Kuryelik mesleği tehlikeli sınıfa yükseltildi

Kuryelik mesleği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan son düzenlemeyle "az tehlikeli" statüsünden "tehlikeli" sınıfa yükseltildi. Bu değişiklik, özellikle artan iş kazaları ve meslek hastalıkları riskleri göz önüne alınarak, sektördeki çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve kuryelerin güvenliğinin sağlanması amacıyla atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bu statü değişikliği, kurye ve kargo şirketlerine bir dizi yeni yükümlülük getirirken, kuryelerin çalışma hayatında da önemli değişikliklere yol açacak.

Karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Düzenleme kuryelere emeklilik için yıpranma hakkı getirmiyor. Ancak işverenin iş sağlığı ve güvenliği açısından yükümlülükleri artıyor.

ŞİRKETLERİN YENİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Kuryelik mesleğinin tehlikeli sınıfa alınmasıyla birlikte, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında şirketlerin uyması gereken kurallar daha da sıkılaşıyor.

Tehlikeli sınıftaki işyerlerinde tam zamanlı veya OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi) aracılığıyla iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu doğuyor. Bu profesyoneller, risk değerlendirmesi yapacak, acil durum planları oluşturacak ve periyodik sağlık kontrollerini denetleyecekler.

Şirketler, kuryelerin maruz kaldığı tüm riskleri kapsayan detaylı risk değerlendirmeleri yapmak ve bu risklere karşı acil durum planları hazırlamak zorunda kalacaklar. Trafik kazaları, hava koşulları, uzun çalışma saatleri gibi unsurlar bu değerlendirmelerde daha titizlikle ele alınacak.

Kuryelerin daha sık aralıklarla sağlık kontrolünden geçirilmesi gerekecek. Bu kontroller, mesleğe bağlı gelişebilecek kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, stres ve yorgunluk gibi durumların erken teşhisini sağlayacak.

Şirketler, kuryelere yönelik iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini daha kapsamlı ve düzenli hale getirmek durumundalar. Bu eğitimler, güvenli sürüş teknikleri, iş ekipmanlarının doğru kullanımı, ergonomi ve stres yönetimi gibi konuları içerecek.

Motosikletli kuryeler için yüksek kaliteli kask, dizlik, dirseklik, reflektörlü yelek ve uygun ayakkabı gibi KKD'lerin eksiksiz ve standartlara uygun şekilde temini ve kullanımının takibi zorunluluk haline geliyor.

"GEÇ KALINMIŞ AMA ÖNEMLİ BİR ADIM"

Bu değişikliğin kuryeler arasında genellikle olumlu karşılandığı ancak "geç kalınmış bir adım" olarak görüldüğü belirtiliyor. Özellikle motosikletli kuryeler, trafikte yaşadıkları tehlikeler, uzun çalışma saatleri ve ağır yük taşıma gibi nedenlerle zaten yüksek risk altında çalıştıklarını sıkça dile getiriyorlardı.

Bir kargo şirketinde çalışan motosikletli kurye Can Yılmaz (32), "Bu düzenleme çoktan yapılmalıydı. Biz her gün trafikte canımızı ortaya koyuyoruz. Umarım bu değişiklikle birlikte şirketler de sorumluluklarının farkına varır ve gerçekten bizi koruyacak adımlar atar" yorumunda bulunuyor.

Başka bir kurye olan Ayşe Demir (28) ise, "Mesleğimizin ne kadar tehlikeli olduğu nihayet resmiyet kazandı. Özellikle sağlık kontrolleri ve verilen eğitimlerin kalitesinin artırılması çok önemli. Bel fıtığı, boyun ağrısı gibi meslek hastalıkları bizde çok yaygın. Umarım bu sayede daha iyi korunuruz" ifadelerini kullanıyor.

Kuryeler, yeni düzenlemelerin sadece kağıt üzerinde kalmaması, denetimlerin artırılması ve şirketlerin gerçekten yatırım yapması gerektiğini vurguluyor. Özellikle prim sisteminin getirdiği baskının iş güvenliği risklerini artırdığına dikkat çekerek, performans hedeflerinin de bu yeni statüye uygun olarak yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyorlar.

SEKTÖRE ETKİLERİ VE GELECEK BEKLENTİLERİ

Kuryelik mesleğinin tehlikeli sınıfa alınması, kargo ve yemek dağıtım sektöründe ciddi bir dönüşümü tetikleyebilir. Şirketlerin iş sağlığı ve güvenliği maliyetleri artacak olsa da, uzun vadede iş kazalarının ve meslek hastalıklarının azalmasıyla bu maliyetlerin dengelenebileceği öngörülüyor. Ayrıca, daha güvenli çalışma ortamları, sektörde kalifiye eleman tutma ve işçi devir oranlarını düşürme konusunda da olumlu etki yaratabilir.

Bu düzenlemenin, kuryelerin sendikal örgütlenmelerini de teşvik edebileceği ve sendikaların iş güvenliği konularında daha fazla söz sahibi olabileceği düşünülüyor. Kurye çalışma platformları ve kargo şirketlerinin, bu yeni döneme adaptasyon süreçlerinde önemli bir sınavdan geçeceği ve iş güvenliği kültürünü şirket DNA'larına entegre etmeleri gerektiği açıkça görülüyor.