logo
29 MART 2024

Covid-19’a bir de buradan bakın

25.03.2020 00:00:00

Günlerdir bütün dünyada tek gündem Covid-19 salgını. Gerçekten durum ciddi. Olayın hastalık kısmıyla ilgili zaten herkes konuşuyor. Maşallah hepimiz virüs uzmanı olduk. Ancak Covid-19'un başka bir önemli yönü daha var. Gözümüzle dahi göremediğimiz o küçücük virüs dünyanın bütün pisliğini gözler önüne serdi. Belki henüz çok farkında değiliz ama tarihe tanıklık ediyoruz. Bu virüs çağ açıp çağ kapatacak kadar etkileyecek dünyayı. Ve bu salgın atlatıldığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu söylediğim birçok açıdan ele alınması gereken bir konu. Bu yazı sanırım birkaç gün sürebilir. Ama başlangıç sosyal yönden olmalı diye düşündüm. 

Her şeyin sosyal medya üzerinden yürüdüğü bir dönemde yaşıyoruz. Bu durum bilgi kirliliğine sebep olduğu gibi aslında birçok şeyin de gözler önüne serilmesine sebep oluyor. Malumunuz bu virüsün yaşlıları daha çabuk etkilemesi dolayısıyla dışarı çıkmamaları, evde kalmaları konusunda uzmanlar sürekli uyarılar yaptılar. Fakat sonuç vermeyince 65 yaş üzerine sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Akabinde hala sokağa çıkan yaşlı vatandaşlarımız ile ilgili videolar düşmeye başladı sosyal medyaya. Böylelikle ülkemizin gerçekleri de gözler önüne serildi.

Sokağa çıkma yasağından haberi olmayan biraz güneş görmek için bir kenarda oturan amcamız yanına gelen zabıta memuruna evinde televizyon olmadığını, maaşını çekmek için çıktığını, zaten ayda bir evden çıktığını söylüyordu. Daha sonra zabıta memuru alışverişini yapıp onu evine bıraktığında görünen tablo üzücüydü. Amcamızın yaşadığı yer baraka misali bir yapıydı ve doğru dürüst oturacak bir kanepesi bile yoktu. Ya da 'Sakin ol champ, evdeyim' diye paylaşım yapamıyordu belki o barakadan ama uğurlarken memurlara defalarca dua ediyordu. 

Yine sosyal medyada ciddi gündem olan başka bir durum: Sokakta gördüğü amcayla dalga geçip, bu videoyu paylaşan genci eleştirmeye yönelik paylaşımlar. Haklısınız. Gencimizin yaptığı çok yanlıştı, tepkilerden sonra apar topar kaldırdı zaten videoyu. Ancak bu gençler nasıl bu hale geldi diye de bir dönüp soralım kendimize.

Hani bir hikaye vardır hep anlatılır. Adamın biri ihtiyarlamış babasını artık bir yük gibi görür de ondan kurtulmak için bir sabah erkenden onu alıp ıssız bir yere götürüp bırakır. Peşine takılıp kendisiyle gelen oğlu, 'Baba sen de yaşlanınca ben de seni getirip buraya mı bırakayım?' diye sorunca dank eder kafasına yaptığı hata ve hemen dönüp babasını bıraktığı yerden alır ve özür dileyip eve geri götürür. Unutmayalım ki çocuklarımız biz büyüklerden ne öğrenirlerse onu uyguluyorlar. 

Anne babalar geçim derdine düşmüş, okula kayıt ettirip, cebine harçlığını koyup, eline de bir akıllı telefon verince ana babalık görevlerini yaptıklarını zannediyorlar. Çocuklarını alıp da karşılarına nasılsın diye soran, bak bu doğrudur, bu yanlıştır diye öğreten ebeveyn öyle az ki. Bunu eleştiri olsun diye söylemiyorum. Şartlar öyle gerektiriyor belki.

Ekonomi her şeyin önüne geçiyor. Algı yönetimlerinin de etkisiyle psikolojisi bozulur sanıp hiçbir şeylerine kızmıyorlar, ya da sabredip sabredip aşırı tepki veriyorlar. Dengesiz bir ilişki var aralarında. Kendi gerginliklerini onlardan çıkarıp araya iyice mesafe koyuyorlar. Ya da çocuğuyla arkadaş olmayı marifet sananlar var. Çocuğunuzun sizin arkadaşlığınıza değil, yol göstericiliğinize ihtiyacı var.

