Kimi kime şikayet ediyoruz?

AKP hükümetinin gerçekleştirdiği her yeni hamle, açıkladıkları her paket vatandaşları tedirgin eder oldu. Ya çiftçi mağdur oluyor, ya memur, ya işçi ya da hepsi?Paketler açıldıkça feryatlar yükseliyor; insanın, "bırakın dağınık kalsın" diyesi geliyor.İşte son devreye giren torba yasa da böyle oldu.Torba yasanın şartlarını yerine getiremeyen maden şirketleri bir bir kepenk kapanmaya başladı. Sadece Zonguldak'ta 5 bin maden işçisi işini kaybetti.Madenciler, yıllarca emek harcadıkları madenleri bir günde kapanınca şok oldular. Şimdi kara kara, eve nasıl ekmek göçtüreceklerinin endişesini yaşıyorlar.Bu kara tablo elbette sadece Zonguldak'ta yaşanmıyor; Kütahya, Karaman, Manisa ve daha birçok il benzer sıkıntılarla uğraşıyor bugünlerde?Madenciler eylem halinde, yasaya tepkilerini dile getiriyorlar.Madenciler çözüm için devletten alım garantisi istiyorlar.Öncelikle tüm vatandaşlarımız çıkartılan her yasanın, hazırlanan her paketin böyle bir sonuç doğuracağını artık 12 yıllık tecrübeyle bilmesi gerekiyor.Madenlerimiz üzerinde hesapları olan Batılı ülkelerin, madenlerimizi elimizi kolumuzu sallayarak çıkartmamıza müsaade etmeyecekleri kesin.Özellikle her türlü sıkıntıyı bizlere yaşatmasına rağmen hala ABD'ye stratejik müttefik, kapısında 53 yıldır süründürmesine rağmen AB'ye hala bir medeniyet projesi olarak gören AKP hükümeti başımızdayken, milli bir maden politikası bize asla uygulatmazlar.Hükümet 12 yıldır değerli maden sahalarımızın ruhsatlarını yabancılara devretmedi mi?Dünyanın ikinci büyük rezervine sahip olduğumuz altın madenlerimiz, dünyada bir numara olduğumuz bor madenlerimiz, bir deniz gibi ülkemizin altını kuşatan petrol sahalarımız hep bu yabancı şirketlere verilmedi mi?Bunlara yıllardır şahit olan ve bu gerçeklere rağmen oylarıyla hala destek vermeye devam eden bir millet olarak şikayet etmeye hala yüzümüz var mı?Başka ne bekliyorduk bu siyasi anlayıştan?Seçimlere kadar hükümetin icraatlarına feryat eden, sandık başına geldiğinde ise her şeyi unutup yine bu tabloyu sergileyecek olan siyasi iradeye destek veren bir millet başka neyle karşılaşmayı umuyordu?Halbuki, tüm halkımızın problemlerini temelden çözecek olan, dünyaca ünlü, Rusya'yı zirveye oturtan Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi 2001 yılından bu yana çözümün tek adresi olarak siyaset sahnesinde bulunmaktadır.Bugün AKP'nin Batıya bağımlı politikalarından yaka silken maden işçilerimiz 2002 seçimlerinde BTP'ye ve Prof. Dr. Haydar Baş'a oy verip onu iktidara taşımış olsalardı, bugün şikayet ettiklerinin hiçbirini yaşamayacaktı.Maden işçimizin ailesinin her bir ferdi 500 TL Vatandaşlık Maaşı alacaktı.Maden işçimizin hanımı toplam 1000 TL Ev Hanımı Meslek Maaşı, her bir çocuğu ise 250 TL çocuk parası ya da burs alacaktı.Maden işçimizin hanımı doğum yaptığında 15 bin lira Doğum Parası alacaktı.Maden işçimizin maaşı en az 4 bin lira olacaktı.Maden işçimiz, eğitim ve sağlık hizmetleri bedava olacağından çocuğunun okuluna ya hastanelere bir kuruş ödeme yapmayacaktı.Maden işçimiz, elektrik ve su bedava olacağından kabarık faturalardan kurtulacaktı.Maden işçimiz toplam 50 bin liraya 20 yıl vadeli bir kuruş faiz ödemeden ev sahibi olacaktı. Maden işçimiz KDV ve ÖTV kaldırılacağı için çok uygun fiyatlara yine uzun vadeli faizsiz araba satın alabilecek, benzin ve mazot dörtte bir fiyatına düşeceğinden rahatlıkla seyahat edebilecekti.Madenler devlet-millet ortaklığıyla işletileceğinden maden işçimiz çalıştığı madene ortak olup altın zengini, petrol zengini, kömür zengini olabilecekti.Bunlar masal değil, bugün Milli Ekonomi Modeli'ni kanunlaştıran Rusya kendi halkına rahat ve huzurlu bir hayat sunmaktadır; oradaki imkanların kat kat fazlası Türkiye'de olabilirdi.Ama bizler çözümsüzlüğe oy verdik, şimdi de feryat ediyoruz. Kimi kime şikayet ediyoruz?