Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 06.12.2011 tarihli yayımlanan yazısıdır
Televizyon ekranlarında "İmam Hüseyin'i (as) anma ve Kerbela şehitleri" ile ilgili matem programlarına rastlıyoruz. Malumunuz Kerbela, İmam Hüseyin'in (as) katledildiği yerdir.
Onunla beraber yanında bulunan yarenlerinin, ailesinin, kundaktaki bebeğinin, onun savunmasını Allah'a ulaşmanın vesilesi sayan 72 Allah dostunun vahşice kılıçtan geçirildiği, bu mübarek insanların Allah'a vuslat şerbetini içtiği yerdir.
Kerbela'yı anmak demek imam Hüseyin'in (as) İslam'dan sapmalara karşı kanını akıttığını hatırda tutmak, Allah rızası için canından geçebilmek, ümmetin ikazı ve irşadı için kurban olmak demektir.
Kerbela'yı anmak demek, Yezid'in ordusuna ve Yezid gibilere; İslam'ı şahsi menfaatlerine alet edenlere; katliamları Allah rızasını umarak yapan dinden çıkmışlara lanet etmek demektir.
Kerbela'yı anmak demek, hak ile batılın mücadelesini diri tutmak demektir. Bugün Kerbela'yı anma merasimleri düzenleyenler ise: Din dersi kitaplarında yer alan "Kelime -i Tevhid" ifadesinden "Muhammedur Resulullah" kısmını çıkaranlardır, Müslüman halka domuz etini yemeyi serbest bırakanlardır, 40 bin kilse evini açanlardır.
Zinayı yasalaştıranlardır, Hıristiyan ve Yahudi firmalara bu ülkenin yeraltı kaynaklarını peşkeş çekenlerdir, Irak'ı işgal eden Amerikan askerlerinin sağ salim vatanlarına dönmesi için dua edenlerdir.
Yine Irak'ta milyonlarca Müslümanın tepesine bomba yağdıran, binlerce kadının namusunu kirletenlere yardım edenlerdir. Ortadoğu'yu isyanlar ve darbelerle işgal eden Hıristiyan Batı ile aynı safta yer alıp, onlara her türlü desteği sağlayanlardır.
"Müslümana kılıç çeken bizden değildir" hadisini hiçe sayarak, Müslüman alemine haçlı ordusunun ön safında kılıç çekenlerdir.
Bunları yapan bir zihniyet Müslüman alemine yani hak - batıl mücadelesinde Hakk'a, her gün Kerbela'yı yaşatmaktadır, Kerbela'yı unutturmamaktadır.
Ancak onların yaşattıkları ve unutturmadıkları Yezid'in mantığı, Yezid'in safı olduklarıdır.
Çünkü İmam Hüseyin (as) İslam'dan sapmaları engellemek, ümmeti ayıktırmak için kanını feda etmiştir.
Bugün matem törenleri düzenleyenler ise, İslam'dan sapmaların merkezi olmuşlardır. Müslümanın kanına kast edenlerle beraberdirler.
Bunca icraatlarından sonra, bu çevrelerin pak İmam Hüseyin'i (as) ve onun mübarek mücadelesini anmaya bizce artık hakları yoktur.
Yapılacak olan önce tövbe istiğfar edip, bir daha Haçlının safına asla dönmemek; Hak'tan yana olanlarla beraber tek kalıncaya kadar beraber olmaktır.
Haçlıyı İslam topraklarına yeraltı kaynaklarına ve yer üstü zenginliklerine sokmamaktır. Hem bunları yapıp haçlıya çanakçılık yapacaksın, hem de Kerbela'ya ağıt yakıp bu uğurda mücadele edenlerin yanında görünüp, karşısında yer alacaksın.
Pes doğrusu! Allah ayıktırsın, bu derin gafletten Ümmeti Muhammedi uyandırsın!
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Başörtüsü cambaza bak mı oluyor? / 04.12.2024
- İnsanlığın kurtuluşu MEM / 03.12.2024
- Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı / 02.12.2024
- Kurtuluşun birinci şartı imandır / 01.12.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -2 / 30.11.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -1 / 29.11.2024
- Tiyatro / 28.11.2024
- İmam Ali'nin Ahidname'sinde adalet / 27.11.2024
- Arayış / 26.11.2024
- Birlikten vazgeçmeyin / 25.11.2024
- İnsanlığın kurtuluşu MEM / 03.12.2024
- Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı / 02.12.2024
- Kurtuluşun birinci şartı imandır / 01.12.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -2 / 30.11.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -1 / 29.11.2024
- Tiyatro / 28.11.2024
- İmam Ali'nin Ahidname'sinde adalet / 27.11.2024
- Arayış / 26.11.2024
- Birlikten vazgeçmeyin / 25.11.2024