logo
15 ARALIK 2025


Kapitalizm krallık sistemidir

29.04.2018 00:00:00
Çöken kapitalizmin delik deşik kaleleri olan ABD ve diğer Batılı ülkeler, yıllardır bu sömürü sistemini kullanarak dünya genelinde üstü örtülü bir krallık rejimini hayata geçirdiler.
İnsanların en doğal haklarını ellerinden alırken, demokrasiyi ve insan haklarını kılıf olarak kullanmaktan da asla geri durmadılar. 
Dünyayı diledikleri gibi sömürdüler, ülkeleri işgal ettiler, parçaladılar, milyonları acımasızca katlettiler, akla hayale gelmeyecek iğrençlikleri dünya insanlığına yaşattılar.
Hiroşima ve Nagasaki'deki "atom" vahşeti, Vietnam'daki yıkım, Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Yemen'deki sivil katliamları, Ebu Garip hapishanesindeki iğrenç görüntüler, yerle bir edilmiş binalar, göç etmeye zorlanmış, yerinden yurdundan edilmiş milyonlar hala gözlerimizin önünde? 
Kapitalist küresel güçlerin "dünya krallığı" arzusuyla ortaya koydukları eserin sadece birkaç örneği bunlar?
Daha fazlasını anlatmaya, tasvir etmeye dilimiz varmıyor, yüreğimiz dayanmıyor.
Ve bu ibretlik tablo tüm çıplaklığıyla gözümüzün önünde olmasına rağmen, sömürülen ülkelerin liderleri ve halkları hala bu vahşeti sergileyenleri "medeniyetin beşiği" olarak görmeye de devam ediyor. 
 Kapitalizm ve bunu dünya krallığı için bir araç olarak kullananlar, gücünü parasından alıyor, doğru, ama bence ona güç veren çok önemli bir husus daha var, o da sömürülenlerin sömürülmeye olan alışkanlığı, öğretilmiş çaresizlik, benimsenmiş çözümsüzlük?
İnsanlık; medeniyet, demokrasi, insan hakları diye diye bu makyajlı şeytanların cenderesine sıkışıp kaldı.
Aradığı medeniyetti, kendisini "tek dişi kalmış canavar"ın kollarında buldu, eli kolu bağlanmış, zincirlenmiş vaziyette?
Aradığı demokrasiydi, demokrasi bombalarla yağdı, küresel kralların yerel kölesi oldu.
İnsan haklarını doya doya yaşamak istiyordu ama kısıtlı imkanlarla eskiden yaşadığı haklarını dahi arar oldu.
Diktatör Saddam'dan yaka silkiyordu, bir bayram sabahı idam edilmesinden, dört bir taraftaki heykellerinin bir bir devrilmesinden zevk almıştı, mutlu olmuştu ama bilmiyordu ki dünya krallığı peşinde koşan küresel diktatörler çok daha zalimdi.
Ve çok uzun sürmedi eski diktatörlerini özlemek?
"ABD'siz olmaz" diyen siyasilerin ve milletlerin yaşayacağı kader budur.
2005 yılı dünya insanlığı için büyük bir umut oldu. Bir güneş doğdu; adaletin, çözümün, gerçek demokrasinin, barışın güneşi, Milli Ekonomi Modeli (MEM)? 
Bu kavramların gerçek sahibi Ehl-i Beyt'in nefesinden beslenen bir "dâhi"nin, bir "seçilmiş"in kaleminden?
"Kaynaklar sınırsızdır" gerçeğini ilan etti, "ihtiyaçlar sınırlıdır" dedi ve "Her insan kendi rızkıyla doğar" ilahi hakikatini sistemleştirdi. 
O, bizlere "nimetler paylaştıkça çoğalır" Nebevi hakikatini bilimsel olarak önümüze koydu. 
"Din ile ilimi barıştırdı" diyor Rus Profesör Volkonski? Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinden gelen 500'ü aşkın bilim adamı, bu eşsiz modele "tek çözüm" dediler. 
Model'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın adeta tez öğrencisi oldular.
MEM kongrelerinde öğrendikleri bilimsel doğruları kendi ülkelerine taşıdılar.
Kimi ülkeler, Rusya başta olmak üzere BRICS devletleri gibi Model'i aldılar, sahibine sorarak uyguladılar, ekonomik girdaptan, bağımlılıktan, küresel krallara esaretten kurtuldular, halklarına adaleti getirdiler, dünyaya da barışı teklif ettiler.
Halbuki MEM'i uygulamadan önce, insanları, namuslarını satarak geçinmeye çalışıyordu, dünya politikalarındaki ilk seçenekleri savaş ve gerilimdi.
