Kapatma davasıyla ilgili olarak herkes gerekli gereksiz ve faydalı faydasız pek çok yorumda bulundu. Ama hiçbir açıklama BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın bakış açısıyla meseleye yaklaşamadı. Onlar hep işin dedikodusuyla ilgilendikleri için olsa gerek asıl noktayı gözden kaçırdılar. Gözden kaçmasının nedenlerinden biri de insanların meselelerin içerisinde boğulmaları ve olaylara dışarıdan bakmayı başaramadıklarından kaynaklanıyor. Meselelere yukarıdan bakıp, büyük fotoğrafı görebilmek nadir bulunan bir kabiliyet gerektiriyor ve maalesef bu kabiliyet günümüzde devlet adamı geçinenlerde pek bulunmuyor. Sadede gelelim.Prof. Dr. Haydar Baş, Elazığ'da yapılan partisinin bölge toplantısında kapatma davasında hükümetle yargı arasında yaşanan gerilimle ilgili olarak bu güne kadar dile getirilmeyen gerçekleri şöyle dile getirdi:"AB ve ABD Anayasa'ya ve Anayasa Mahkemesine müdahale ediyor, bu müdahale olmuyor. Yargıtay ve Danıştay müdahale edince müdahale oluyor. Bu durum Türkiye'nin maalesef bağımsızlığını kaybettiği ve en mahrem meselelerine dahi ecnebilerin müdahale ettiği bir konuma geldiğinin çok açık ve net bir ispatıdır. ?Bu bizim meselemizdir. Hiçbir devleti ilgilendirmez. ?İktidar, devlete sahip çıkarak Avrupa Birliğine ve ABD'ye cevap vermeliydi. Demeliydi ki, "arkadaş bu bizim iç meselemiz. Doğru, biz de hazmedemiyoruz. Ama bu bizim davamız. Aile problemimiz, aile meselemiz. ?Size burada söz düşmez" demesi gerekmez miydi?"Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu yaklaşımı en doğru ve en sağlıklı olan yaklaşımdır. Çünkü AB ve ABD'nin hükümetin hoşuna giden bir içişleri müdahalesine bugün göz yumulursa başka bir zaman edebilecekleri müdahaleye istesek de engel olamayız. Bundan dolayıdır ki, yabancıların içişlerimize yaptıkları müdahalelerde haklı ya da haksız aranmaz. Çünkü Prof. Baş'ın ifade ettiği gibi "bu bir aile meselesidir" yabancıya söz düşmez. Bir bakıma namus meseledir bu. Devletin namusudur. Nasıl ki, ailenize müdahale ettirmezsiniz. Devletinize de müdahale ettirmemelisiniz. Ailenizle ilgili yaptığınız bir yanlış sadece sizin ailenizi ve yakın çevrenizi etkiler belki ama devletle ilgili olarak bir başbakanın bir cumhurbaşkanının yapacağı yanlış, tüm milleti etkiler ve o milletin geleceğinde telafisi çok zor ya da imkânsız olan sonuçlar meydana getirir. Bundan dolayıdır ki bu tip müdahalelerde haklı ya da haksız olunması önemli değildir. Yabancıların Türkiye'nin iç işlerine müdahalelerinin içeriği, yanlış da olsa yanlıştır, doğru da olsa yanlıştır. Gerçek bir devlet adamının böyle müdahaleler karşısında takınması gereken tavır, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yukarıda ortaya koyduğu yaklaşımdır. Ne yazıktır ki ülkemiz, Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu bu doğru yaklaşımı anlamaktan bile uzak ve bir o kadar da devlet adamlığından uzak siyasiler tarafından yıllardır idare edilmekte?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023