Vergiler, Kapitalist sistemler için tek gelir kaynağı olduğu gibi; faiz esaslı sistemde de sermaye gruplarına kaynak akışının tek yoludur. Bu sistemlerde devlet, halkından aldığı paranın az bir kısmını yine halkına hizmet olarak aktarırken; paranın neredeyse tamamı, faizle borç alınan global tefecilere gitmektedir.
Kapitalizmde adaleti bozan uygulamalar vardır Devletin temel amaçlarından biri, sosyal ve ekonomik istikrar ile gelişmeyi sağlamaktır. Kapitalizmin devlet anlayışında ise, klasik devletin vazifelerinin yerine, özellikle bir kesimin ihtiyaçlarına cevap verilerek adaleti bozan uygulamaların hayata geçirilmesi söz konusudur. Yürürlükteki sistemin bazı kuralları veya işleyişiyle ilgili bazı konular, bu kesimlerin talepleri doğrultusunda bizzat devlet eliyle değiştirilir.Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan 'güçlü millet için güçlü devlet' anlayışı, kapitalist sistemlerde yerini "güçlü sermaye grupları için küçük devlet" anlayışına bırakmıştır. Kapitalist modeller, ekonomilerin kendi kendine dengeye gelebileceğini savunurlar.
Kapitalizm devletin ekonomiye müdahalesine karşı çıkar"Her arz kendi talebini oluşturmaktadır" diye ifade edilen bu görüşe göre; piyasalara kimse müdahale etmeden de arz talep dengesi kendi kendine sağlanmaktadır. Elbette bu mantığa göre devlet, piyasaya müdahale etmeden de, sistem kendi kendine dengeye gelmektedir. Yine fiyatların "elastik" olduğu iddiasında bulunan kapitalist modeller, arz ve talep dengesinde meydana gelen dalgalanmaların bu elastikiyet sayesinde sağlanacağını iddia ederler. Bu sebeple devletin ekonomiye müdahalesine karşı çıkan bu sistemlerde devlet, serbest piyasa hareketlerinin önünde engel olarak görülmüştür. Böylece piyasalar güya "serbestlik" adı altında, global aktörlerin kontrolüne terk edilmiştir. Oysa Milli Ekonomi Modelinde de izah ve ispat ettiğimiz ettiğimiz üzere; ne arz talebe eşittir, ne de fiyatlar elastiktir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Yuri Kadak / Estonya- TalinnSınıf farkı gözetmeksizin herkesi kucaklıyorSayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın altı tane uluslar arası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli, bilimsel yol gösteriyor, çözüm ve proje sunuyor, labirentleri ortadan kaldırıyor. Yirminci yüzyıl sonlarında, devlet ve vatandaş arasındaki bağın hiçbir mantıki gerekçeye dayanmadan yıpratılması, hatta koparılmaya çalışılarak dengelerin zorlanması çok ciddi problemlerden biri? Eserde benim en önemli bulduğum yön bu problemi telafi eden bir mekanizmayı somutlaştırması ve formülleştirmesi. Prof. Dr. Baş, devleti güçlendirirken, Sosyal Devlet enstrümanlarıyla milleti de kuvvetlendiriyor; "kaba devlet"i değil, bilakis "baba devlet" yapısını oluşturuyor. Model, öyle bir yapı geliştiriyor ki, hiçbir din, ırk ve sınıf farkı gözetmeksizin herkesi destekliyor, herkes kabiliyetine göre bu destekten azami istifade ile ya katma değer üretiyor veya üretilene müşteri olarak ekonominin sürekli büyümesine katkı sağlıyor. Bu yaklaşım, bugün insanlığın tıkandığı noktada, beklenen yaklaşımdır. Bu bağlamda sayın Prof. Dr. Baş, insanlık ve bilim adına bir yüzakı bilgedir.
Kapitalizmde adaleti bozan uygulamalar vardır Devletin temel amaçlarından biri, sosyal ve ekonomik istikrar ile gelişmeyi sağlamaktır. Kapitalizmin devlet anlayışında ise, klasik devletin vazifelerinin yerine, özellikle bir kesimin ihtiyaçlarına cevap verilerek adaleti bozan uygulamaların hayata geçirilmesi söz konusudur. Yürürlükteki sistemin bazı kuralları veya işleyişiyle ilgili bazı konular, bu kesimlerin talepleri doğrultusunda bizzat devlet eliyle değiştirilir.Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan 'güçlü millet için güçlü devlet' anlayışı, kapitalist sistemlerde yerini "güçlü sermaye grupları için küçük devlet" anlayışına bırakmıştır. Kapitalist modeller, ekonomilerin kendi kendine dengeye gelebileceğini savunurlar.
Kapitalizm devletin ekonomiye müdahalesine karşı çıkar"Her arz kendi talebini oluşturmaktadır" diye ifade edilen bu görüşe göre; piyasalara kimse müdahale etmeden de arz talep dengesi kendi kendine sağlanmaktadır. Elbette bu mantığa göre devlet, piyasaya müdahale etmeden de, sistem kendi kendine dengeye gelmektedir. Yine fiyatların "elastik" olduğu iddiasında bulunan kapitalist modeller, arz ve talep dengesinde meydana gelen dalgalanmaların bu elastikiyet sayesinde sağlanacağını iddia ederler. Bu sebeple devletin ekonomiye müdahalesine karşı çıkan bu sistemlerde devlet, serbest piyasa hareketlerinin önünde engel olarak görülmüştür. Böylece piyasalar güya "serbestlik" adı altında, global aktörlerin kontrolüne terk edilmiştir. Oysa Milli Ekonomi Modelinde de izah ve ispat ettiğimiz ettiğimiz üzere; ne arz talebe eşittir, ne de fiyatlar elastiktir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Yuri Kadak / Estonya- TalinnSınıf farkı gözetmeksizin herkesi kucaklıyorSayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın altı tane uluslar arası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli, bilimsel yol gösteriyor, çözüm ve proje sunuyor, labirentleri ortadan kaldırıyor. Yirminci yüzyıl sonlarında, devlet ve vatandaş arasındaki bağın hiçbir mantıki gerekçeye dayanmadan yıpratılması, hatta koparılmaya çalışılarak dengelerin zorlanması çok ciddi problemlerden biri? Eserde benim en önemli bulduğum yön bu problemi telafi eden bir mekanizmayı somutlaştırması ve formülleştirmesi. Prof. Dr. Baş, devleti güçlendirirken, Sosyal Devlet enstrümanlarıyla milleti de kuvvetlendiriyor; "kaba devlet"i değil, bilakis "baba devlet" yapısını oluşturuyor. Model, öyle bir yapı geliştiriyor ki, hiçbir din, ırk ve sınıf farkı gözetmeksizin herkesi destekliyor, herkes kabiliyetine göre bu destekten azami istifade ile ya katma değer üretiyor veya üretilene müşteri olarak ekonominin sürekli büyümesine katkı sağlıyor. Bu yaklaşım, bugün insanlığın tıkandığı noktada, beklenen yaklaşımdır. Bu bağlamda sayın Prof. Dr. Baş, insanlık ve bilim adına bir yüzakı bilgedir.