Kültür mirasımız büyük tehdit altında
Yeni Torba Yasa tasarısı ve 'İmar Barışı' hususunda yazılı bir açıklama yapan İstanbul Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu, "Bu yasa tasarısı kabul edildiği taktirde Türkiye'nin kültür mirası bugüne kadar ilk defa bu kadar büyük bir tehditle karşı karşıya kalacaktır" ifadeleri kullandı
11.05.2018 00:00:00
HABER MERKEZİ
İstanbul Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu, yeni Torba Yasa tasarısı ve içinde yer alan "İmar Barışı" adlı düzenlemelerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. "Adalar da dahil, çok sayıda kentsel sit alanındaki kültür mirası Boğaziçi ve Tarihi Yarımada'dan daha az değerli değildir.
Seçim öncesinde aceleyle gündeme getirilmiş "İmar Barışı" teklifi torba yasadan çıkarılmalıdır. Konu yeni yasama döneminde, ilgili tüm taraflar, STK'lar ve meslek kuruluşlarının da katkısıyla ele alınmalı, Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler de dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir" ifadelerinin yer aldığı açıklamada şu hususların altı çizildi: "Bu günlerde kamuoyunu önemli ölçüde işgal eden yeni Torba Yasa tasarısı ve içinde yer alan "İmar Barışı" adlı düzenlemeler kaçak yapılaşmayı teşvik etmekte ve yeterince ayrıntılı olarak düşünülmemiş hükümleri ile kültür mirasının korunmasına ilişkin sorunları arttıracak bir teklif olarak karşımıza çıkmaktadır."
'İmar Barışı değil, aceleci bir seçim vaadi'
Tasarının, kent plancılarının ve planları uygulamakla yükümlü belediyelerin ve devletin bu konuda yetkili bütün imar birimlerinin otoritesini tamamen ortadan kaldırdığına vurgu yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "Bu düzenlemeyle sanki Türkiye'nin kültürel mirasına önemsizmiş gibi davranılması çok üzüntü ve kaygı vericidir. Zira, 'İmar Barışı' diye adlandırılan bu tasarı yasalaşırsa, hem doğal ve arkeolojik sitlerde, hem de kentsel sit alanlarında bugüne kadar yapılmış bütün ihlaller ve yasadışı müdahaleler devlet tarafından onaylanmış olacaktır.
Yıllarca yasadışı imar müdahalelerinden zarar gören kültür mirasımızın imar barışına değil daha iyi koruyucu yasal düzenlemelere ihtiyacı vardır. TBMM'ye önerilen bu yasa teklifi ile koruma önceliğine ve bununla ilgili mevcut mevzuata tamamen zıt bir durum ortaya çıkacak ve kültür mirası alanlarında yapılmış olan tüm yasal olmayan uygulamalar affedilmiş olacaktır. Bir devletin kendisinin kültürel miras olarak kabul ettiği ve korunması için kayıt altına aldığı kültür ve tabiat varlıklarına karşı işlenen imar suçlarını affetmesi, bu ihlaller için verilmiş ceza hükümlerini iptal etmesi, bundan sonra işlenebilecek yeni suçların da önünü açacaktır.
Yasa ve cezaların yaptırım özelliği ortadan kalkacaktır. Öte yandan, "İmar Barışı" Türkiye Cumhuriyeti'nin imzalamış olduğu uluslararası anlaşmaları ve kültür mirasının korunmasında devletlerin sorumluluğunu belirleyen ilkeleri de ihlal etmektedir."
'Bugün kadarki en büyük tehdit'
"Bu yasa tasarısı kabul edildiği taktirde Türkiye'nin kültür mirası bugüne kadar ilk defa bu kadar büyük bir tehditle karşı karşıya kalacaktır" ifadelerin kullanıldığı açıklamada, "İmar Barışına konu olacak bina sayısının 13 milyon olduğu belirtilmektedir ve bu binalardan 70 milyar gelir beklenmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kültür varlığı kapsamına alınan tescili yapıların sayısı 80.000 adettir.
Mevcut yasa tasarısından bütün bu tescilli yapıların çıkarılması gerekir. Aksi taktirde, parasal karşılığı hesaplanamayacak olan kültür mirası tescilli yapılar sadece emlak olarak görülerek feda edileceklerdir. Hükümetçe Boğazlar ve Tarihi Yarımada'nın bu kapsam dışında tutulmasını bu konuda gösterilmiş bir duyarlılık sayamayız. Onca kültür mirası ikinci sınıf ilan edilemez. İstanbul Adaları bu sitlerden daha az değerli değildir. "İmar Barışı" başlıklı yasa tasarısı TBMM tarafından bu haliyle onaylanırsa bütün Türkiye ile birlikte İstanbul Adaları'ndaki kültür mirasının da hızla yok oluşunu izleyeceğiz."
