Biden öyle dediyse benim için tarih olmuştur!" Diyenlerin kulakları çınlar mı bilemem ki?
***
Öksürmeye korkar oldum. Gribim ve salgına yardımcı olmak istemiyorum!
Havada donar diye tükürmeye korkar oldum, ayazdayım!
Gönlümce küfredemiyorum, çocukların yeni küfürler öğrenmesinden korkuyorum!
Kalabalıkların yalnızlıktan korkanlardan oluştuğunu tespit ettiğim günden beri yalnız dolaşırdım, artık dolaşamıyorum; çelik kapılarını kilitleyip perde arasından sokağı dikizleyenler tarafından terörist ihbar edilmekten korkuyorum!
Münazara ve münakaşadan çekinmem ama artık münakaşa ortamlarına giremiyorum; tarafını tuttuğum için muarızıyla kavga etsem, tarafını tuttuğum tarafından terk edilmekten, şikayet edilmekten korkuyorum!
Allah'a sığınmış korkusuz biri olarak, korkakları korkutmaktan korkuyorum! Biliyorum ki korkaklar korktuklarında psikopatlaşırlar!
Bir Mehmetçiğin burnu kanayacağına bin hain PKK'lının itlafına razıyım amma yüzlerce PKK'lı itlaf edilirken, bir Şehidime ağlamaktan korkuyorum!
Oysa korkumu korkuttuğumu zannederdim!
Korkularımı yeniden aklıma getirenler; Allah da sizi korkutsun!
Gerçi siz Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazsınız ya!
Allah'tan korkmazdan, korkuyorum!
"BİZ DÜNYAMIZI AHİRETİMİZ İÇİN YAŞARIZ." (H.B.) Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
"Hay şeyinin şeyini şey ettiğimin şeyleri!" desem, kesmiyor!
Gönlümün aklıma isyanı, susmuyor!
Ve yazamıyorum, gönlümce yazamadım!
Yazdıklarımı, gönlüm bence bulmadığı ve vicdanıma hakaret saydığı için sildim!
Erzurumlular bilirler; Tebrizkapı'dan, Matbaa'dan Tosya'ya doğru giderken yolun sağında,
Bakkal Mehrali Emi vardı. Sağsa ömrüne bereket, ölmüşse Allah rahmet eylesin...
Benim "Kurt Bey" diye bir kurt köpeğim, Mehrali Emi'nin de çok süslü bir zağarı vardı...
Ben her gün akşam saatlerinde Kurt Bey'i dolaştırmaya çıkarırdım. Tosya'dan Mahallebaşı'na geçer, Kurt bey'in nafakası bir takım akciğer alır dönerdim.
Yine bir gün Kurt bey'le sokağa çıktık.
Mehrali Emi'nin zağarı, Kurt beyi görünce, bir velvele kopararak hücuma geçti!
Kurt bey, saymaz yana şöyle bir baktı sadece!
Zağar, saldırdığına gücünün yetmeyeceğini anlayınca çöktü ve arka bacağını ağzına alarak hem hırlayıp, hem kendi ayağını kemirmeye başladı!
Mehrali Emi ile benim kahkahamı, tarife imkân yok!
Günlerdir Mehrali Emi'nin zağarı gibi öfkeyle kendi arka ayaklarını kemiren zağarlara baktıkça; küfür icad edemiyorum, icad ettiğim küfrü edemiyorum...
Dolayısıyla yazamıyorum!
Aslında bugünlerdeki suskunluğum, diğer günlerdeki kalabalığımdan daha etkili sayılmalı...
Ama bilenlerce tabi...
***
Karslıya;
- Karslı olmasan ne olurdun? Diye sormuşlar;
- Mahcup olurdum!
Demiş yüzü kızararak...
***
Fıkra bu ya:
Hoca'ya;
- İlçede bir zampara dolaşıyor! Demişler;
- Benim mahalleden uzak... Demiş.
- Senin mahallede dolaşıyor! Demişler;
- Benim sokaktan uzak... Demiş.
- Senin sokakta dolaşıyor! Demişler;
- Benim bahçemden uzak... Demiş.
- Senin bahçenden çıkarken görülmüş! Demişler;
- Bana ne? Kendimden uzak... Demiş...
Aymazlığın, korkaklığın ilm-i siyaset diye belletildiği zalim bir zaman da, Biden'e gidecek bi dene herif çıkmamış!
Tedbîr var olsun diye Biden'in davetini reddedenler de varmış!
"Biden öyle dediyse benim için tarih olmuştur!" Diyenlerin kulakları çınlar mı bilemem ki?
***
Öksürmeye korkar oldum. Gribim ve salgına yardımcı olmak istemiyorum!
Havada donar diye tükürmeye korkar oldum, ayazdayım!
Gönlümce küfredemiyorum, çocukların yeni küfürler öğrenmesinden korkuyorum!
Kalabalıkların yalnızlıktan korkanlardan oluştuğunu tespit ettiğim günden beri yalnız dolaşırdım, artık dolaşamıyorum; çelik kapılarını kilitleyip perde arasından sokağı dikizleyenler tarafından terörist ihbar edilmekten korkuyorum!
Münazara ve münakaşadan çekinmem ama artık münakaşa ortamlarına giremiyorum; tarafını tuttuğum için muarızıyla kavga etsem, tarafını tuttuğum tarafından terk edilmekten, şikayet edilmekten korkuyorum!
Allah'a sığınmış korkusuz biri olarak, korkakları korkutmaktan korkuyorum! Biliyorum ki korkaklar korktuklarında psikopatlaşırlar!
Bir Mehmetçiğin burnu kanayacağına bin hain PKK'lının itlafına razıyım amma yüzlerce PKK'lı itlaf edilirken, bir Şehidime ağlamaktan korkuyorum!
Oysa korkumu korkuttuğumu zannederdim!
Korkularımı yeniden aklıma getirenler; Allah da sizi korkutsun!
Gerçi siz Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazsınız ya!
Allah'tan korkmazdan, korkuyorum!
"BİZ DÜNYAMIZI AHİRETİMİZ İÇİN YAŞARIZ." (H.B.) Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017