Fransız Le Figaro gazetesi, Avusturya'da yakalanan Alaattin Çakıcı için "güçlü siyasi bağları olan mafya babası" nitelemesini yaptı.
Alaattin Çakıcı'nın Avusturya'da ele geçirilmesi, Avrupa basınında yankı buldu. Le Figaro gazetesi, "güçlü siyasi bağları olan mafya babası" olarak nitelendirdiği Çakıcı için "En büyük Türk babası" ifadesini de kullandı.
Fransız Le Figaro gazetesi, Çakıcı'nın kendisini "dokunulmaz" zannedip Avrupa'nın tüm polis örgütlerini küçümsediğini belirtti. Çakıcı'nın yakalanmasını, kötü bir romanın sonununa benzeten gazete şöyle dedi:
"En ünlü Türk mafya babası, Avusturya'nın 'Cobra' adlı elit komando gücüne direniş göstermeden teslim oldu. Çakıcı, o kadar şaşırdı ki birkaç aydan beri Viyana'daki bir otelde sahte adı ile kalmasına karşın sorgulanınca gerçek kimliğini söyleyeverdi."
Avusturya polis şefi Erich Zwettler'in, "Çakıcı, şimdiye kadar uğraştığım en önemli mafya üyesi" yolundaki sözlerine de yer veren gazete, 51 yaşındaki Çakıcı hakkındaki suçlamalar konusunda bilgi verirken eroin ticaretinden zengin olmadan önce 1970'li yıllarda aşırı sola karşı cinayet işleyerek silahlı mücadele veren aşırı milliyetçi bir gruba mensup olduğuna dikkat çekti.
Le Figaro, 1996 yılında patlak veren Susurluk skandalına da değindiği haberinde Çakıcı'nın nasıl 1998 yılında Fransız polisince yakalandığında yanında geçerli bir diplomatik pasaport ve "Türk gizli servisleri"ile bağlantılarını gösteren belgelerin bulunduğuna dikkat çekti.
Alaattin Çakıcı'nın Avusturya'da ele geçirilmesi, Avrupa basınında yankı buldu. Le Figaro gazetesi, "güçlü siyasi bağları olan mafya babası" olarak nitelendirdiği Çakıcı için "En büyük Türk babası" ifadesini de kullandı.
Fransız Le Figaro gazetesi, Çakıcı'nın kendisini "dokunulmaz" zannedip Avrupa'nın tüm polis örgütlerini küçümsediğini belirtti. Çakıcı'nın yakalanmasını, kötü bir romanın sonununa benzeten gazete şöyle dedi:
"En ünlü Türk mafya babası, Avusturya'nın 'Cobra' adlı elit komando gücüne direniş göstermeden teslim oldu. Çakıcı, o kadar şaşırdı ki birkaç aydan beri Viyana'daki bir otelde sahte adı ile kalmasına karşın sorgulanınca gerçek kimliğini söyleyeverdi."
Avusturya polis şefi Erich Zwettler'in, "Çakıcı, şimdiye kadar uğraştığım en önemli mafya üyesi" yolundaki sözlerine de yer veren gazete, 51 yaşındaki Çakıcı hakkındaki suçlamalar konusunda bilgi verirken eroin ticaretinden zengin olmadan önce 1970'li yıllarda aşırı sola karşı cinayet işleyerek silahlı mücadele veren aşırı milliyetçi bir gruba mensup olduğuna dikkat çekti.
Le Figaro, 1996 yılında patlak veren Susurluk skandalına da değindiği haberinde Çakıcı'nın nasıl 1998 yılında Fransız polisince yakalandığında yanında geçerli bir diplomatik pasaport ve "Türk gizli servisleri"ile bağlantılarını gösteren belgelerin bulunduğuna dikkat çekti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.