Hicret yolculuğunun ilk durağı olan Kuba'da Allah Resûlü, Amr bin Avf Oğulları'nda on dört gece misafir oldular. Meşhur Mescid-i Kuba, bu esnada yapıldı. Hz. Peygamber de mescidin inşasında bizzat çalıştılar.
Kuba Mescidi'nin ilk hali dört duvardan oluşan kare şeklinde bir yerdi. Yapılacak yer tayin edildikten sonra ilk taşı bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.a) koymuş ve temeli atılmıştır. Kıblenin Kâbe'ye çevrilmesinden sonra Kuba Mescidi kıble yönünün değişmesi için yine Hz. Peygamber (s.a.a) tarafından yeniden elden geçirilmiştir.
Kuba Mescidi, İslam tarihinde inşa edilen ilk mescittir. Hicret gibi mühim bir hadise esnasında bina edildiği için önemli bir yere sahiptir. Bu mescit, Kur'an-ı Kerim'de: "…(Medine'ye hicretin) ilk gününden takva üzerine kurulan mescit..." (Tevbe 108) şeklinde zikredilmiştir.
"Orada, temizlenmeyi seven insanlar vardır. Allah'ta çok temizlenenleri sever." (Tevbe 108) ayetinin de Kuba halkı hakkında nazil olduğunu bildirmiştir.
Hicret eden ilk Muhacirler Kuba'ya vardıklarında, Amr bin Avf Oğulları'nın hurma kurutma yerini düzeltip düzleyerek orada namaz kılmaya başlamışlardı. Hz. Peygamber (s.a.a) ilk muhacirlerin namaz kıldığı bu sahayı genişleterek Kuba Mescidi'ni inşa etti. Mescidin inşasında en büyük gayreti, Ammar bin Yâsir göstermekteydi. Bu bakımdan kendisine "İslam'da ilk mescit bina eden" denilmiştir.
Abdullâh bin Revâha'da hem çalışır hem şiir söyler, böylece mü'minlerin yorgunluğunu hafifletirdi.
Hz. Peygamber cumartesi günleri Kuba'ya bazen binekli bazen de yaya olarak gider ve orada iki rekât namaz kılardı. Bir hadis-i şeriflerinde ise bunu Müslümanlara da tavsiye ederek şöyle buyurmuşlardır: "Kim evinde güzel bir şekilde abdest alır, sonra Kuba Mescidi'ne gelir ve orada namaz kılarsa onun için umre sevabı vardır."
"Beklenen mübarek yolcu geliyor!.."
Rasûlullah Efendimizin Mekke'den Medine'ye doğru yola çıktığını haber alan Medinelilerin heyecanlı bekleyişlerinin vuslata dönüştüğü yerdir Kuba… Nübüvvetin on dördüncü senesi, 12 Rebiülevvel pazartesi günü, bir ses bütün Müslümanların sinelerinde sevinçle yankılanmıştı. Beklenen mübarek kafile, ilâhî himaye ve muhafaza altında Medine yakınlarındaki Kuba'ya ulaştığında, ortalık iyice kaynamış, adeta bir cümbüşe dönmüştür…
Talea'l-bedru aleynâ / Ay doğdu üzerimize,
Min seniyyeti'l-vedâ / Vedâ tepelerinden…
Vecebe'ş-şükru aleynâ / Şükür gerekti bizlere,
Mâ deâ lillâhi dâ / Allah'a davetinden…
Eyyühe'l-meb'ûsü fînâ / Ey bizden seçilen elçi,
Ci'te bi'l-emri'l-mutâ / Yüce bir davetle geldin.
Ci'te şerrafte'l-Medine / Geldin ve bu şehre şeref verdin.
Merhaben yâ hayra dâ / Merhaba, ey hayra çağıran!
Ente şemsün ente bedrun / Sen Güneş'sin, sen Ay'sın.
Ente nûrun alâ nûr / Sen nur üstüne nursun.
Ente misbâhu's-süreyyâ / Sen Süreyya ışığısın.
Yâ habîbî yâ Rasûl / Ey sevgili, ey Rasûl…
Bazı kaynaklarda Resûlullah'ın Hz. Ali ve beraberindekileri 14 gün boyunca Kuba'da beklediği ve onlar gelmeden Medine'ye girmediği yazar. Medine kafilesinde İmam Ali birlikte Hz. Fâtıma, Ümmü Gülsüm, Fâtıma bint-i Esad, Fâtıma bint-i Zübeyr b. Abdulmuttalib ve Fâtıma bint-i Hamza b. Abdulmuttalib Zeyd b. Harise'nin eşi Ümmü Eymen Bereketü'l-Habeşiyye ve oğlu Usame b. Zeyd b. Hârise yer alıyordu. Allah şefaatlerinden ayırmasın…
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- Allah’ın selam yolladığı Hz. Hatice / 26.02.2025
- Ümmü Eymen anamız / 24.02.2025
- Peygamberlik nuru ve nübüvvet kokusu / 21.02.2025
- Bilal Habeşi / 13.02.2025
- Ağaç mucizesi ve Mescid-i Şecere / 12.02.2025
- Bir yıl boyunca yıkanmayan kadın: Hint / 11.02.2025