Kimi sevindirdiğine dikkat et

Merhaba...
Güneşin bütün enerjisini dünyaya cömertçe gönderdiği sıcak ve uzun yaz günleri başladı. Bütün gün abdest imdadına yetişiyor insanın. Her su damlası buharlaşıp gökyüzüne doğru yükselirken gamımızı, kederimizi de alıp öyle gidiyor sanki. Yapış yapış olmanın verdiği o kötü hisle kendinizden bile uzaklaşmak istediğiniz anda okunan ezan, peşine alınan abdest yardımına koşuyor insanın. Bir anda ferahlıyoruz ve daha kolay devam ediyoruz işlerimize.
Bir kardeşim demiş ki: “Namaz kılmayı çok istiyorum. Her gün karar alıyorum ama bir türlü başlayamıyorum. Başlasam da düzen oturtamıyorum.”
Aslında biliyor musunuz namaz kılmanın zorluğu abdest alana kadardır. Abdest alınca da insana anında bir rahatlama hissi gelir ama bir türlü abdest almaya kalkamazsınız. İlk engel hep abdesttir. Şu işi de bitireyim sonra abdest alayım. Dur şunu da yapayım sonra alırım derken bir de bakarsınız ki namaz sizi bırakıp gitmiş. Tam o noktalarda siz pişman olurken kim sevinir, kim kazanmıştır? Kimi güldürdüğüne dikkat et. Niyeyse tam abdeste kalkacakken aklına dersinin çalışmadığın 10 sayfası, yerdeki iplik parçası, işyerinde tamamlaman gereken bir iş veya acilen yapman gereken telefon görüşmesi gelir. Seni kalkıp abdest alma fikrinden uzaklaştırır. Niye hepsi yığıldı önüne? Çünkü sen hayra niyetlendin. Şeytan aleyhillane de seni bu hayırdan uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor. Peygamber Efendimiz buyurmadı mı: “Hayır işlerinde acele ediniz.” Sana tavsiyem; çok kolay, “euzu besmele” çekip hemen Şeytanı yanından uzaklaştır. Onu yen. Bitti mi, hayır, nefis de sana engel olmak isteyecek. Hiç oyalanma, kalk. Hemen güzel bir abdest al. Eğer bunu başarırsan zaten bir de bakacaksın namazını kılmışsın.
Dostum beni huzuruna çağırmış, ne devlet. Düşmanım nasıl beni bu davetten alıkoyabilir ki…
Görüşmek üzere Hakk’a emanet olun…