Lezzet peşinde koşan beyin hedonik açlık nedeni

Obezite, günümüzde giderek artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, bu artışın yalnızca fizyolojik değil, aynı zamanda psikolojik faktörlerle de bağlantılı olduğunu vurguluyor.
Hedonik açlık, açlık hissetmediğimiz halde, lezzetli ve cazip görünen yiyecekler karşısında aşırı bir tüketme isteği duymamız olarak tanımlanıyor. Beynimizin ödül sistemiyle yakından ilişkili olan hedonik açlık, yüksek yağlı ve şekerli yiyecekleri daha çekici hale getiriyor.
Örneğin, bir pastanenin önünden geçerken burnumuza gelen sıcak poğaça kokusu, beynimizin haz alma mekanizmasını tetikleyerek yeme isteğimizi artırıyor. Bu durum, duygusal açlıktan farklı olarak, besinin kokusu, görüntüsü gibi duyusal özellikleriyle tetikleniyor.
Hedonik açlık, sık sık ve aşırı miktarda lezzetli besin tüketimine yol açarak yeme bağımlılığı, obezite, hipertansiyon, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, uyku apnesi gibi sağlık sorunlarına davetiye çıkarabiliyor. Hatta bazı klinik çalışmalar, hedonik açlığın tıkanırcasına yeme sendromu gibi yeme bozukluklarına da neden olabileceğini gösteriyor.
Uzmanlar, hedonik açlığın farkında olmak ve bu tuzağa düşmemek için sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenin önemini vurguluyor.