Kimi ülkeler ise kapitalizmden vazgeçmedi ama tıkandıkları noktalarda MEM'in projelerini bir yama olarak kullanmayı tercih ettiler. Kriz döneminde birbiri ardınca, kapitalizmin doğasında olmayan, MEM'e ait tüketimi teşvik projelerini açıkladılar. Ama bilmiyorlardı ki, MEM bir yama değildir, gerçek kurtuluş için tümüyle uygulamak gerek.
Bu, elbette ki liderlerinin değil, vatansever model MEM güneşinin ışığından etkilenen halkların taleplerinin bir yansımasıydı, tabandan yükselen bir sesti.
Dünya insanlığı doğusuyla, batısıyla gerçek demokrasinin modeli olan Milli Ekonomi Modeli'ne doğru hızla yönelmişken, modelin içinden çıktığı Türkiye'nin insanları hala küresel krallardan umut beklemeye devam ediyor.
Halbuki, bu kralların Irak'a, Libya'ya, Somali'ye, Yemen'e, Afganistan'a nasıl bir umut, nasıl bir demorasi getirdikleri ortada? 
İşin gerçeği, asıl demokrasi(!) getirmeyi hedefledikleri ülke de Türkiye? Bu kafayla devam edilirse, Allah muhafaza, Ebu Garip'teki demokrasi manzaralarına Türkiye'de de rastlayacağız. Hiç şüpheniz olmasın.
Ayıkmak dileğiyle?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
On binlerce kişi, yargıdaki usulsüzlükleri protesto etti
'Sizi görüyoruz, bağımsızlık, itaat değil'
Su seviyesi hiç bu kadar düşmemişti
Sapanca Gölü alarm veriyor
Gülşah Durmay son yolculuğuna uğurlandı
Gözyaşları sel oldu
İşte ülkemizin getirildiği vahim nokta!
İstanbul'da bir ayda yakalanan 1 ton 144 kilo uyuşturucu sergilendi
Nedir bu barış yasası?
DEM'den 'acilen barış yasası' çağrısı
37 yaşındaki belediye başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
Özgür Özel duygularına hakim olamadı
2025'in 11 aylık otomotiv sanayi verileri açıklandı
İhracat yüzde 5 arttı
Şili'de devlet başkanı seçimi sonuçlandı
16 puan farkla aşırı sağın adayı kazandı
İsrail, Batı Şeria'da yıkıma devam ediyor
Nur Şems Mülteci Kampında 25 binayı daha yıkma kararı aldı
Trabzon'da müthiş maç
Trabzonspor: 3 - Beşiktaş: 3
Türkiye’yi derin üzüntüye boğan kayıp
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay vefat etti
'CAATSA ve Halkbank davası hariç..'
'Geri kalan alanlarda çok iyiyiz'
ABD'nin Brown Üniversitesinde silahlı saldırı
2 kişi öldü, 8 kişi yaralandı
İsrail'den Hamas'ın üst düzey komutanına hava saldırısı
Raad Saad'ın hedef aldığı saldırıda 4 ölü, 25 yaralı
Suriye'de yeni oyun mu? Pentagon: 'DEAŞ, 2 askerimizi öldürdü'
Suriye İçişleri Bakanlığı: 'Uyarımız dikkate alınmamıştı'
On binlerce kişi, yargıdaki usulsüzlükleri protesto etti
'Sizi görüyoruz, bağımsızlık, itaat değil'
Su seviyesi hiç bu kadar düşmemişti
Sapanca Gölü alarm veriyor
Gülşah Durmay son yolculuğuna uğurlandı
Gözyaşları sel oldu
İşte ülkemizin getirildiği vahim nokta!
İstanbul'da bir ayda yakalanan 1 ton 144 kilo uyuşturucu sergilendi
Nedir bu barış yasası?
DEM'den 'acilen barış yasası' çağrısı
37 yaşındaki belediye başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
Özgür Özel duygularına hakim olamadı
2025'in 11 aylık otomotiv sanayi verileri açıklandı
İhracat yüzde 5 arttı
Şili'de devlet başkanı seçimi sonuçlandı
16 puan farkla aşırı sağın adayı kazandı
İsrail, Batı Şeria'da yıkıma devam ediyor
Nur Şems Mülteci Kampında 25 binayı daha yıkma kararı aldı
Trabzon'da müthiş maç
Trabzonspor: 3 - Beşiktaş: 3
Türkiye’yi derin üzüntüye boğan kayıp
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay vefat etti
'CAATSA ve Halkbank davası hariç..'
'Geri kalan alanlarda çok iyiyiz'
ABD'nin Brown Üniversitesinde silahlı saldırı
2 kişi öldü, 8 kişi yaralandı
İsrail'den Hamas'ın üst düzey komutanına hava saldırısı
Raad Saad'ın hedef aldığı saldırıda 4 ölü, 25 yaralı
Suriye'de yeni oyun mu? Pentagon: 'DEAŞ, 2 askerimizi öldürdü'
Suriye İçişleri Bakanlığı: 'Uyarımız dikkate alınmamıştı'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.