Küresel güçlerin kapitalizme alternatifleri-I

ABD doları, kapanmakta olan küresel pazarın tek bir reel parasına dönüştüğü için, genişleme kapasiteleri 70'lerden başlayarak sınırlandı. Zira tüketiciler, şirketler ve devletlerin kredilerle borçlanması ve borçların geri ödenmesinin mümkün olmaması, doların genişlenmesini engelledi. Mevcut pazarlarda talebin düşmesi sonucu, üretim seviyesi, ona destek olan bankaların kredi vermek imkanları ve yenilikçi teknolojilere ihtiyaç azalmış, gelirler aşırı derecede inmiş, ekonomide devalüasyon ve derin kriz dönemi başlamıştır. 

Mevcut durumdan çıkış yolunun aranması doğrultusunda ABD'de iki grup ortaya çıktı. Bir grup, üretimin ve talebin durmaması için, bankalardan tüketicilerin ve şirketlerin borçlarının silinmesini, onlara faizli kredilerin verilmesinin sürdürülmesini talep etti. Zira faizli kredilerin verilmesini durdurmak, yenilikçi teknolojilerle ilerleyen üretimin durdurulması ve onun üzerinde çalışan kapitalizm sisteminin sonunun gelmesi demek olacaktır. Fakat bu sistemi bir petrol istasyonları gibi faizli krediler ile harekete getiren bankalar borçları silmek ve riskli krediler vermekle kendilerini güvensiz bir duruma sokacaklardır.

Bankalar ve onların arkasında olan FED'in küresel finansörleri kendilerini riske atmamak için, karşı tarafta olan IMF, ile mücadele ediyorlar. Zira IMF doların yönetimini FED'in elinden alarak, dünya ekonomisini kendine bağlamak istiyor. 2008 yılı krizi ile ilgili IMF'nin eski Başkanı Dominik Strosskan tarafından bu fikir ortaya çıkarılınca, cinsel tacizde itham olunarak tutuklandı. Bu nedenle, IMF, ABD'yi ve doları yöneten FED'i dünya egemenliğinden kendi içine (ABD) çekmek amacını karşıya koydu. Bu, dünya finansörleri arasında büyük etki sahibi olan Yahudi diasporaları için de büyük darbedir. 

IMF, kendi finansal egemenliğini sürdürmek için, dolara alternatif olan yeni bir paraya ihtiyacı vardır. Bu nedenle, ABD dolarının zamanla ortadan kalkması ve onun yeni electron kriptopara (bitcoin) ile evezlenmesi gerekiyor. Artık, dünyada bu sürecin başladığını görmek mümkündür. Bir taraftan, kriptopara dünyanın her tarafında yayılmakta devam ediyor, diğer yandan BRİCS ülkeleri kendi aralarındaki ticarette ABD doları ile değil, milli paralarıyla veya başka paralarla (euro) hesaplaşacaklarını bildiriyorlar.

Bu nedenle, dünyanın finansal ve ekonomi merkezi "Büyük İpek Yolu" projesi ile Avroatlantik'den Avrasya'ya yöneliyor. Her bir ülke uluslararası ticarette kendi electron kriptoparaları ile ticaret yapacaktır. Fakat bu electron paralar ABD dolarına değil, altına indeksleşecektir. Bu nedenle, birçok ülkeler bir zamanlar ABD'ye kendi kağıt paraları karşılığında verdikleri tonlarla altınları geri almağa çalıyorlar.        

Çin ve İngiltere tarafından başlatılan ve finanse edilen "Büyük İpek Yolu" projesi sadece bir ticaret değil, aynı zamanda, yeni dünya düzeni projesidir. Bu projenin gerçekleşmesi, dünyada ABD'nin yerinde Çin ve İngiltere'nin güçlenmesine imkan sağlayacaktır. Çin'in çıkarları küresel ticarette dev üretim merkezi olarak kalmaktırsa, İngiltere'nin çıkarları çok kutuplu dünya düzenini siyasi ve ekonomi olarak yönetmektir. Bunun için, kapitalizmin modernite projesi ile gelen üniter milli devletler ortadan kalkmalı ve onların yerinde etnik-dini özerkliklere dayalı çoksaylı federasyon kuruluşları bir araya getiren uygarlık devletler (hilafet, krallıklar) kurulmalıdır. Bu gibi devletleri etnik-dini zeminde kenardan manipüle etmek daha kolaydır.

Yeni düzendeki devletlerin finansal-ekonomi düzeni siyasi elita tarafından değil, ulusüstü şirketler tarafından yönetilecektir. Orta Doğuda olan ülkelerin etnik-dini zeminde parçalanması ve yeni federasyon kuruluşlu sistemlerin gündeme gelmesi bununla bağlıdır. Suriya krizi, yeni ve eski dünya düzeni arasındaki savaşın görünen tarafıdır. Bu savaşta Büyük Britanya Pentagon ile karşı-karşıya. Diğer devletler bu savaşta taraf tutuyorlar. 

Dünyada son 100 yılda büyük milli devletler oluşmuştur. Onlar da dünya politikasında bir aktör olmak istiyorlar. Son dönemde Türkiye-Rusya-İran (TRİ) birliği büyük küresel güçlere bir alternatif olarak ortaya çıktı. Türkiye ve İran "Büyük İpek Yolu" projesinde Çin ve İngiltere ile işbirliği durumunda olsa da, Rusya'nın ekonomi-jeopolitik çıkarları İngiltere ile uzlaşmıyor. Aynı zamanda, Rusya'nın Türkiye ile birçok jeopolitik sorunları vardır. İran'ın Türkiye ile jeomedeni sorunları da az değildir. Bu ülkelerin bir araya gelerek yeni dünya düzenini oluşturmaları için, yeni sosyo-politik, sosyo-medeni ve ekonomi projelerin ortaya koyulması ve tatbiki muhakkaktır. Aksi takdirde, TRİ ülkelerinin hiç biri tek başına küresel güçlere karşı durmak gücüne sahip değildir.  (devam edecek…)