Köpeklerin uluması bulutlara zarar vermez

Makamla, mevkiyle, şöhretle, propagandayla, yalanla, talanla, korkuyla, dehşetle satın almadıkları vicdan, teslim almadıkları aydın, rehin almadıkları cemaat, esir almadıkları asker kalmamıştı.Ne güzel koşuyorlardı, cehenneme doludizgin. El Kaide önden, sarıklı cüppeli hocalar arkadan, çakma Kissinger'ler yandan Haçlı ordularını peşi sıra takmış ilerliyorlardı.5 milyon Iraklı evsiz, bir milyon Iraklı Müslüman'ı kefensiz bırakan Haçlı ordularına mersiyeler yazarak ilerliyorlardı.İslam'ın kalesi Hizbullah'ı, hizbuşşeytan ilan edenler, Haçlı askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için dualar ediyordu.Irak'ı cehenneme çevirmeleri yetmemişti. BOP canavarı Müslüman kanı istiyordu. Sürekli kan ve gözyaşı istiyordu. Afganistan, Libya, Cezayir, Fas, Mısır derken Haçlı ordusu Suriye'ye dayanmıştı.Ama bu sefer pabuç pahalı gelmişti. Ne yapsalar, ne etseler olmuyordu. Yalanlar, provokasyonlar kar etmiyordu. Kutlu Elçinin Mekke ve Medine'den sonra emin belde ilan ettiği Şam Dİ-RE-Nİ-YORdu.Bütün kirli ellerin karıştırmasına, fitnelerin körüklenmesine rağmen İLAHİ BİR EL adeta Haçlının elini tutuyordu.Bu el Kur'an ile birlikte Havzı Kevser'e kadar birbirinden ayrılmayacak EHLİ BEYT eliydi.Ehli beytin çağımıza ulaşan ve Haydar Baş'ın şahsında dile gelen sesiydi.Bütün yalanları, karartmaları, fitne uğultuları yaran Prof. Dr. Haydar Baş'ın sağduyulu sesi yarıp yırtıyordu.Haydar Baş'ın imani kükremesi, Ehl-i Beyt kılıcı Haçlılarla kardeş olup Müslümanları kalleşçe vuranların maskelerini indirivermişti.Küfrün kuduz hastalığının bulaşıcı etkisiyle Müslümanları din adına doğrayan, Haçlı ile bir olup Müslümanlara vuranlara maddi ve manevi lojistik sağlayan nifak ehli çırılçıplak yakalanmıştı.Haydar Baş'ın dini ikazları milleti, stratejik çıkışları Rusya'yı uyandırmıştı ama sözde İslamcıları ihanetten vazgeçirememişti.Şimdi suçluluk ve panik içerisinde hakkın sesini boğmaya çalışıyorlar ama nafile. Köpeklerin uluması bulutlara zarar vermez.