Kirli terör senaryolarına dünyanın artık karnı tok

Batının İslam ile mücadelesinde en büyük projelerden birisi İslam'ı terörle anılır hale getirmek, Müslümanları terörist olarak lanse etmektir.Batı bunu başardığı takdirde yaptığı bütün Haçlı seferlerini, katliamları, işgalleri terörle mücadele kapsamına almayı başaracağını iyi bilmektedir.Neticede ABD, 11 Eylül 2001 yılında gerçekleştirilen ve İslam dünyasının üzerine yıkılan saldırıları bahane ederek Afganistan'ı, Irak'ı işgal etmedi mi, milyonlarca masum Müslüman'ı çoluk, çocuk demeden "terörle mücadele ediyorum", "demokrasi getiriyorum" bahanesi ve gerekçesiyle katletmedi mi?İşte bugünlerde yine aynı senaryoların gündemde olduğunu görüyoruz.Malum, Fransa'nın başkenti Paris'te Charlie Hebdo'ya bir saldırı düzenlendi ve 12 kişi yaşamını yitirdi. Saldırıyı gerçekleştirenlerin Cezayir asıllı olduğu ve Paris doğumlu oldukları ifade ediliyor. Bahsedilen derginin son zamanlarda IŞİD liderini hedef alan karikatürler yayınladığı belirtiliyor.  IŞİD, El Kaide, El Nusra gibi örgütlerin ABD tarafından oluşturulduğu batı basınında da yer alan bir gerçektir ve bu kanlı terör örgütlerinin, İslam ülkelerinin Büyük İsrail Devleti amacına uygun dizayn edilmesini amaçlayan BOP ekseninde vazifelendirildiği bilinmektedir.Pratik olarak görülmüştür ki, bu örgütler bir taraftan İslam ülkelerinde Batı yararına terör estirerek mevcut yönetimlerin devrilmesinde, bu coğrafyalarda yaşayan birçok masum Müslüman'ın katledilmesinde, tarihi ve dini birçok eserin tahrip edilmesinde rol oynarken, diğer taraftan da ABD ve Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığının artırılmasında ve Haçlı Batının İslam'a karşı birleşmesinde de rol oynamışlardır.Dikkat ederseniz her iki durumda da zarar gören İslam ülkeleri ve Müslümanlardır; menfaat elde edenler ise Batılılardır.Yine bilinen bir gerçektir ki terör eylemleri sonuçlarıyla ölçülür; kim ya da hangi ülkeler bundan menfaat elde ediyorlarsa bu terörün arkasında onlar vardır.Paris'te gerçekleşen saldırıyı da bu kapsamda değerlendirmek gerekmektedir.Bu saldırının özelikle BOP senaryolarının Rusya kayasına çarptığı ve Avrupa'da ise İslam düşmanlığının kışkırtıldığı bir dönemde yapılması da dikkat çekici?Malum, BOP senaryolarında sıra Suriye'de idi. BM'yi ve NATO'yu bu ülkenin işgalinde devreye koyamayan Batı, B planını uygulamaya koyarak kirli terör senaryoları üzerinden Esad'ı devirmenin hesabına girdiler.BM'de veto kullanarak Batı'nın Suriye işgaline kapıları kapatan Rusya, terörle mücadelesinde de Esad yönetimine hukuka uygun olarak her türlü desteği verdi ve Esad'ın bu mücadeleden zaferle çıkmasını sağladı. Şimdi de Rusya Suriye sürecindeki tüm tarafları Moskova'da bir masaya oturtup barış yapılması için kolları sıvadı.Bildiğiniz gibi Suriye'de gösterdiği barış duruşu sebebiyle Rusya Devlet Başkanı Putin gerek AB halkları gerekse ABD halkı tarafından hem 2013 hem de 214 yılının Dünya lideri seçildi.Rusya Milli Ekonomi Modeli'nden aldığı ilhamla İslam dünyasının hamisi durumuna gelirken, Batının yıllardır dayattığı, "İslam dünyası terörist yetiştirir" tabusunu da barış duruşuyla yerle bir etmişti. Ve batıdaki halk da bu noktada bir taraftan Rusya'yı takdir ederken, diğer taraftan da "terörist Müslüman" imajı ortadan kalkmıştı.Baktılar ki kurguladıkları bütün senaryolar devre dışı kalıyor, kendi tahtlarını sarsıyor bu sefer C planına geçtiler.İslam dünyasını vurmak için oluşturdukları, finanse ettikleri ve Müslüman kıyımında kullandıkları Müslüman görünümlü terör örgütlerini şimdi de "Müslüman teröristtir" imajını yeniden oluşturmak için kullanıyorlar. Aynen 11 Eylül saldırılarında olduğu gibi?Ama bu kirli senaryoların hiçbirisi bundan sonra tutmayacaktır, Batı kendi oluşturduğu senaryoların kurbanı olacaktır.Gerçek Müslüman'la tanışan ve onun bir karıncayı bile incitmeyeceğini bilen Rusya ve onunla beraber hareket eden diğer ülkeler, Batının kirli senaryolarla İslam ülkelerini vurmasına asla müsaade etmeyecektir.