RECEP BAHAR/İSTANBULGeçen yıl Gezi Olayları bağlantılara atanan 14 yıllık savcı Mehmet Selim Kiraz, önceki gece Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ndeki odasında teröristler tarafından şehit edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Kiraz, gaz fişeğiyle öldürülen Berkin Elvan dosyasının 5. savcısıydı. İlginçtir, dosyada en fazla ilerleme de onun döneminde sağlandı. Nitekim savcıyı rehin alan teröristlerin önceki gün Twitter'dan paylaştığı bilgiler de bunu ortaya koyuyor. Bu paylaşımlarda Savcı Kiraz'ın Elvan'ın ölümünden sorumlu addettiği polisleri kırmızı kalemle yuvarlak içine aldığı ortaya çıktı. Olaylara karışan 21 polisin kimliğinin tespitine çalışıyordu. Kiraz'ın öldürülmesini soruşturan savcıların özellikle bu noktanın üzerinde hassasiyetle durması gerekiyor.Operasyon kaçınılmaz!Önceki gece Çağlayan Adliyesi önünde olayı izleyen gazeteciler 'operasyonun kaçınılmaz' olduğunda birleşmişti. Nitekim de öyle oldu. Devleti yönetenlerin "Bu teröristler oradan sağ çıkmayacak" şeklinde özel harekat timlerine talimat verdiği kulaktan kulağa fısıldanıyordu. Rehin alma eylemini gerçekleştiren DHKP-C'li Bahattin Doğruyol ile Şafak Yayla, bu tür şahısların dilinden son derece iyi anlayan ne Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu, ne de İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ı dinledi. Her iki isim teröristlerle müzakerelerden olumlu netice çıkaramadı. Dahası eylemciler Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan'ın girişimlerine de olumlu sonuç verdi. Teröristler 5 şart ileri sürmüştü. Bu şartlardan birini, şüpheli polislerin kimliklerini, kendileri Twitter yoluyla kamuoyuyla paylaştılar.Savcı Kiraz'ın koruması yoktuYeni Mesaj'ın ulaştığı bir başka önemli ayrıntı... İstanbul Adliyesi'nde görev yapan ve Türkiye'nin en kritik davalarına bakan tüm savcıların polis koruması bulunuyor. Öyle ki, korumalar savcıları evlerinden alıyor ve onlara evlerine kadar eşlik ediyor. Bunun bir tek istisnasının Savcı Mehmet Selim Kiraz olduğu ileri sürülüyor.Operasyon başarılıymış!Türkiye'nin en korunaklı adliyesi olduğu iddia edilen Çağlayan Adliyesinde son yılların en kanlı eylemlerinden biri gerçekleşti. Adliyeye elini kolunu sallaya sallaya giren DHKP-C üyesi teröristler savcı Mehmet Selim Kiraz'ı rehin aldı. Berkin Elvan davasına bakan savcı Kiraz eylemin 8. saatinde kafasına ve göğsüne sıkılan kurşunlarla şehit edildi. Saldırıyı gerçekleştiren 2 teröristin, avukat cübbeli olarak geldikleri adliyeye sahte avukat kimliğini göstererek elektriklerin kesilmesinden istifade edip aranmadan giriş yaptığı ileri sürüldü. Olayda savcının şehit edilmesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'ndan gelen açıklamalar da şaşırttı. Saldırıyı Romanya'da değerlendiren Erdoğan operasyon nedeniyle emniyet teşkilatını kutladı. Erdoğan, "Onlar da bir yerde, silah seslerinden sonra cansiparane o odaya girerek orada da gereğini yerine getirmiş oldular" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu da benzer açıklamalar yaptı.Adliyede teröre lanetÇağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki rehine operasyonunda şehit düşen Savcı Mehmet Selim Kiraz için adliyenin C girişinde bulunan avluda cenaze töreni düzenlendi. Tören nedeniyle adliyede yoğun güvenlik önlemleri alındı. Sabahın erken saatlerine vatandaşların ve avukatların