Türkiye'de meclisteki siyasiler sayesinde ülke olarak ateşle oynamaya devam ediyoruz. Dünyada terörün ana kaynağı olan ülkelerle terörü bitirme bahanesiyle müttefik oluyoruz. Üstüne üstlük bu teröristler, kendi ellerimizle beslediğimiz, sınır kapılarımızı açtığımız, silah verdiğimiz, para yardımı yaptığımız eğitimi için imkân sağladığımız İslam adına Müslümanların, Hz. Ali taraftarlarının canlarına kıyan bir terör örgütü. Kısaca Deccal ordusu?.Sonuçta bu örgüt Suriye'ye gökten paraşütle inmedi. Hepimiz dünyanın her yerinden gelen bu militanların deviremedikleri Esad'ın ülkesi Suriye'ye girmek için hangi sınırları kullandığını biliyoruz. Müslümanların üzerine yılan salan siyasiler hem vatanımızı hem kendilerini büyük bir çıkmaza soktular.Bu olaylara şahit olunca Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in 5 ay önce bir canlı yayında 'Bu milletin akıbeti ile oynayanlar asla iflah olmazlar. Yazın şuraya, kaderlerine kendileri bile hayret edecekler' sözü aklıma geldi. Suriye savaşında Beşar Esad'a karşı muhalifleri destekleyen batı taraftarları, o muhalif grupların IŞİD ve benzeri teröristler olduğunu, Esad'ın mücadelesinin ülkesindeki ayrılıkçı terör grupları olduğunu akıl etmişlerdir inşaallah.Yıllardır İslam'ın içini boşaltmak için dinler arası diyalog fitnesini yayarak ılımlı İslam'ı Müslümanlara empoze etmek isteyenler şimdi de emellerine ulaşmak için IŞİD'le birlikte radikal İslam'ı devreye koyuyor. Biz de gazetemizin sayfalarında sizlere ille de Ehl-i Beyt diyoruz. Onlar Muaviye'nin 4 parmak işaretini din diye yutturmaya çalıştılar, biz ise Hz. Fâtıma anamızın elinin simgesini işaret ederek kurtuluşun Ehl-i Beyt olduğunu söyledik.Bugün geldiğimiz noktada ise, tek çözümün birlik ve beraberlik olduğunu görüyoruz. Müslümanlar arasında mezhep ayırmadan kardeşliği tesis edecek tek adres Ehl-i Beyt'tir. Ehl-i Beyt hepimizin bildiği gibi Yüce Allah'ın Kur'an'ında, Şura suresi 23. ayette; "De ki: Ben bu peygamberliğimi tebliğime karşılık sizden yakınlarıma sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum" diyerek iman eden kimselerin sevilmesinin farz kılındığı ve yine Ahzab suresi 33. ayette; "Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor" denildiği üzere tertemiz, hatasız, günahsız kılınan bu yüce kurum, Kainatın Efendisi Hz. Muhammed (s.a.a.); kızı, ciğerparesi Hz. Fâtıma; damadı, vasisi, ve birçok hadiste geçtiği üzere "kardeşim" dediği Hz. İmam Ali ve "oğullarım" diye hitap ettiği torunları Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin Efendimizden oluşuyor. Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.Hacı Bektaş Veli'nin, Ehl-i Beyt'in İslam anlayışıyla yıllarca kainata hükmetmiş Müslüman Türk milleti ve İslam âlemi olarak tek kurtuluşumuz bu anlayışı tekrar hayatımıza geçirmektir.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018