İçinde Kur'an-ı Kerim'in yeryüzü semasına inmeye başladığı Kadir Gecesi'ni saklayan bu mübarek ayda, Resûlullah'ın Cebrail (a.s) ile ilk örneğini gösterdiği mukabele yapılır, hatimler indirilir. Yani Ramazan oruçla olduğu kadar, Kur'an-ı Kerim'le de meşgul olarak geçer. Hal böyle iken, Kur'an okumanın faziletinden ve adabından bahsetmeyi uygun gördük.
Kur'an-ı Kerim hakkında Cenab-ı Hak, Fussilet suresinde, "Ona ne önünden, ne arkasından batıl yaklaşamaz. Bütün kainâtın övdüğü hamid bir hâkimden indirilen bir tenzil" (Fussilet, 42) buyurmuştur. Yani Kur'an sırat-ı müstakimin anahtarıdır.
Resûlullah (s.a.v), "Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenip, öğreteninizdir" buyurmaktadır. (Buhari).
Kur'an-ı Kerim'i okumak elbette ki sevaptır. Ancak okumaktaki asıl hikmet, Cenab-ı Hakk'ın muradını anlamaktır. Hz. Peygamber (s.a.v), bu hususa dikkat çekerek şunları buyurmuştur: "Seni fenalıktan men ettiği sürece Kur'an'ı oku. Eğer kötülükten alıkoymuyorsa, Kur'an okumuş sayılmazsın." Ve "Kur'an'ın haram ettiği şeyleri helal tanıyan, Kur'an'a iman etmemiştir."
Öyleyse Kur'an-ı Kerim'in hükümlerine riayet ederek amel etmek zorundayız. Zira, başta değindiğimiz gibi Kur'an-ı Kerim, hiçbir şekilde batılın ulaşamadığı bir hakikattir.
Kur'an-ı Kerim okurken bazı halleri yakalamamız gerekir:
1- Hüzün, korku, ümit verici ayetleri okudukça kalbimizde bir vecd meydana gelmelidir. Kişi Kur'an okudukça, anlayışı nispetinde korku hali artar.
2- Kur'an okuyan, ayetlerde geçen esma ve sıfatların manaları üzerinde düşünmelidir. Hz. Ali Efendimiz buna işaret ederek, "Resul-i Ekrem'in insanlardan gizleyip de bana öğrettiği bir şey yoktur. Ancak Kur'an'ı anlamakta Allah'ın kullarına bahşettiği fehm (anlayış) ve idrak müstesna" buyurmaktadır.
3- Cenab-ı Hakk'ın ayette, "Kalbini tatmin ve tespit edecek her şeyi verdik" (Hud, 120) diyerek vasfını beyan ettiği Kur'an'ı okuyan kişi bu ayetlerde bilhassa kendine hitap edildiğini kabul etmelidir. Yani müjdelenenin, korkutulanın kendisi olduğuna inanmak, geçmiş insanlara ve peygamberlere ait kıssaları okuduğu zaman ondan icap eden dersi almak gerekir.
Pek çok ayette öğüt mesajları vardır. Bakara suresinde, "Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği Kur'an'ı ve ondaki hikmeti düşünün" diyerek bu hususa dikkat çekilmiştir.
Kur'an okumanın dereceleri de bu haller ile artar:
Birinci derece, Kur'an-ı Kerim okuyan kişi Allah-u Teâlâ'nın huzurunda imiş gibi ve Allah-u Teala onu dinliyormuş gibi okuyanlardır.
İkinci derece, bizzat Allah-u Teâlâ'nın kendisini gördüğünü düşünerek okuyan kişilerdir. Bunlar hayâ ve tazim ile Kur'an'a eğilir ve onu anlamaya çalışırlar.
Bir diğer derece de Kur'an okuyan kişi dikkatini kendisine ve okuduğuna değil de, doğrudan hitap edene yönelerek adeta O'nu görüyormuş gibi bütün gönlünü ve düşüncesini ona bağlar.
Allah bu haller ile okumayı ve hikmetlerini idrak etmeyi, ayetlerdeki helalleri helal, haramları haram kabul ederek hayatımıza geçirmeyi nasip eylesin.
- Çanakkale’yi geçilmez kılan güç / 18.03.2024
- İnsanın arayışı -2- / 17.03.2024
- İnsanın arayışı -1- / 16.03.2024
- Biz aşktan doğduk / 15.03.2024
- Zekat, fitre, sadaka / 14.03.2024
- Orucun kazandırdıkları / 13.03.2024
- Ramazan ayı hayırlara vesile olsun / 12.03.2024
- Tertemiz olma zamanı: Ramazan / 11.03.2024
- Allah’ı hatırlatan dost / 10.03.2024