giriş çıkış yaptığı C Blok, saat 09.00'dan sonra herkese kapatıldı. Adliye personeli, avukat ve gazeteci de dahil olmak üzere hiç kimse C kapısından adliye binasına alınmadı. Vatandaşlar ve avukatlar adliyeye B ve D bloktan polis ve özel güvenlik kontrolünde giriş çıkış yaptı. Adliyeye giriş yapan herkes üst aramasından geçirildi. Aramaya itiraz eden avukatlarla güvenlik görevlileri arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Adliyenin önünde ve karşısındaki meydanda ise çok sayıda TOMA, zırhlı araç, belediye otobüsleri, bekletildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tören alanında dev Türk bayrağı asıldı. Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Olay Yeri İnceleme ekiplerinin olayın yaşandığı savcı Mehmet Selim Kiraz'ın odasındaki çalışmalarını sürdürdü. Saldırının gerçekleştiği 6'ıncı katın ana koridorunda avukatların ve vatandaşların giriş çıkışına müdahale edilmezken, sadece olayın meydana geldiği alana girilmesine izin verilmedi. Adliyenin normal mesaisi ve duruşmalarına devam edildi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda şehit düşen savcı Mehmet Selim Kiraz'ın cenazesi adliyede düzenlenen, savcı, hakim, avukat, vatandaş kısaca binlerce kişinin katıldığı törenin ardından cenaze töreni için Eyüp Sultan Camii'ne getirildi. Cenazenin polis korteji eşliğinde camiye getirilişi sırasında polis araçları siren çaldı. Şehit savcı Kiraz'ın hakim, savcı ve avukat arkadaşları da cenazeye katılmak üzere camiye geldi. Bazı hakim ve savcıların üzerinde cübbelerinin olduğu görüldü. Şehit Savcı Kiraz'ın eşi Yasemin Kiraz ve babası Muhammet Hakkı Kiraz, avluda taziyeleri kabul etti. Kiraz'ın yakınlarının çok üzgün olduğu ve gözyaşlarını tutamadığı gözlendi.  Kiraz'ın cenazesinin başında Kur'an-ı Kerim okundu. Tüm girişlerinde güvenlik kordonu oluşturulan camiye gelen vatandaşlar ile basın mensupları, kontrolden geçirilerek avluya alındı. Kiraz'ın cenazesi Eyüp Sultan Camisi'nde öğle namazının ardından Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verildi.Çağlayan'da avukatlara şüpheli muamelesiÖnceki gün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne avukat kapısından cübbe ile girdikleri öne sürülen teröristlerin Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit etmesinden sonra adliyelerde avukatlar için sıkıntılı süreç başladı. Dün yerinde şahit olduğumuz uygulamaya göre avukatlar, vatandaşlardan farklı olarak manyetik özellikli kartlarını kullanarak kapıdan içeri girebildi. Ardından avukatlar çantalarını X Ray'e koydu. Bununla da yetinmeyen güvenlik görevlileri, avukatların üstleri dedektörle aradı. Vatandaşların İstanbul Adliyesi'ne girişleri avukatlardan daha kolay ve süratli gerçekleşti!Baba Kiraz'dan metanetli duruşCumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Muhammet Hakkı Kiraz, basın mensuplarının soruları üzerine, şunları söyledi: "Vallahi ben sakindim. 'Allah'tan geldi' dedim. 'Takdiri ilahidir, kaderimizde bu vardı' dedim. Oğlum bunu hak etmemişti ama kaderde bu varsa boynumuz kıldan incedir. Biz inanan insanlarız. Hamdolsun gayrimeşru bir yolda değil, namusuyla alnının akıyla, şerefiyle, haysiyetiyle, onuruyla, görevinin başında takdiri ilahi oldu. Ben memnunum, şükrediyorum. Yüreğim de yanıyor ama şükrediyorum." Baba Kiraz, "Siz dün oğlunuzla görüşebildiniz mi?" sorusuna "Görüşemedim" cevabını verdi.