logo
19 NİSAN 2024

44 günlük savaş: Karabağ zaferi-II

22.01.2021 00:00:00
'44 günlük savaş: Karabağ zaferi-II' seslendirme dosyası:

(dünden devam…)

27 Eylül ve 10 Kasım Anma Günü ve Zafer Günü ilan edildi. Ancak Zafer Günü'nün tarihi, Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü ile çakışınca Şuşa'nın Azerbaycan kontrolüne geçtiği tarih olan 8 Kasım ile değiştirildi. BTP başkanı Hüseyin Baş'ın bu konuda büyük rolü oldu. Aliyev'in önerisiyle Bakü Metrosu'na ait yeni istasyonun isminin 8 Kasım olacağı da açıklandı.

10 kasım anlaşmasının olmasını birçok siyasi bilimciler olumlu, bazıları olumsuz karşılıyorlar. Yani, onlara göre, ordu Dağlık Karabağ'ı işgalden tam azad etseydi, ermeniler Azeri Türklerini 1915 yıl uydurma ermeni soykırımına benzer bir itham ile suçlayacaktılar. 

Savaş süresinde başta Türkiye olmakla Pakistan, Afganistan ve birkaç Avrupa ülkesi (İngiltere, İtalya) Azerbaycan'ı desteklediler. Fransa, ABD, Rusya, İran ve birkaç ülkeler Azerbaycan'ın karşısında yer aldılar. Özellikle Fransa bize resmen savaş açtı. Türkiye yanımızda olmasaydı, biz bu savaşı kazanamazdık. 

Fakat Azerbaycan-Ermenistan arasında bir sulh antlaşması yoktur. Azerbaycan bağlanacak sulh antlaşmasında Dağlık Karabağ'ı yalnız kendi sınırları içinde kabul edecek ve orada oturan Ermenilere özel bir statü vermek fikrinde de değildir. Ermeniler orada diğer Azerbaycan vatandaşları gibi, yani Azerbaycan vatandaşı olarak yaşamak hukukuna sahiptirler. Bu, hem uluslararası hukuka, hem de Azerbaycan Anayasa'sına uygundur. 

Ermeniler neden Azerbaycan'a toprak iddiasında bulundular? Ermenilerin Karabağ'da bir tarihi geçmişleri var mıdır?

Karabağ eskiden Türklerin yaşadığı topraklar olmuştur. Karabağ - Türkçe kelimedir. Karabağ ifadesi Türkçe "Kara" (büyük, kalın, sık) ve "Bağ"dan alınmıştır. Karabağ sık ve büyük ormanları kendi bünyesinde barındırdığı için bu ismi almıştır. Bu yöreye Karabağ ismini ilk veren Oğuzlar olmuştur. XIV. yüzyılda Hamidullah Kazvinî "Nüzhetü'l-Gulub" adlı ünlü eserinde İlhanlı hanlarının ikametgâhı olarak Karabağ'ın adını çekmektedir (Qarabaği vd. 1991: 3-5).

Bu döneme kadar ise bölge çeşitli adlar altında alınmıştır. Eskiden bölge İskit asıllı Ersakların ismi ile Ersak, Arsak (sak erlerinin yurdu) gibi tanınmıştır. İskit-Sak soylarının eskiden Azerbaycan topraklarında geniş yayıldığını kanıtlayan toponimler fazladır (Şeki-Şaki, Zagatala-Saka+tala, Zengilan - Sang+l+an). Millattan önce Türkmenistandan Azerbaycana köç eden türk-sak soyları Güney Kaskasyada devletler kurmuş ve onu yöneltmişler. Bu nedenle, onların yönettiği yerlerin adları onların ismiyle anılmıştır.  

Karabağ XVIII. yüzyıla kadar Safevîler'in kontrolü altında kaldı. Ruslar'ın Ocak 1804'te Gence'yi işgal etmeleri üzerine İbrâhim Halil Han 1805 Mayısında Kürekçay'da imzaladığı on bir maddelik antlaşma ile Rusya'ya tâbi oldu.  İran-Rus savaşlarının (1804-1813) ardından yapılan Gülistan Antlaşması ile Karabağ Ruslar'a bırakıldı ve 1822'de çarın fermanıyla hanlık lağvedildi.   

