Kurtuluş Ali kapısındadır

Hz. Ali Kerramallahü Veche...Velayetin başı, zahitlerin sultanı, ilim şehrinin kapısı ve Resul-i Ekrem'in (SAV) biricik dostu, "Sen benim dünya ve ahirette kardeşimsin" mealindeki hadisin muhatabı büyük insan...Yüzünü hiç puta dönmeden İslam ile şereflendiği için "Kerramallahü Veche" ünvanını almıştır. Kaza-i İlahiyeye gösterdiği rızadan dolayı da 'murtaza' namı verilmiştir.Hz. Ali 10 yaşlarında İslam ile şereflenir. O, çocukların ilk iman edeni olan büyük insandır. Onun temayüz etmiş en bariz vasıfları; tevazuu, haya, adalet, şecaat, takva, ilim ve hikmettir. Gece sabahlara kadar Kabe mumu gibi yanar, Allah korukusundan damla damla gözyaşı dökerdi. Medine'ye hicret eden Muhacirlerin Medine'li Ensar'la kardeş olarak eşleştirilmesinde Hz. Ali (KV) tek başına kalmıştı. O, gözleri yaşlı olarak Allah Rasulüne geldi, "Benim kardeşim yok mu » dedi. Allah Rasulü buyurdular, "Senin kardeşin benim". Ve diğer bir hadis-i şerifte, "Ali, dünya ve ahirette kardeşimdir" buyurdular. Elbette ki, onun için en büyük saadetti bu.Onun Rasul-i Ekrem'le (SAV) kardeşliği yanında damatlığı da en büyük saadetlerden biri.O, 20 yaşlarında iken iki cihan serverinin kızı Fatıma ile evlendiriliyor. Onların bu izdivaçlarından Rasul-i Ekrem'in (SAV) mübarek nesli devam ediyor.Şecaatin timsali Hz. Ali (KV), Rasulüllah ile beraber -Tebük hariç- bütün muharebelere iştirak etmiş, göstermiş olduğu harika fedakarlıklarla "Allah'ın arslanı" olma şerefini kazanmıştır.Hayber günü İslam'ın bayrağını, Hz. Ali (KV) taşıyordu. Rasul-i Ekrem (SAV), "Andolsun ki, şu bayrağı öyle bir kimseye vereceğim ki, o, Allah ve Rasulünü sever. Allah fetih ve zaferi onun elleri ile müyesser kılacaktır." Ve gerçekten Hayber Hz. Ali'nin eliyle fetholundu.Pek çok hasletiyle zirvede olan o büyük insan Hz. Ali'nin (KV) asırlara damgasını vuran, kıyamete kadar da feyiz menbaı olarak devam edecek olan ulvi ve temel hususiyeti, onun hikmet kapısı ve velayetin başı olmasıdır. Son Peygamber'den sonra Hakk'a vuslatta kapanan nübüvvet yolunun yerine velayet yolu kaim olmuştur. Bu yolun sahibi ve başı Hz. Ali (KV)'dir. Kıyamete kadar insanlara feyz saçacak olan meşreplerin tamamı da feyz menbaı olarak ona istinat eder.İmam-ı Ali (KV) velayet yolunun sır ve hikmetini Rasulüllah'tan (SAV) alınca, nübüvvet şehrine açılan kapı oldu. Onda ilim zahiri ve batıni olarak bir derya gibi genişledi. Buyururlar :"Kur'an'dan yalnız Fatiha hakkında bildiklerimi söylesem, yetmiş katır yükü kitap yükleyebilirim"Rasul-i Ekrem (SAV) buyurdu :"Kur'an yedi harf üzerine indirildi. Ondan her harfin zahiri ve batını vardır. Ali İbni Ebu Talip'de zahir ve batın bilgisi vardır""Ben ilmin şehriyim, Ali kapısıdır""Ali bendendir, ben de ondanım"İbn-i Abbas, "İlmin onda dokuz payı Ali'ye verildi. Ve geriye kalan biri de insanlara dağıtıldı" der.Allah (CC), şefaatlerinden mahrum etmesin.NOT: Bu makale Prof. Dr. Haydar Baş'ın Nisan 1992 yılında ilk baskısı yayınlanan "Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (SAV)" eserinin birinci cildinden özetle alınmıştır.