Kişinin en üst düzeyde faydalanabileceği yardım, kendi kendine yaptığı yardımdır. Çünkü, kimsenin ona yapamayacağı yardımı, kişinin kendisi yapabilir. Kişi kendi hayatına bu yardımlarla anlam katabilir. İçindeki bu muhtaciyet ve ihtiyaçlara kavuşma coşkusu ile kendini yetiştirir ve geliştirir. Bu durumda kişinin karakterini geliştirebilecek, gerekiyorsa değiştirebilecek tek şey, başkalarının koymuş olduğu nefsî kurallar ve kanunlar değil, kulluk şuurunu oluşturacak sınırlar ve kurallarıdır. İnsandaki bu terakki; bu ruhi gelişim, onun kuvveti ve gayretini de arttıracaktır.
Hayat; kıymetini ve anlamını bilene bir eğitim ve öğrenme yolu olabileceği gibi, kıymetini ve anlamını bilmeyene de şeytanın maskarası olma yolu da olabilir. Yüce Allah (cc) bizlere; yaşanan olaylardan çile ve ıstırap dolu çirkinlikler çıkarmaktansa, zahiren çirkin olan şeylerden bile ibret ve güzellikler çıkarabilme servetini elde etme yeteneği versin. Bizleri bu yeteneklere ulaştıracak ve şeytanın maskarası olmaktan kurtaracak olan tek şey ilimdir. Bu ilimle kendimize yardım edelim İslam kültürünü ve ahlakı hamideleri üzerimize alalım. Bizi yükseltecek olanın da alçaltacak olanın da yine biz olduğumuzu bilelim. Kısır düşüncelerden, çevre esaretinden, ruhumuzu bağlayan zincirlerden kurtulalım, bilgi deryalarına açılalım İslam'ın işimize gelen yönlerini değil, bütününü öğrenelim. Yarım yamalak üzerimize aldığımız kesitlerle, insanların kafalarını karıştırıp, onları bu güzel dinden soğutmayalım.
Çoğu kez bize verilen nimetlerin kıymetlerini bizden alındıklarında anlıyoruz. Keşke zamanımızın kıymetini bilip, her anımızı dolu dolu yaşayabilseydik. Çünkü nimet elimizden gitti mi bir daha verilmeyecektir. Bu dünyada başka nimetlerin elimizden gittikten sonra bize tekrar verilme ümidi az çok vardır ama zaman nimeti bir gitti mi, bize tekrar dönüşü asla mümkün değildir. Bizler trafikte önümüzde seyreden bir araca, hayatımız pahasına da olsa tahammül edemezken, bahçe ve balkonlarda oturup okey ve tavla oyunlarının ömrümüzden önemli bir parça alıp götürmesine izin verebiliyoruz. Çarşı pazarda ya da televizyon karşısında saatlerimizi su gibi harcayabiliyoruz.
Akıllı insan hiç zaman kaybetmeden yaradılış gayesine uygun kendine yardım edebilen insandır. Dosdoğru yoldaki insan, derin düşünebilen, kulluk düzeyinde prensipler edinebilen, kendine saygısı ve özgüveni olan insandır. Nitekim bir ayet-i kerime'de "Bu (İslam ve Kur'an) Rabbinin dosdoğru yoludur. Biz öğüt olarak bir kavim için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık" (En'am: 126) buyurulmuştur. Bu açıklamaları zaman kaybetmeden öğrenip amel etmek kendimize yapacağımız en büyük yardımdır. Bu şekilde karakter eğitimimizi de kulluk bilinciyle yoğurup en güzel modeli (Hz. Muhammed (sav)'i) seçip, kendimize olan yardımımızı tamamlamamız gerekmektedir.
Hümeyra Eezergül
Hayat; kıymetini ve anlamını bilene bir eğitim ve öğrenme yolu olabileceği gibi, kıymetini ve anlamını bilmeyene de şeytanın maskarası olma yolu da olabilir. Yüce Allah (cc) bizlere; yaşanan olaylardan çile ve ıstırap dolu çirkinlikler çıkarmaktansa, zahiren çirkin olan şeylerden bile ibret ve güzellikler çıkarabilme servetini elde etme yeteneği versin. Bizleri bu yeteneklere ulaştıracak ve şeytanın maskarası olmaktan kurtaracak olan tek şey ilimdir. Bu ilimle kendimize yardım edelim İslam kültürünü ve ahlakı hamideleri üzerimize alalım. Bizi yükseltecek olanın da alçaltacak olanın da yine biz olduğumuzu bilelim. Kısır düşüncelerden, çevre esaretinden, ruhumuzu bağlayan zincirlerden kurtulalım, bilgi deryalarına açılalım İslam'ın işimize gelen yönlerini değil, bütününü öğrenelim. Yarım yamalak üzerimize aldığımız kesitlerle, insanların kafalarını karıştırıp, onları bu güzel dinden soğutmayalım.
Çoğu kez bize verilen nimetlerin kıymetlerini bizden alındıklarında anlıyoruz. Keşke zamanımızın kıymetini bilip, her anımızı dolu dolu yaşayabilseydik. Çünkü nimet elimizden gitti mi bir daha verilmeyecektir. Bu dünyada başka nimetlerin elimizden gittikten sonra bize tekrar verilme ümidi az çok vardır ama zaman nimeti bir gitti mi, bize tekrar dönüşü asla mümkün değildir. Bizler trafikte önümüzde seyreden bir araca, hayatımız pahasına da olsa tahammül edemezken, bahçe ve balkonlarda oturup okey ve tavla oyunlarının ömrümüzden önemli bir parça alıp götürmesine izin verebiliyoruz. Çarşı pazarda ya da televizyon karşısında saatlerimizi su gibi harcayabiliyoruz.
Akıllı insan hiç zaman kaybetmeden yaradılış gayesine uygun kendine yardım edebilen insandır. Dosdoğru yoldaki insan, derin düşünebilen, kulluk düzeyinde prensipler edinebilen, kendine saygısı ve özgüveni olan insandır. Nitekim bir ayet-i kerime'de "Bu (İslam ve Kur'an) Rabbinin dosdoğru yoludur. Biz öğüt olarak bir kavim için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık" (En'am: 126) buyurulmuştur. Bu açıklamaları zaman kaybetmeden öğrenip amel etmek kendimize yapacağımız en büyük yardımdır. Bu şekilde karakter eğitimimizi de kulluk bilinciyle yoğurup en güzel modeli (Hz. Muhammed (sav)'i) seçip, kendimize olan yardımımızı tamamlamamız gerekmektedir.
Hümeyra Eezergül