Liberalizm ideolojisinin dünya egemenliği

Liberalizm ideolojisinin, ekonomi bilimi olarak sunulması ve dünyaya egemen kılınması, insanlık için büyük bir talihsizliktir. Dünyayı kasıp kavuran, soyup soğana çeviren sömürü düzeninin değişmesi için, ilkönce bu yanlışın ve aldatmacanın son bulması, yani liberalizmin gerçek ekonomi bilimi ile örtüşmediğinin bilinmesi gerekir. Bunu yapacak olan da bilim adamlarıdır. Çünkü bu yanlışı, onlar temellendirdiler ve yaygınlaştırdılar. Liberalizmin, ekonomi bilimi adı altında okutulması için ABD'de "sekiz büyükler" olarak bilinen üniversitelere büyük mali kaynaklar aktarıldı. Uluslararası üne ve itibara sahip bu üniversitelerin böyle davranması, Batı üniversitelerini ve dolayısıyla da bütün dünyayı etkiledi. IMF ve Dünya Bankasının da, liberalizmi kutsayan bu üniversite mezunlarını istihdam etmesi, liberalizmin egemen kılınmasına büyük katkı sağladı.Liberalizmin, ekonomi bilimi olarak sunulmasına,  akademik çevrelerin dışından büyük eleştiriler oldu. Ama o eleştiriler, liberalizmin tahtını sallandıramadı. Nihayet, akademik çevrelerden de itirazlar yükseldi. Fransa'da bir grup yüksek lisans öğrencisi, okulda sadece liberalizmin okutulmasına, diğer ekonomik görüşlerin dışlanmasına başkaldırdı. İmza kampanyası başlatan bu öğrenciler, kampanya metninde şu görüşlere yer verdiler: "Çoğumuz günümüzde insanların karşı karşıya oldukları ekonomik olguları daha iyi anlayabilmek için ekonomi eğitimi almayı seçtik. Ancak bize sunulan eğitim, genel olarak beklentimize cevap vermemektedir. Zira sunulan eğitim, liberalizm ve ondan yola çıkan yaklaşımları içermektedir."Yüksek lisans öğrencilerinin imza kampanyası, bazı ekonomi profesörlerini de harekete geçirdi. O profesörler de, ayrı bir imza kampanyası başlattılar. Yüksek lisans öğrencilerinin görüşlerine katıldıklarını beyan eden profesörler, kampanya metninde şöyle dediler: "Gerçek bilimlerde açıklamalar gerçek olaylara odaklıdır. Bir kuramın geçerliliği ve uygunluğu ancak olgular ile karşılaştırılması sayesinde değerlendirilebilir. Bu yüzden, birçok öğrencimizle birlikte biz de, ekonomide kuramların sunum şekillerine ayrıcalık tanıyan bir pedagojinin gelişiminden ve modellerin deneysel uygulamalarından bağımsız inşa edilmesinden ve değiştirilmesinden rahatsızlık duyuyoruz."Söz konusu kampanyaların etkisi hızlı bir şekilde diğer ülkelere de yayıldı. Birkaç ay sonra Cambridge Üniversitesi'nde ekonomi alanında doktora yapan öğrenciler de aynı amaçla imza kampanyası başlattılar. Bu gelişmelere, bir süre göz kapayan, kulak tıkayan ABD'li ekonomi profesörleri de, sonunda sessizliği bozdular. Onlar da, 17 ülkeden davet ettikleri bazı ekonomistlerle Kansas kentinde bir toplantı düzenlediler. Toplantı sonunda bir mektup yayınladılar. Mektupta, ekonomi eğitimi ve araştırmalarında reform yapılması konusunda tüm dünyaya çağrıda bulundular. Harvard Üniversitesi ekonomi bölümü öğrencileri de Fransa'daki yüksek lisans öğrencilerinin yolunu izlediler. Onlar da bir imza kampanyasıyla, "sadece kabul görmüş ekonomik görüşlerin öğretilmemesini" talep ettiler. Harvard Üniversitesi öğrencilerinin tavrı, diğerlerinkinden çok daha önemli ve anlamlıdır.  Çünkü liberalizmi egemen kılmak için mali kaynak aktarılan "sekiz büyük" üniversiteden biri de Harvard Üniversitesi idi.Kısacası, Batı medeniyetinin eseri olan liberalizm, yine Batılılar tarafından sorgulanıyor, yargılanıyor ve eleştiriliyor. Hal böyle iken liberalizm, İslâm toplumlarında hâlâ daha baş tacı ediliyor. Bunun, kendi kültür ve medeniyetimizin eseri olan 'Milli Ekonomi Modeli'nin dünyayı böylesine etkilediği bir dönemde yapılması, büyük bir bedbahtlıktır. Bir an önce bu bedbahtlıktan kurtulmak, en önemli ve öncelikli işimizdir.