Kim demiş istikrar yok diye?

İstikrar kelimesi TDK Büyük Sözlükte 'aynı kararda, biçimde sürme; stabilizasyon' diye açıklanmış. 7 Haziran seçimleri sonrasına dönecek olursak AKP tek başına iktidara gelemeyince tekrar seçime gidilmiş ve propagandasını tamamen 'istikrarın sürmesi için bizi tek başımıza iktidara getirin' cümlesi üzerine kurmuşlardı. Birdenbire artan terör olayları, Ankara'daki patlama da bu fikri desteklemişti. Gerçekten de işe yaramış ve 1 Kasım seçimlerinden AKP'nin zaferle çıkması sonucunu doğurmuştu. Peki, istikrar sürdü mü? Kesinlikle evet!
Hemen örnek vermek gerekirse; terör istikrarla devam ediyor. Her gün istikrarla evlatlarımızı şehit veriyoruz. Güneydoğuda her gün istikrarla birçok insan evlerini terk edip meçhule doğru yola çıkıyorlar. Nereye gideceklerini, ne yapacaklarını bilmeden.
Komşu ülkelerle ilişkilerimiz istikrarla bozulmaya devam ediyor. Suriye, Rusya, İran diye liste devam ediyor. Siyasi itibarımız istikrarla zedeleniyor gerek Avrupa'da gerekse diğer bölgelerde. Yolsuzluk tartışmaları istikrarla devam ediyor. İnsanlar umudunu Miami savcısının adaletine bağlamış durumda.
Halkın kendi ülkemizdeki adalete güveni her geçen gün biraz daha azalıyor. Ülkemizin batısında da can güvenliği istikrarla azalıyor. AVM'lere gitmeye, toplu taşıma araçlarına binmeye her geçen gün biraz daha korkuyoruz. Her gördüğümüz paketi bomba, her sırt çantası taşıyanı terörist veya olası canlı bomba gözüyle değerlendirir olduk. Artık birbirimize sade vatandaş gözüyle bakamaz olduk.
Her geçen gün halkın cebindeki paranın değeri istikrarla azalıyor. Dış borç istikrarla artıyor. Ülkemizdeki mülteci sayısı 5 milyona ulaştı ve daha da artabilir. İşsiz kalanlara, kapanan dükkânlara her gün bir yenisi ekleniyor. Kredi kartı borçlarımızı istikrarla ödeyemiyoruz. Geleceğe dair endişemiz sürekli artıyor.
Toplum içerisindeki yozlaşma, kokuşmuşluk her gün istikrarla ayyuka çıkıyor. 'Ben fakirler gibi karanfil bırakmam, gül bırakırım bombalanan yere' diyen iş adamlarımız, 'bir kereden bir şey olmaz' diyen bakanlarımız, 'ne varsa cahillerde var, üniversite mezunları tehlikeli' diyen üniversite hocalarımız var. Müslümanların katline fetva veren, yanmaz kefen satan hocalarımız var. Din istismarı istikrarla artıyor.
Şiddete uğrayan kadınlarımızın sayısı her gün istikrarla artıyor. Eğitim sistemimizi, müfredatımızı, sınavların kapsamını istikrarla her yıl değiştiriyoruz. Televizyonları açtığımızda istikrarla aynı yarışmaları, dizileri yıllardır istikrarla mutlu mutlu izliyoruz. İstikrarlı bir şekilde Aleviyi Sünniden, Türkü Kürtten, Lazdan, Çerkezden ayırıyoruz. 
Yöneticilerimiz her gün çıkan çatışma ve şehit haberlerinden sonra istikrarla olayları kınıyorlar, kanları yerde kalmayacak diyorlar. Muhalefet sessiz ve etkisiz duruşuna aynen devam ediyor. 
Gerçekten anlamıyorum(!) Kim demiş istikrar yok diye? Ayıp ayıp(!)...