Kaybolan değerlerimiz!

Cumhuriyetimiz ilan edileli 98 yıl oldu. Sonsuza kadar süreceğine inanarak nice yıldönümlerini milli bütünlüğümüzü koruyarak coşkuyla kutlayalım. Milli bütünlüğümüzü korumanın yolu, dini bütünlüğümüzü korumaktan geçiyor.

Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bunu bildiği için ülke sınırları içinde bulunan gayrimüslimleri mübadele ile gönderdi. Dışarıdaki Müslümanları ayrım yapmadan yurda getirip iskanlarını sağladı. Türkiye Cumhuriyeti devletinin asli unsur olarak eşit yurttaşlar olmasını sağladı.

Bu yapıyı korumak en önemli görevdir.

Fakat maalesef son 20 yılda artarak dini ve milli değerlerimizden uzaklaşan bir toplum haline geldik. Yapılan istatistikler bunu ortaya koyuyor.

Halbuki bizim medeniyetimiz kulluk ve ibadet üzerine bina edilmiş bir sevgi ve hoşgörü medeniyetidir. Biz bu doğru anlayışa tarihin derinliklerinden gelen medeniyet kodlarımızı, Ehl-i Beyt yoluyla İslam'a evet deyip arı duru bir hale getirerek ulaştık.

Allah'a gidişte tek yol olan Ehl-i Beyt'in yaşantısı Türk milletine her zaman hep nurlu ışık olmuştur. Allah'ın lütfuyla Türk milleti özel bir millet olarak dünya coğrafyasında, tarihteki yerini almış ve her dönemde çok üstün hizmetlerde bulunmuştur.

Bu açıdan baktığımızda Türk eşittir İslam, Müslüman'dır. Buna hak kazanmak için de önümüzdeki Ehl-i Beyt aşığı alperenlerin rehberliğinde her türlü fedakarlığı geçmişten günümüze millet olarak yaptık. Anadolu'nun her yerinde Allah'ın evliyalarının kabirleri, türbeleri ve ziyaret yerleri vardır. Bunlar bu milletin kimliği kültürü en kıymetli hazinesidir. Evliya ne demektir? Allah'ın dostu, O'nun nurunu taşıyan ve o nurla etrafına güzel ahlakı, kulluk vazifelerini hatırlatan insan.

Kendisini tanımak ve kadrosunda olmakla şereflendiğimiz Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın hayatı da, baştan sona bu fedakarhane yol göstericilikle, milim milim doludur. Allah, Hocamıza hep hak yolda yürümeyi, doğruyu anlatmayı ve doğruya sahip çıkmayı ve yaşamayı nasip etti. Bu, Allah'ın seçmesi ve taktiridir.

Medeniyetimizin köklerini bize hatırlatan ve onları korumamız için mücadele ederek, mücadele etmemizi teşvik eden bu insanlar her dönemde var olmuşlardır. Görüp uymak bizleri ve milletimizi maddi manevi kurtuluşa ulaştırır.

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın dillere pelesenk olan "dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüz de dini bütünlüğümüzdür " sözü onun hayatının mücadelesinin özetidir. Bunun için de, inancımızın temeli tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir, diyerek Allah ve Resul'ünün yolunu bize göstermiştir. Bu yol bizim milli birliğimiz için gerekli tek yoldur.

Allah Fatiha suresinde kendini tanıtıyor, din gününün sahibi olduğunu söyleyerek, ahireti ve dünyada yaptıklarımızdan mutlak hesaba çekileceğimizi hatırlatıyor. Sonra da "Allah'ın kendilerine nimet verdiği nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihlerin" (Nisa 69) yoluna uymamızı kurtuluşumuz için biricik yol olarak gösteriyor.

Bu yol her an Allah'ın bizi gördüğü gerçeğini bilerek O'nu görüyormuş gibi Rabbimize kulluk etmektir. Kulluğun göstergesi ibadetlerdir. Bizim ibadetimiz olmazsa Allah indinde hiçbir kıymetimiz yoktur. (Furkan 77)

Çünkü Allah cinleri ve insanları ancak zatına ibadet etsinler diye yarattı. (Zariyat 56)

Bütün bir hayatımızı ibadet haline getirmekle birlikte günlük namazlarımızı, duamızı, Kur'an okumalarımızı asla ve asla aksatmamalıyız. Allah Kur'an'da buyuruyor ki;

"Sonra, arkalarından (kötü) bir nesil geldi ki, namazı Zayi/terk edip şehevî arzularının peşine düştüler; bunlar da Cehennemdeki "Gayya" vâdisini boylayacaklardır. (Meryem 59)

Benzeri ayetler kulluğun yaşanması için bize rehberdir.

Başta da dediğimiz gibi, bizi köklerimizden, medeniyetimizden, ibadetten uzak, "bana göre" din anlayışı yerleşmiş toplum haline getirmek için çok ciddi projeler uygulanıyor.

FETÖ belası budur.

Medeniyetler İttifakı projesi budur.

Ve maalesef Diyanet'inden tutun da, Milli Eğitim'ine kadar bunu uygulayanlar nesillerimizi ibadetsiz hale getirmiştir. Dinden, dini anlayış ve yaşantıdan uzak toplumların nesilleri her türlü kötülüğe ahlaksızlığa yatkındır.

Sonuç olarak dini ve milli bütünlüğümüz için. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın gösterdiği gibi "tevhidin merkezi Ehl-i Beyt" inancına sahip çıkmalıyız. "Hoş Geldin Atatürk" kitabında bize tanıtıldığı şekliyle Atamıza ve ilkelerine sarılmalıyız. Tam bağımsızlığımız için ve sosyal devlet anlayışının uygulanması adına da, BTP kadrolarında canla başla Genel Başkan Hüseyin Baş'la birlikte olmalıyız.

Atatürk'ün gençlere emanetini bilelim ve sahip çıkalım. "Ey yükselen yeni nesil Cumhuriyeti biz kurduk onu yükseltecek ve yüceltecek olan sizlersiniz."

98. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.