1805 Mayısında imzalanan Kürekçay hiçbir ermeniden bahsedilmiyor. Bu anlaşmada küçük bir Hıristiyan topluluğunun ismi geçiyor. Bu küçük topluluk Hıristiyan itikadında olan Türk-Kıpçak topluluğu idi. Anlaşmada ermenilerden bir söz dahi bile olmaması ve diğer kanıtlar, ermenilerin bu tarihi zamana kadar Karabağda ve genellikle, Güney Kafkasya'da olmadığını kanıtlayan en iyi delildir. 

Ruslar'ın 1810'daki tesbitine göre Karabağ'da 5000 aile yaşamaktaydı (Bronevskim, I, 60). Bu da yaklaşık 25.000 nüfusa tekabül etmektedir. 1823'te yine Ruslar tarafından verilen aile sayısı 18.500 olup bu da yaklaşık 90.000 kişiye denk düşmektedir. Burada zikredilen nüfusun üçte birinin Ermeni olarak belirtilmesi dikkat çekicidir. Verilen rakamlar arasında bir kıyaslama yapıldığında nüfusun geçen on üç yıl zarfında bir hayli artmış olduğu görülmektedir. Bu da 1806-1812 Osmanlı-Rus ve 1804-1813 İran-Rus savaşları esnasında buralara bir hayli Ermeni göçü geldiğini göstermektedir.

1832 yılına gelindiğinde Karabağ'daki yerleşik aile sayısı 20.456 idi (yaklaşık 100.000 kişi; bk. Utverjdenie Russkago Vladiçestvana Kavkaz, XII, 146). Yani, Ruslar gelecekte Güney Kafkasya'da bir Ermeni-Hıristiyan devleti kurmak planı üzerinde çalışıyorlardır. Ruslar Ermenileri Körfez ölkelerinden getirerek Türklerin eski yurtları olan Karabağ ve İrevan hanlıklarına (şimdiki Ermenistan devleti) yerleştirdi. Amaç, Osmanlı ve Azeri Türkler arasında düşman ermenilerden oluşan bir duvar yüceltmek ve bölgeyi kontrol etmek idi. Bunun için, yerli Türklerin kendi topraklarından kovulması ve katledilmesi gerekiyordu. 

Rusya'da 1917 Bolşevik İhtilâli'nin ardından Ermeniler'in Karabağ üzerindeki hak iddialarıyla birlikte çatışmalar da başladı. Osmanlı kuvvetleri 25 Eylül 1918'de buralara hâkim oldu, ancak 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi'nin ardından bölgeden çekildiler. İngilizler'in eline geçen Karabağ 1919'da Azerbaycan'a dahil edildi. 

Ruslar Ermenilerin bölgede sayısını artırdıktan sonra Erivan hanlığının topraklarında 1920'de Sosyalist Ermeni devleti kurdular. 1920 yılında Azerbaycan'da da Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. 1920'de Sovyet Rusya, Azerbaycan Türklerinin yaşadığı Zangezur bölgesini zorla Azerbaycan'dan uzaklaştırdı ve Ermenilere teslim etti. Sonuçta, Nahçıvan Azerbaycan'dan ayrı kaldı. 1921 yılında Azerbaycan'dan ayrı Nahçıvan Özerk Bölgesi kuruldu. Ermeniler birkaç kez Rusya'dan Nahçıvan'ı onlara teslim etmelerini istediler. 1921 Kars Antlaşması'na (Türkiye-Rusya) göre, Nahçıvan'a harbi saldırı halinde Türkiyenin harbi koruması altına girmesi ile ilgili bir madde kabul edildi. 

Ruslar'ın 1920 Mayısında Karabağ'ı işgal etmesiyle Karabağ meselesi yeni bir boyut kazandı. 1921'de Karabağ meselesi devlet yetkilileriyle komünist partisi arasında rekabete yol açtı. Azerbaycan Komünist Partisi konunun araştırılması için üç kişilik bir heyet kurdu. Bu heyetin verdiği raporlar doğrultusunda 30 Haziran'da Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nin tesisine karar verildi ve bu karar 24 Temmuz 1923'te ilân edildi. Azerbaycan'ın idaresi altında oluşturulan bu bölge 4200 km2 olup Cevanşir, Şuşa, Cebrail, Zengezur ve Kubatlı'nın bir kısmını kapsıyordu.

