Sözümüze Anadolu gerçeğini çok güzel bir şekilde ifade eden Yavuz Bülent Bakiler'in iki dörtlüğü ile başlayalım sevgili okurlar:Yalınayaklarınla koştun mu tarla tarla...Duydun mu çıplak toprağın, çıplak insanın yasını?Ağlayan kadınlarla, ihtiyarlarlaYaşadın mı bir yağmur duasını?
Boz bulanık ırmaklarda çimdin mi?Kulak verdin mi yürekten kavala saza?Bir ipek seccade üstünde gibi, huzurla...Durdun mu topraktan namaza?Köyde yaşam gerçekten bambaşka ve tarifi mümkün olmayan güzellikler barındırıyor gölgesinde, sevgili okurlar. Malumunuz yıllardan beri köy yollarını arşınlıyor, dertli, çileli, mustarip, toprağına küsen köylüleri toprağıyla barıştırmaya devam ediyoruz. Hafta sonları kendimizi köy meydanları ve hasat yerlerine attığımızda değmeyin keyfimize? "Yok, böyle bir güzellik" dedirten haller yaşıyoruz. Boz bulanık ırmaklarda mı çimmiyoruz? Yürekten kavala ve saza kulak mı vermiyoruz? O güzelim doru atlara mı binmiyoruz? Güzelim organik köy yemeklerinin değişik değişik çeşitlerinden mi tatmıyoruz? Yani anlayacağınız güzellikler adına her şeyi tadıyor, yaşıyor ve bir tatlı huzurla ayrılıyoruz köylerden? Huzur köylerde ve köyde hayat var sevgili okurlar? Ama bir korkumu sizlerle paylaşmak istiyorum: O doğal ve güzelim köy hayatı sanki yavaş yavaş yok olmak üzere? Niçin mi? Malumunuz ürünler para etmediğinden ve ederinin altında zararına satıldığından yüzler gülmüyor-gülemiyor?Halit Yıldırım Bey'e ait güzel bir şiirle veda ederken; "köyde hayat var" sloganımızı tekrar yenileyelim? Köylere bekliyoruz efendim? Üstte yok başta yok perim perişan Haline taşlar da ağlar köylümün Utanma belası durur ayakta Hali yüreğimi dağlar köylümün.
Eker biçer para etmez ekini Sırtından tüccarlar tutar yükünü Şükür der kimseye olmaz bir kini Vicdanı elini bağlar köylümün.
Dört mevsim durmadan çalışan arı Çoluk çocuk dört yana savrulan darı Alnından sırtından fışkıran teri Sanki bir sel olur çağlar köylümün.
Mazot para, gübre para, yem para Doktor ilaç derken düşmüştür dara Yok mu devlet baba haline çare Huzurunu ölüm sağlar köylümün.
Borç binmiş boynuna kredi batık Vade dolmuş faiz çıkmış cep bitik İcracı dediğin kaşları çatık Af hayali gönlün eğler köylümün
Seçimden seçime aşınır yolu Simsarlar çevirir sorulur hali Sırtı sıvazlanır sıkılır eli Namzetler aklını yağlar köylümün.
Bir eli tetikte, birinde saban Böylece işgalden kurtuldu vatan Odur yorulmadan üretim yapan Başına dikilesi tuğlar köylümün.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023