Eğitimde ödül kadar yerinde cezaya da ihtiyaç var. Eğitim sistemi deseniz zaten değişe değişe, çocukları sınavdan sınava koştura koştura sadece öğretimden ibaret hale geldi. Onun da başarısı ortada. Eğitimde bir şeyleri sürekli tekrarlayarak farkında olmadan öğretmek de bir metottur. Sabahları 'küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak' diye okunan andımız bu işe yarardı. Ama artık okutmuyoruz. Aslında Atatürk'ün eğitim hamlesi başlattığında bir Türk genci ideali vardı aklında. Ama yıllar içerisinde o idealden uzaklaşıldı maalesef.

Prof. Haydar Baş'ın her konuşmasında "bizim bir Türk genci modelimiz olmalı ve eğitim sistemimiz bu modeli yetiştirmek üzere şekillenmeli" demesi bundandır. Yıllardır uyardı bizi. Sınavlara endekslenen eğitim sisteminin gençlere zarar verdiğini, sınavların kaldırılması gerektiğini üstüne basa basa söyledi. "O zaman eğitim, eğitim gibi olur" dedi. Bunun aynı zamanda fırsat eşitliğini de sağlayacağını anlattı. Ama dinlemedik.

Şimdi gençlere kızmak çok kolay. Ama bu gençleri biz yetiştirdik. Bizim dinimiz de örfümüz adetimiz de büyüklere saygıyı, hürmeti tavsiye eder. Gençlerimiz bunu öğrenmeden büyümüş demek ki. Öğretememişiz. Avrupa Birliği'ne gireceğiz diye duya duya Avrupalıyı rol model alırsa gençler gelinen nokta bu olur.

İtalyanlar yıllardır yaşlıların ekonomiye yük olduğunu, buna bir çözüm bulunması gerektiğini tartışıp durdular, şimdi Covid-19'dan her gün yüzlerce yaşlılarını kaybediyorlar. Ve önüne nasıl geçeceklerini bilmiyorlar.

İspanya'da şu an hastaneler doldu. Solunum cihazları yetmiyor, yaşlıları cihazdan ayırıp gençlere bağlıyorlar. Yaşlılarını ölüme terk ediyorlar. Bunlar mı örnek olsun bizim gençlerimize? Biz büyükler onlara doğru örnek olamadığımız için onlar da yanlış örnekleri aldılar. 

Halbuki İtalya yaşlıları yük olarak görürken Prof. Haydar Baş onları tüketerek ekonomiye katkı sağlayan değerler olarak görüyordu. Onlara vatandaşlık maaşı vererek, emekli maaşlarını asgari ücret olarak o dönem açıkladığı 5000 lira olarak ilan ederek onların cebine para koyup istedikleri gibi harcamalarını, yaşlılıklarında hem rahat ettirip, kimseye muhtaç etmeyerek hem de ekonomiye katkı sağlamalarına vesile olmalarını sağlayacak sistemi ortaya koymuştu. Ama dinlemedik.

O videoyu paylaşan genç arkadaşım! Sana sesleniyorum!

Sen daha toysun, gençsin, hata yaptın ama bu hatanda büyüklerinin de payı var. Sen sakın 'Allah bizi utandırmasın' diyerek konuşan ve duaları kabul olup utanma duygularını kaybeden siyasetçi büyüklerin gibi olma! Sen sakın bir çuval patatese, bir torba kömüre muhtaç olup, çalışıp çalışıp yine de yettiremeyen, çocuklarıyla ilgilenemeyecek hale gelen ama kendilerini bu duruma düşürenlere gidip gidip defalarca oy veren ve bir de utanmadan bu durumu savunan amcaların teyzelerin gibi olma. Sen yaptığın hatadan utan, pişman ol ve dön.

Ben senin yerinde olsam o amcayı bulur, elini öper özür dilerim, bir daha da büyüklerime daha saygılı olurum. Ama bunu savcılığa şikayet edilirim, ya da tepki görürüm diye yapmam. Bir gün inşallah ben de o yaşa gelirim, o zamanın gençleri de bana aynını yapmasın diye yaparım. Pişman olduğum ve utandığım için yaparım...

 
Asude Havuzlu / diğer yazıları
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.