Zaman bu kadar mı hızlı, ömür bu kadar mı kısaymış? Seçim sath-ı mailindeyiz ve bir hafta sonu...Devâsa mes'elelere Ehl-i Beyt sevgimizin verdiği cesaret ve Baştürkümüz'e olan sonsuz güvenimizle boyutuna bakmadan saldırıyoruz ama -ma'lûmları olduğu üzre- serde gençlik var!Kocamayı bırakın, büyümeği kabul etmeyen gönlümün inadına bedensel yorgunluk yaşıyor ve gönlüme eşlik edemeyen bedenime sessiz sedasız kızıyorum!Fakîri tanıyanlar; yıllardır "sosyal medya"ya kızdığımı bilirler ama artık sosyal medyaya kızmaktan vazgeçtim!Kızmanın ötesinde sevmeğe de başladım!Çünkü yandaş medya ve kartelleri sosyal medyayı kullanarak târ u mâr ettik!13 yıldır, çok bilinerek, istenerek yapılan ve milletten saklanan Prof. Dr. Haydar BAŞ gerçeği, sosyal medyada gördüğü ilgi ile gün yüzüne çıktı...Artık Haydar Hoca'yı körlerin bile gördüğünü, sağırların bile duyduğunu biliyoruz... Yani çuvala sığmayan, üzeri brandalarla örtülen mızrağa sosyal medya, çuvalı yırttırdı!Sosyal Medya'nın şahsıma özel ikramlarını da gördüm ve çok keyifliyim.Birkaç saat önce tanımadığım bir numara tarafından arandım.Telefonumu Gazetemizden aldığını söyleyen biriydi arayan. Heyecanlıydı! Arama sebebini anlattı. Eşi Bağımsız Türkiye Partisi'nin Seçim standındayken bir adam yaklaşıyor; buyur ediyor, hal-hatır soruyorlar. Adam, standdan bir Yeni Mesaj Gazetesi alıyor, köşe yazarları içinde en alttaki benim resmimi gösteriyor ve "Biliyor musunuz Gençler? Bu yakışıklı benim, çocukluk arkadaşım" diyor.Bana ulaştırılmak üzere bir de mesaj bırakıyor!Diyor ki; "Eğer ulaşabilirseniz deyin ki; yaptığımız çelengin, kaybolan çivilerini dokuz kişi ne çok aramıştık, hatırlıyor mu?" Arayan Veysi Kardeşimiz, söyler söylemez olayı hatırladım.Sene 1968? Iğdır'da Türk Milliyetçiler Derneği'ni kurmuşuz. Başkanı, bir yaş büyüğüm Ağabeyim Abbas Aslan. Ben de yardımcısıyım. Derneğimize özel günler ve resmi bayramlarda tören alanına koymak üzere bir çelenk lazım.Amcaoğlumuz Ağabeyimiz Ahmet Ali Arslan'ın çizim ve yönlendirmesiyle oval tahta bir zemine, O'nun çizdiği Bozkurtu, siyah çingene çivileriyle çakarak yapmıştık. Ahmet Ali Ağabeyim ve Türk Milliyetçiler Derneği'nin kurucu üyeleri 9 kişi de, çivi çakmıştık çelenge! Bahsedilen oydu ve asla unutulmayacak bir hatıraydı! Ve biz 45 yıldan fazla bir süre sonra, bir kadim dostla Yaşar Güneş'le buluştuk sosyal medya sayesinde, selâm olsun!...Daha önce anlattığım; çocukluğumuzda saklambaç oynarken kilerine saklandığım, komşumuz "Aliye Bibim"in oğlu, çocukluk arkadaşım Sinan Tayşe ile de elli yıl sonra, sosyal medya sayesinde buluştuk!Elli yıl geçmiş olmasına rağmen; sanki daha demin oyundan ayrılıp eve gelmiş gibiydik! Zirve yapan bir duygusallıkla, elli yıllık bir hatıramı tekrar paylaşmak istiyorum:1960'lı yılların ortaları... 12-13 yaşlarındayım. Iğdır'dayız.Geniş bir bahçede iki komşu eviz.Kapı komşumuz Terzi Mustafa Amca ve eşi Aliye Bibim.. Çocukları; Sinan, Nilüfer ve Murat...Sinanla emsaliz. Oyun ortağıyız. Nilüfer kız, Murat küçük.. Dolayısıyla onlar oyunlarımıza ortak değiller. İsteseler de biz aramıza almıyoruz!Ramazanlarda sahura kadar oynamaya izinliyiz! Mahallede yabancılık yok ve bütün evler, komşu çocuklarına açık..Mevsim yaz. Malumları olduğu üzere Iğdır'ın sıcağı da sıcak!İftar sonrası saklambaç oynuyoruz. Ben, kapı komşumuz Aliye Bibim'in kilerine girdim. Altına keçe koyulmuş bir patates çuvalının arkasına saklandım.Yer serin, altım keçe; koşmaktan yorulmuşum, içim geçmiş uymuşum!...Neden sonra Aliye Bibim tesadüfen beni kilerde bulmuş! Kucaklayıp uykudaki oğlu Sinan'ın yanına uzatmış...Sonra gidip Annem Rahmetli'ye; "Altın! Merak etme, Mustafa bizde!" diye haber vermiş...Sabah yanımda uyuyan Sinan'ı gördüğümde şaşırmamıştım, garipsememiştim bile...Yıllar sonra Sinan'la buluştuk. Telefonda uzun uzun halleştik!Murat, Hakk'ka yürümüşmüş Allah rahmet eylesin. Başımız sağ olsun.. Aliye Bibim sağmış şükürler olsun, Allah ömrüne bereket versin. İnşallah en kısa zamanda gider elini öperim...Tarifsiz bir hasretle kaybolan çocukluğumu buldum sanki!En yakın akrabadan daha yakın, komşularımızı buldum..İnsanlığı, komşuluğu, dostluğu buldum yeniden!Teşekkürler sosyal medya. Teşekkürler bağımsız Türkiye Partisi'nin şerefli mensupları!Onlarca yıl sonra; dostların, arkadaşların buluşmalarına da vesîle olan Baştürk Haydar Hocam, çok teşekkürler. Allah ömrünüze bereket versin. Allah razı olsun..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm... Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017