Demokratikleşme paketi ile öngörülen nefret suçları kanunu konusundaki düşüncelerimize dünden devam ediyoruz. Çıkaracakları kanunla "Siyonist" ve "Yahudi" kelimeleri de nefret suçu kapsamına alınacakmış. Bu durumda nefretçileri rahatsız etmemek için "kâfir" kelimesinin geçtiği ayetleri çıkardıktan sonra "Yahudi" kelimesinin geçtiği ayetleri de çıkarırsak Kur'an'ın yarısı gitti demektir. Kur'an, demokrasi dinine göre budanarak kuşa çevrilecek demektir. Muhafazakâr demokrat dinini benimseyen arkadaşlar, çok dolambaçlı gidi-yorlar ya Allah'tan hayırlısı. Söz, yazı ya da davranışlarda "Yahudi asıllı" diye hedef alınıyorsa nefret suçu işlenmiş olacakmış. Bu son derece öznel, sübjektif bir hükümdür. Somut hiçbir veri olmadıkça, açık bir delil, kanıt olmadıkça kimse kimsenin niyetini okuyamaz, kimse kimseyi "sen beni Yahudi olduğum için hedef aldın" diyemez. Ona kalırsa Kur'an, Yahudilerden bahseden birçok ayetinde hâşâ baştanbaşa nefret suçu işlemektedir.Kur'an-ı Kerim'de geçen Yahudilerle ilgili bazı ayetlere bakalım:"Yahudilerden bir kısmı, (Allah'ın kitabındaki) kelimeleri esas manasından kaydırıp; dillerini eğerek ve dine saldırarak, "Sözünü işittik, emirlerine isyan ettik, dinle, dinlemez olası ve râinâ (bizi gözet)" diyorlar. Halbuki onlar, "İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize de bak" deselerdi bu, kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini la-netlemiştir. Artık onlar, pek azı müstesna, iman etmezler." (4-46)Şu ayette de Allah, açıkça Yahudiler için "rezil" diyor ki, arkadaşların nefret kanununa göre bu durumda Kur'an'ın nefret suçu işlediği kesin:"Ey peygamber, ağızlarıyla "inandık" deyip, kalpleriyle inanmamış olanlardan ve yahudilerden küfürde yarış edenler seni üzmesin. Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diğer bir topluluğa kulak verirler, kelimeleri yerlerinden değiştirirler, "eğer size bu verilirse alın, bu verilmezse sakının" derler. Allah birini şaşırtmak isterse, sen onun için Allah'a karşı hiçbir şey yapamazsın. Onlar öyle kimselerdir ki, Allah, onların kalplerini temizlemek istememiştir. Onlar için dünyada rezillik var ve yine onlar için ahirette de büyük bir azab vardır." (5-41)"Yahudiler, "Allah'ın eli çok sıkıdır" dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Aksine Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. And olsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez."(5-64)Daha bunlar gibi birçok ayet-i kerimede Allah, Yahudiler için nefretçilerin tanımlamalarına göre suç işliyor. Böyle bir kanun, İsrail'in her türlü insanlık dışı, kanunsuz, hukuksuz eylemlerini, Müslümanlara karşı işlediği kanlı terör eylemlerini eleştirme hakkını yok ederek bir nevi bu terörist devleti koruma altına almak olacaktır.İsrail'e karşı olduğunu, İsrail'le mücadele ettiğini söyleyen bir parti, İsrail'i koruma altına alan bir kanun çıkarırsa bunu seçmenle-rine izah etmelidir.Nefret kanunu çıkarsa İsrail'e yönelik en ufak bir eleştiri bile "anti semitist" adı altında cezalandırılabilecektir. Peki, kanuncu arkadaşlar, Kur'an'daki Yahudilerle ilgili ayetleri nefret telkin ediyor diye kaldıracaklar mı? Kur'an'dan ayet mi ayıklamaya başlayacaklar? Dinlerarası diyalog ve sentez bir din yani demokrasi dini için bir alt yapı çalışması olmasın bu?- Eşcinsellik deeleştirilemiyor:Cinsel yönelimi farklı olanlara yönelik tanımlayıcı ve yargılayıcı ifadeler de nefret suçu kapsamına girecekmiş. Mesela eşcinsellere yönelik "sapık" sıfatını kullanmak suç olacakmış. Dolayısıyla cinsel tercihlere eleştiri getirmek, tabii özellikle de eşcinselliği eleştirmek, yasaklanıyor ve ağır cezalara bağlanı-yor. Bu durumda Kur'an-ı Kerim de ağır cezalık bir nefretçi mi oluyor? Zira Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'inde eşcinselliği bir sapıklık, bir büyük günah olarak vasfediyor.Kur'an-ı Kerim'de eşcinsellik, "lutilik" olarak ifade edilir ve cinsel sapıklık olarak değerlendirilir. Yani kanuncu arkadaşlara göre tam nefretlik suç. Allah Kur'an'da eşcinsellikle ilgili olarak Lut (as)'ın kıssasını anlatır. Kur'an'da eşcinsellik, 15 surede, 21 defa ele alınmış ve toplam 118 ayet bu konudan bahseder. Lut Peygamber, eşcinsel bir kavme peygamber olarak gönde-rildi. Ve o kavme bu âdetlerinden vazgeçmelerini emretti. Ama onlar reddettiler ve sapıklıklarına devam etiler. Bunun üzerine Lut kavmi, korkunç bir felaketle helak edildi. Bu hadise Kur'an'da şöyle geçer:"Lut (kavmi) de, gönderilen peygamberleri yalanladılar. Hani onlara kardeşleri Lut: "Allah'tan korkmaz mısınız?" demişti. "Gerçek şu ki, ben size gönde-rilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin. Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca âlemlerin Rabbi'ne aittir. Siz insanlardan erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış olduğu eşlerinizi bırakıyor musunuz?. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.Dediler ki "Ey Lut (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten buradan sürülüp çıkarılanlardan olacaksın." Lut şöyle dedi: "Gerçekten ben, sizin bu yaptıklarınıza öfke ile, buğz ile karşı olanlardanım." (Şuara Suresi, 160-168) Görüldüğü gibi Lut peygamber, Kur'an'da eşcinsellere nefretle, öfkeyle, buğzla karşı olduğunu söylüyor. Şimdi bu ayeti okuyan herkes, nefret suçları kanununa göre kodese tıkılacak. Bu kanunu çıkaran da İslamcı diye bilinecek. Türkiye'nin siyaset hali bu. Nefret kanunu düşünce, ifade ve sadece Müslümanın din özgürlüğünü yok edecek bir kanundur. Nefret kanunu, tamamen bir "niyet okuma" ya dayalı işleyecektir, hukukî bir boyutu yoktur. Bu kanun, Türkiye'yi Müslümansızlaştırma ve Türksüzleştirme, akabinde de Hristiyanlaştırma projelerine hizmet edecek bir kanun olacaktır.Böyle bir kanun, Müslümanların dinlerinin bir emri ve gereği olan cihat çalışmalarını ortadan kaldıracaktır. İslam'ın reddettiği, karşı olduğu düşünce ve eylemleri eleştiri hakkı yok edilecektir.Bu nefret kanununun çıkması için birçok uluslararası Siyonist örgütler, MI5, MI6, BND, CIA gibi batılı gizli servisler ve bunlara bağlı olarak çalışan içerden bazı sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar, partiler yoğun çaba sarfediyorlar. Bunlara karşı bütün bir Müslüman Türk milleti, hükûmeti uyarmalı ve böyle bir kanunun çıkmasına fırsat vermemelidir.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015