Sağımız-solumuz, önümüz-arkamız ateş çemberinde. Suriye iyice ısıtılıyor, Pakistan tezgaha çıkarılmak için hazırlanıyor. İran'a ve diğer İslam coğrafyasına karşı füze kalkanı projesi hızlanıyor. Kıbrıs gitti, gidiyor. Karadeniz'de casus gemi alarmı! Askerimiz sokak ortasında şehit ediliyor. Dink için Ermeni olanlar, askerimiz için Türk olamıyor. Teröristler hükümranlıklarını ilan etmiş. Yollarda kimlik kontrolü yapıyor, asker kaçırıyor ve bunun adına savaş esiri, diyor. Her fırsatta siyasilerin ağzından düşürmediği "çözümün yeri Meclis'tir" sözüne binaen Meclis ne yapıyor? Son bölümü "namus ve şerefim üzerine yemin ederim" diye biten yemin kriziyle boğuşuyor. Bir hatırlatma; Namus ve şerefi üzerine yemin edenler hakkında şu an mecliste 730 adet dosya bulunuyor. Terör, haksız kazanç elde etme, ihaleye fesat karıştırma, menfaat temin etme, çete ve suç örgütü oluşturma, yolsuzluk vs. konularda. CHP ve başkanı seçim sonrası bir duruş ortaya koydu. Millet adına ve milli iradenin temsili adına bu yola başvurduklarını anlattı. Hatta AKP'yi diz çöktüreceğiz, diyenler bile oldu. Tabi Tayyip beyde altta kalmadı. "Tükürdüklerini yalayacaklar, dedi. Hemen söyleyeyim Tayyip beyin dediği oldu. CHP tükürdüğünü yaladı. Tabi bu yalama için bir süreç yaşandı. Görüşüldü, ortak metinler sunuldu hatta her sıkıştığında AKP'nin yardımına koşan MHP bile çözüm önerisinde bulundu. Görünen o ki, bu filmin oyuncularından biri boyundan büyük laf etmiş ve bunun ortaklaşa telafi edilmesi lazım. Bir metin hazırlanmış. Kemal bey hazırlanan bu metindeki şu cümleye binaen yemin ettiklerini söylüyor; "Tüm siyasi partilerin ve milletvekillerinin, milletimizin kendilerine verdiği bu onurlu görevi yerine getirmeleri için TBMM'de olmaları gerektiğine inanıyoruz" Bir davada başarılı olmak için inanmak yetmiyor Kemal bey. O davayı yaşamak lazım. Tekrar namus ve şeref üzerine yeminler edildi. Eh artık rahatladık derken bu sefer başka bir atışma çıktı. Tayyip bey, CHP'nin boykotu sona erdirip önceki gün TBMM'de yemin etmesi konusunda, "CHP bir boykot icat etti ama kendisinin bile hoşuna gitmedi. CHP diklenmiş ama dik durmamıştır" diyor. Ayrıca "hani arkadaşlarınız Meclis'e gelmeden yemin etmeyecektiniz! Vurgusu yapıyor. Kemal bey hemen üste çıkmaya çalışıyor, biz arkadaşlarımız Meclis'e gelinceye kadar, demedik, ya ne dediniz; onlara yemin yolu açılıncaya kadar, dedik, diyor. Başbakanı yalancılıkla, okuma bilmemekle, okuduğunu anlayamamakla itham ediyor. Haliyle kendince rahatlıyor. Dik duramadılar, ithamına karşıda namus kavramıyla cevap veriyor Kılıçtaroğlu; "Bize yemin yolu açılması için imza beyan ettik. Namuslu insanlar imzalarına sahip çıkarlar. Mutabakat metnini yeni anlamış olmalı ki, nasıl çark ederimin peşine düştü şimdi. Bu imzayı inkar ediyorsan, senin omurgandan benim kaygım var."Bir başka ilginçlikte CHP Mersin Milletvekili İsa Gök,ün açıklamasında. Sayın Gök; Partisinin yemin etme kararına uyacağını söylüyor ama "Telaş içinde alınan yemin etme kararını kesinlikle doğru bulmadığımı duyuruyorum." Diyor. Doğru bulmadığı bir şeye namus ve şerefi üzerine yemin etmek bana çok ilginç geliyor. Neticede ülkemizde omurga sorunu yaşandığı bir gerçek. Bunu siyasilerde kabul etmiş ki, dile getiriyorlar. Yoksa, gerçekten omurgasını millettin maneviyatından, milliyetinden, medeniyetinden almış bir ülkenin iktidarı, muhalefeti içişlerinde AB'ye, dış işlerinde ABD'ye mahkum olmaz, sıfır irade ile kendini inkar etmezdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Öcalan’a ‘katil’ denilmesi doğru değil mi? / 11.08.2025
- Filistin’i tanıma oyunu ve Filistin’den Türkiye rest / 10.08.2025
- Suç sadece diploma çetesinin mi? / 09.08.2025
- ‘Müslüman aynı delikte 2 kez ısırılmaz’ dediler kevgire döndüler / 08.08.2025
- Sahi hala aynı gemide miyiz? / 06.08.2025
- Gençler size nasıl güvensin? / 05.08.2025
- TBMM’deki komisyona son hatırlatma / 04.08.2025
- Gündem iş ve işsizlik değil paylaşımdaki adaletsizlik olmalı / 03.08.2025
- Tek parti iktidarına göre ‘en parlak dönemi’ yaşıyoruz / 02.08.2025
- ‘Filistin’ bildirisine imza başlığına 2 kez yalanlama / 01.08.2025
- Filistin’i tanıma oyunu ve Filistin’den Türkiye rest / 10.08.2025
- Suç sadece diploma çetesinin mi? / 09.08.2025
- ‘Müslüman aynı delikte 2 kez ısırılmaz’ dediler kevgire döndüler / 08.08.2025
- Sahi hala aynı gemide miyiz? / 06.08.2025
- Gençler size nasıl güvensin? / 05.08.2025
- TBMM’deki komisyona son hatırlatma / 04.08.2025
- Gündem iş ve işsizlik değil paylaşımdaki adaletsizlik olmalı / 03.08.2025
- Tek parti iktidarına göre ‘en parlak dönemi’ yaşıyoruz / 02.08.2025
- ‘Filistin’ bildirisine imza başlığına 2 kez yalanlama / 01.08.2025