İstanbul Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu, yeni Torba Yasa tasarısı ve içinde yer alan "İmar Barışı" adlı düzenlemelerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. "Adalar da dahil, çok sayıda kentsel sit alanındaki kültür mirası Boğaziçi ve Tarihi Yarımada'dan daha az değerli değildir.
Seçim öncesinde aceleyle gündeme getirilmiş "İmar Barışı" teklifi torba yasadan çıkarılmalıdır. Konu yeni yasama döneminde, ilgili tüm taraflar, STK'lar ve meslek kuruluşlarının da katkısıyla ele alınmalı, Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler de dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir" ifadelerinin yer aldığı açıklamada şu hususların altı çizildi: "Bu günlerde kamuoyunu önemli ölçüde işgal eden yeni Torba Yasa tasarısı ve içinde yer alan "İmar Barışı" adlı düzenlemeler kaçak yapılaşmayı teşvik etmekte ve yeterince ayrıntılı olarak düşünülmemiş hükümleri ile kültür mirasının korunmasına ilişkin sorunları arttıracak bir teklif olarak karşımıza çıkmaktadır."
'İmar Barışı değil, aceleci bir seçim vaadi'
Tasarının, kent plancılarının ve planları uygulamakla yükümlü belediyelerin ve devletin bu konuda yetkili bütün imar birimlerinin otoritesini tamamen ortadan kaldırdığına vurgu yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "Bu düzenlemeyle sanki Türkiye'nin kültürel mirasına önemsizmiş gibi davranılması çok üzüntü ve kaygı vericidir. Zira, 'İmar Barışı' diye adlandırılan bu tasarı yasalaşırsa, hem doğal ve arkeolojik sitlerde, hem de kentsel sit alanlarında bugüne kadar yapılmış bütün ihlaller ve yasadışı müdahaleler devlet tarafından onaylanmış olacaktır.
Yıllarca yasadışı imar müdahalelerinden zarar gören kültür mirasımızın imar barışına değil daha iyi koruyucu yasal düzenlemelere ihtiyacı vardır. TBMM'ye önerilen bu yasa teklifi ile koruma önceliğine ve bununla ilgili mevcut mevzuata tamamen zıt bir durum ortaya çıkacak ve kültür mirası alanlarında yapılmış olan tüm yasal olmayan uygulamalar affedilmiş olacaktır. Bir devletin kendisinin kültürel miras olarak kabul ettiği ve korunması için kayıt altına aldığı kültür ve tabiat varlıklarına karşı işlenen imar suçlarını affetmesi, bu ihlaller için verilmiş ceza hükümlerini iptal etmesi, bundan sonra işlenebilecek yeni suçların da önünü açacaktır.
Yasa ve cezaların yaptırım özelliği ortadan kalkacaktır. Öte yandan, "İmar Barışı" Türkiye Cumhuriyeti'nin imzalamış olduğu uluslararası anlaşmaları ve kültür mirasının korunmasında devletlerin sorumluluğunu belirleyen ilkeleri de ihlal etmektedir."
'Bugün kadarki en büyük tehdit'
"Bu yasa tasarısı kabul edildiği taktirde Türkiye'nin kültür mirası bugüne kadar ilk defa bu kadar büyük bir tehditle karşı karşıya kalacaktır" ifadelerin kullanıldığı açıklamada, "İmar Barışına konu olacak bina sayısının 13 milyon olduğu belirtilmektedir ve bu binalardan 70 milyar gelir beklenmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kültür varlığı kapsamına alınan tescili yapıların sayısı 80.000 adettir.
Mevcut yasa tasarısından bütün bu tescilli yapıların çıkarılması gerekir. Aksi taktirde, parasal karşılığı hesaplanamayacak olan kültür mirası tescilli yapılar sadece emlak olarak görülerek feda edileceklerdir. Hükümetçe Boğazlar ve Tarihi Yarımada'nın bu kapsam dışında tutulmasını bu konuda gösterilmiş bir duyarlılık sayamayız. Onca kültür mirası ikinci sınıf ilan edilemez. İstanbul Adaları bu sitlerden daha az değerli değildir. "İmar Barışı" başlıklı yasa tasarısı TBMM tarafından bu haliyle onaylanırsa bütün Türkiye ile birlikte İstanbul Adaları'ndaki kültür mirasının da hızla yok oluşunu izleyeceğiz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.