O zamanlar İran'da Türk Kacar devleti İngilizler tarafından tahrip edildi ve iktidara fars kültürünü temsil eden Pehleviler soyu getirildi. Gürcistan-Türkiye sınırında bulunan Türk bölgeleri tahliye edildi, oraların yerli nüfuzu olan Türkler Orta Asya'ya sürgün edildi ve onların toprakları Gürcülere, Ermenilere verildi. Böylece, Türkiye'nin Türk dünyası ile tüm yolları Ermeni-Hıristiyan devleti ve Gürcü-Hıristiyan devletleri ile kapatıldı.  

Sovyet Devleti içerisinde Ermeniler'in Karabağ'a yönelik faaliyetleri 1970'li yılların sonuna doğru giderek arttı. Ermeniler 3-6 Eylül 1979'da Paris'te, ardından 1983'te Lozan'da toplanan Dünya Ermenileri Kongresi'nde Sovyet Rusya'da bulunan 29.000 km2'lik Ermenistan'ın kendilerine yetmediğini belirterek Karabağ'ın Ermenistan'a katılması için eylem kararı aldılar. 13 Temmuz 1985'te Sevr'de yapılan III. Dünya Ermenileri Kongresi'nde alınan kararlar arasında Karabağ'ın Ermenistan'a katılması için kamuoyu faaliyetlerinin başlatılması da vardı. Avrupa'da bu tür faaliyetler tertip edilirken ABD'de de Karabağ'ın ele geçirilmesi için yardım ve finansal destek sağlamak amacıyla Ermeni Karabağ Dayanışma Komitesi kuruldu. 

Ermeniler'in benzeri çalışmaları karşısında kayıtsız kalmayan Azerbaycan yetkilileri, Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtir bir deklarasyon yayımladı. 25 Ocak 1988'de Karabağ'da yaşayan Âzerî-Türkler, Ermeniler tarafından göçe zorlanmaya başlandı ve bunun neticesinde şubat ayından itibaren Karabağ'dan yapılan göçler hızlandı. 

Ermeniler 21 Şubat 1988'de Karabağ'ın Ermenistan'a ait olduğunu ilân ettiler ve 24 Şubattan itibaren de bu bölgedeki Âzerî-Türkler'i baskı altında tutmaya başladılar. Aynı yılın haziranında Ermeni Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Dağlık Karabağ'ı Azerbaycan Yüksek Sovyeti'nden istediyse de teklif reddedildi. Daha sonra bu teklifi Moskova da kabul etmedi. Meşrû yollarla istediklerini elde edemeyen Ermeniler, 1989'da Karabağ ile yapılan ulaşımı engelleyip yollara mayınlar döşeyerek kontrolü ellerine geçirmeye başladılar. 

Bunun üzerine 1990'da Azerbaycan Halk Cephesi Millî Savunma Komitesi kurarken, Yüksek Sovyet Prezidyumu Karabağ'ın Azerbaycan'ın olduğunu tekrar teyit etti. Ancak Sovyetler'in dağılmasının ardından 1992 yılında Ruslar'dan silâh ve destek alan Ermeniler Şuşa, Hocalı ve diğer yerleri ele geçirdiler (Azerbaycanın %20-ni) ve bu esnada sivil halkın büyük kısmı mülteci durumuna düştüğü gibi bir kısmı da Ermeniler tarafından katliama maruz kaldı (Hocalı katliamı). 20 binden fazla kişi öldü, 50 bine kadar kişi yaralandı, 1 milyona kadar Azeri mülteci ve yerinden edilmiş, 4581'den fazla kişi esir olarak kayboldu. Bundan sonra baş veren olayları artık anlattım. 

Karabağ savaşı sırasında Türkiye Azerbaycan'a ne tür destekler verdi?

Türkiye'nin HDP dışında tüm partileri Azerbaycan'ın haklı davasını savundular ve Azerbaycan'a destek oldular. 

Türkiye hükumeti başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmakla tüm resmileri sona kadar Azerbaycan'ın yanında oldular ve siyasi-manevi destekleri ile toprakların işgalden azad olunmasında evesiz rol oynadılar. Zaten Türkiye bu davada Azerbaycan'ın yanında olmasaydı, zafer kazanılmazdı. Rusya, Fransa, ABD Azerbaycan'a savaşı durdurması için birkaç defasında tepki gösterdiler. Fakat, Türkiye ve Pakistan üçüncü ülkenin savaşa müdahile olması halinde, savaşa katılacaklarını bildirdiler. Bu, Azerbaycan'a büyün manevi ve siyasi destek oldu. 

Türkiye harbi ve istihbarat alanında Azerbaycan'a büyük destek oldu. Yani, Türk ordusu savaşa katılmasa da, Türk subaylar savaşın yönetilmesinde destek oldular. Türkiye'nin silahları, özellikle, bayraktarlar Karabağ savaşını kazandırdı. 

Türkiye medyasının en ünlü kurumları Karabağ savaşını ve Azerbaycan'ın haklı davasını 44 gün durmadan canlı şekilde yayımladılar. Bu günlerde Azerbaycan ve Türkiye medyası bir beden, bir can oldular. 

Biz, Azerbaycan halkı olarak Türkiye'nin bize desteğini o kadar derinden duyduk ki, Azerbaycan ve Türkiye'nin bir millet, iki devlet değil, bir millet ve bir devlet olduğunu anladık. 

Bundan sonra Azerbaycan ve Türkiye'nin zamanla bir beden ve bir can olması yönünde gelişeceğine inanıyorum. Bu temel üzerinde tüm Müslüman Türk dünyasının bir araya gelmesi mümkün olacaktır. Artık Azerbaycan-Türkiye-Pakistan üçgeni dünyada küresel bir güç haline geliyor. Artık, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli"nin uygulanması zamanı yetişmiştir. Aksi takdirde, küresel güçlerin dijital sosyalizm modeli tüm dünyayı kapsayacak ve dünya yeni esaret dönemine girecektir.   

Moskova'da Putin'in ev sahipliğinde yapılan Aliyev ve Paşinyan zirvesi ne anlama geliyor?

11 Ocak ayında Moskova'da üç taraflı görüş oldu. Burada ekonomi iletişim, ulaşım, demir yolları meselesi konuşuldu. Bu görüş, Güney Kafkasya'da tüm tarafların (İran, Türkiye, Rusya, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan) kazanmasını sağlayan bir ekonomi projesinin gerçekleşmesi amacını taşıyordu. Azerbaycan batı-doğu ve kuzey-güney iletişim, ulaşım, demir yolları hatlarının merkezi haline geliyor. Bu hatlar, küresel ekonomini, "İpek Yolu"nun gelişmesini sağlayacaktır. Orta Asya'dan, Türkmenistan'dan transhazar boru hattı TANAP-TAP hattına birleşecektir. Bundan, Çin, Pakistan, İngiltere, İtalya gibi ülkeler de kazanacaktır. 

Bütün bu yolların kontrolü Azerbaycan ve Türkiye'nin elinde olması gerekiyor. Fakat, Rusyanın 10 kasımda Dağlık Karabağ bölgesine askerleri ile dahil olmasının amacı, bölge bu hatların kontrolünü kendi eline geçirmek idi. Fakat, ABŞ, İngiltere, Çin Rusya'nın bu hatlar üzerinde egemenlik etmesini kabullenemezler. Bu açıdan, bölgede 3-cü Karabağ savaşının olması ihtimali büyüktür. Bu savaş, Azerbaycan-Türkiye-Pakistan üçgeni Azerbaycan-Türkiye-Pakistan üçgeninin Rusya ile karşı-karşıya gelmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Rusya bu savaşta geri oturtulursa, yeni küresel dünya ticareti ve yeni dünya düzeni üzerinde Türk-Müslüman birliğinin egemenliği sağlanacaktır. İngiltere, Çin ve sonunda ABD bunu kabul etmek zorunda kalacaklar.  

 
Doç. Dr. Rauf Memmedov / diğer yazıları
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.